Manifest’e açılan soruşturma tartışmalara yol açtı! "Teşhircilik" suçunu uzmanına sorduk

Manifest grubu, 18 yaş sınırı olan ilk konserini 6 Eylül akşamı İstanbul Küçükçiftlik Park’ta verdi. Konserin görüntüleri ise kısa süre içinde sosyal medyada viral oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, o görüntülerin ardından grup üyeleri hakkında, “Hayasızca hareket ve teşhircilik" suçlamasıyla soruşturma başlattı.

EKRAN HABER, UZMANINA SORDU

Daha önce yaşanan olaylarda da tartışma konusu olan “teşhircilik” suçunun kapsamını, atılması muhtemel adımları Avukat Ahmet Sağlam'a sorduk. Sağlam, Ekran Haber’den Şenay Yurtalan’a yaptığı açıklamada "Hakim cezanın belirlenmesinde failin konumunu, fiilin toplumda yarattığı etkiyi dikkate alabilir" ifadelerini kullandı.

TEŞHİRCİLİK SUÇU NEDİR?

Teşhircilik suçunun oluşması için belirlenen sınırları ve suçun cezasını anlatan Avukat Sağlam, şunları kaydetti:

"Türk Ceza Kanunu'nda "Genel Ahlaka Karşı Suçlar" başlıklı kanunun 7. bölümünde düzenlenmiştir. TCK'nın 225. maddesinde "Hayasızca Hareketler" başlıklı madde metninde 'Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kimse 6 aydan 1 yıla kadar cezalandırılır' denilmektedir. Teşhircilik suçu bir kişinin cinsel organını veya vücudunun cinsel bölgelerini bir kişiye yönelik olmaksızın alenen teşhir etmesiyle oluşur. Teşhircilik suçunda korunan hukuki değer, toplumsal ahlak veya haya duygularıdır."

"CİNSEL İÇERİKLİ HER DAVRANIŞ BU SUÇU KAPSAR"

Bir kişinin cinsel organını veya vücudunun cinsel bölgelerini aleni olarak teşhir etmesinin hayasızca hareketler suçunu kapsadığını belirten Sağlam, "Burada alenilik taşıyan cinsel içerikli her davranış bu suçun kapsamına girmektedir. Özetle hayasızca suçunun sınırları, başkalarının görebileceği bir yerde, toplumun haya duygularını rencide edecek nitelikte cinsel davranışlarda bulunmak olarak çizilmiştir" dedi.

"KANUN ÖNÜNDE HERKES EŞİTTİR AMA..."

Teşhircilik suçunun cezasında kamuya mal olmuş kişiler ya da sıradan bir vatandaş arasında farklılıklar olup olmadığı sorusuna yanıt veren Sağlam, şöyle konuştu:

"Kamuya mal olmuş veya sıradan kişiler arasında herhangi bir kanuni bir ayrım düzenlenmemiştir. Kanun önünde herkes eşittir. Sadece yargısal uygulamalar ile toplumsal etki bakımından bazı farkları mevcuttur. Kamuya mal olmuş kişiler genellikle daha çok tanındığı için yaptıkları teşhir fiili geniş kitlelerce fark edilir. Hakim cezanın belirlenmesinde failin konumunu, fiilin toplumda yarattığı etkiyi dikkate alabilir. Dolayısıyla kamuya mal olmuş kişi aynı fiil için daha üst hadden ceza alabilir."

YENİ YARGI PAKETİNDE TEŞHİRCİLİK SUÇU YER ALACAK MI?

11. Yargı Paketi'nde teşhircilik suçuna ilişkin bir düzenleme olup olmayacağına yönelik de konuşan Avukat Sağlam, sözlerini şöyle noktaladı:

"11. Yargı Paketi ismiyle anılan kanun düzenlemeleri hakkında "hayasızca hareketler ve teşhircilik" suçu kapsamında cezai yaptırımlarına dair bir artırım yapıldığına ilişkin herhangi bir güncel veya doğrulanmış bilgimiz bulunmamaktadır. Ancak bu konunun sürekli gündemde kalması, sosyal medyada sürekli insanların bunu konuşması nedeniyle ilerleyen zamanlarda bu konunun tartışmaya açılacağını düşünmekteyiz."