Bakan Tunç'tan kararname açıklaması! "Artık tek adımda sonuçlandırıyoruz"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Antalya'da gerçekleştirilen Yargı Teşkilatı Toplantısı'nda adli ve idari yargı başta olmak üzere yargıda yapılan çalışmalara yönelik değerlendirmelerde bulundu.

"HAKİM VE SAVCILARIMIZ BU YETKİYİ KULLANMAKTAN ÇEKİNMEMELİ"

Bakan Tunç'un açıklamalarından satır başları şöyle;

Yargılama faaliyetinin kalbi, duruşma salonunda atar. Orada hakikat dile gelir, adalet ete kemiğe bürünür. Maddi gerçeğe ancak delillerin aleniyet içinde, yüz yüze tartışıldığı o kutsal mekânda ulaşılır.

Mahkeme salonları; kimsenin layüsel davranamayacağı, keyfî davranarak kendini hukukun yerine koyamayacağı, devletin vakarının sükûnetle tecelli ettiği mekânlardır. O mekanlar ne bir şov alanıdır; ne de bir tiyatro sahnesi. Son dönemde bazı yargılamalarda, duruşma salonlarını istismar etmeye çalışanlara şahit oluyoruz. Usul kanunları, hâkim ve Cumhuriyet savcılarımıza bu tür tutumları engelleme yetkisini açıkça vermiştir. Adaletin vakarını korumak için bu yetkinin tereddütsüz kullanılmasından kimse çekinmemelidir.

"DEVLETİMİZİN BEKASINA YÖNELMİŞ BİRER TEHDİT"

Son dönemde karşımıza çıkan yeni nesil suç yapılanmaları, klasik mafya düzenlerinden farklı olarak, dijital ağlar ve sosyal medya mecraları üzerinden örgütlenmekte; özellikle çocuklarımızı ve gençlerimizi hedef almaktadır. Bu gruplar, sadece bireysel suç işlemekle kalmayıp, toplumsal huzuru ve devletimizin otoritesini zayıflatmayı amaçlamaktadır. Uyuşturucu, şiddet ve yasa dışı kazanç kültürünü parlak bir yaşam imgesi gibi sunan bu yapılar, aslında milletimizin huzuruna, adaletin itibarına ve devletimizin bekasına yönelmiş birer tehdittir. Gençlerimizi kendi tuzaklarına çekmek, onları suçla tanıştırmak ve topluma karşı sorumsuz bir gelecek inşa etmek, bu yapıların esas hedefidir.

"TÜRK YARGISININ KARŞISINDA TUTUNAMAYACAKLAR"

Ancak şunu herkes bilmelidir ki; Yargı, bu karanlık yapılanmalara karşı sessiz kalmayacaktır. Aksine, hukukun bütün imkânlarıyla üzerine yürüyerek, suçun ve suçlunun karşısında duracak; adaletin erdemini ve kudretini her alanda gösterecektir. Gençlerimizi kandıran, toplumun huzurunu zehirleyen, devletimizin otoritesine meydan okuyan hiçbir yapılanma, Türk yargısının kararlı iradesi karşısında tutunamayacaktır.

"HİÇBİR DOLANDIRICI ADALETİN ELİNDEN KURTULAMAZ"

Ceza adaleti sisteminin amacı yalnızca suçu cezalandırmak değildir; suçun işlenmesini önlemek, toplumun huzur ve güvenliğini teminat altına almaktır. Bu noktada en ön safta görev yapan Cumhuriyet Başsavcılıklarımıza büyük bir sorumluluk düşmektedir. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, ruhsatsız silah taşıma ve kullanma, trafikte can güvenliğini hiçe sayan saldırgan fiiller… Her biri, kamu düzenine ve milletin huzuruna yönelmiş doğrudan bir tehdittir. Bu tehditlere karşı verilecek tepki de aynı ölçüde güçlü olmalıdır.

Adaletin caydırıcılığı, kararlılıkla başlar; suçun kökü, zamanında atılan adımlarla kurutulur. Son yıllarda özellikle bilişim sistemleri ve telefonlar üzerinden yapılan dolandırıcılık fiillerinde bir artış görüyoruz. Bu eylemler, yalnızca vatandaşımızın malına değil, devletin itibarı ve milletin güven duygusuna da saldırıdır. Hele ki hedef alınanlar yaşlılarımız, ömrünü alın teriyle geçirmiş büyüklerimizse, bu artık yalnızca bir suç değil, alçaklıktır. Bu tür eylemlere karşı devletin eli tereddütsüz şekilde inmeli, adalet gecikmeden tecelli etmelidir.

Hiçbir dolandırıcının, hiçbir fırsatçının, hiçbir suistimalcini adaletin elinden kurtulamaz. Bu kapsamda az önce bahsettiğim 11. Yargı Paketi, bu mücadeleyi güçlendirecek çok önemli düzenlemeleri içermektedir.

"TEK ADIMDA SONUÇLANDIRIYORUZ"

Sistem sorunu görüp erteleyen değil, sorunu fark ettiği anda çözen bir yapıya kavuşuyor. Atama ve yetki süreçlerini tek adımda sonuçlandırıyoruz. Hakimler ve Savcılar Kurulumuzun bu yöndeki çalışmaları. Biz her birine çok teşekkür ediyoruz."

"BÜROLARIMIZ KAMUOYUNU HIZLI ŞEKİLDE BİLGİLENDİRMELİ"

Hiçbir temelsiz kuru söylemin, hiçbir sanal kampanyanın sizlerin vicdanında yer etmesine izin vermemelisiniz. Adaletin terazisi, dedikoduyla değil delille tartar. Her karar, yalnızca Anayasanın, kanunların ve vicdanın berrak sesine kulak vererek alınmalıdır. Bazı çevrelerin, delili bilmeden, dosyayı görmeden, yargı süreçlerini hedef alan söylemleri; toplumsal aklı kirletmeye yöneliktir. Ve unutulmasın ki; bu tür kirli yaklaşımlar, milletin vicdanında yankılanan o kadim adalet çağrısına yenilecektir.

Yargıya yönelik yanlış algıları düzeltmek, kamuoyunu doğru bilgilendirmek hepimizin sorumluluğudur. Bu doğrultuda Cumhuriyet başsavcılarımızın, medya iletişim bürolarımızın ve kurum sözcülerimizin aktif, şeffaf ve hızlı bir şekilde kamuoyunu bilgilendirmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü bilgi boşluğu, çoğu zaman adaletsizlik kadar tehlikeli olabilir. Yanlış veya eksik bilgiler, “cezasızlık” ya da “tarafgirlik” algılarını körükleyebilir; biz buna izin veremeyiz.