Bayrama sayılı günler kalmışken tatil veya ziyaret amaçlı yola çıkılmaya başlandı. peki, uzun yola çıkacak şoförler neye dikkat etmeli? yola ne zaman çıkmalı? işte detaylar...

DOĞRU SÜRÜŞ POZİSYONU

Güvenli bir yolculuk için aracın içindeki oturma şekliniz çok önemli. Araç hakimiyeti, ayna kontrolü ve kaza durumunda en az hasarla araçtan çıkmak için 3 aşamadan oluşan “Doğru Sürüş Pozisyonu” alınmalı. Pedallara bastığınızda bacağınızın düz olmaması, dizlerden hafif eğimli vaziyette kalması gerekiyor. Eğer pedallara bastığınızda bacaklarınız düz ve gergin oluyorsa kaza anında başta kaval kemiği ve diz olmak üzere birçok noktadan zarar görebilirsiniz. Aynı şekilde direksiyonu saat 9.15 açısıyla tuttuğunuzda kollarınızın da dirseklerden kıvrılması yani düz olmaması önemli. Çünkü bu durumda önünüze ani bir şey çıktığında aracı sağa veya sola güvenli bir şekilde kaçıramayabilirsiniz, aracınız darbe alırsa dirsek ve omuz bölgelerinden yaralanma olasılığınızda artar.

YOLA NE ZAMAN ÇIKILMALI?

Yola sabah erken saatlerde çıkmayı tercih edin. Sürücü iyi bir gece uykusu uyumalıdır. Bireysel farklılık göstermekle birlikte, ortalama 7-8 saatlik bir gece uykusu gerekli.

‘KARAYOLU HİPNOZU’ TEHLİKESİ!

Sürücü;

-Araç kullandığı son birkaç kilometreyi anımsamıyorsa,

-Dalıyor ya da dikkatini toplayamıyorsa,

-Sık sık esniyorsa,

-Gözlerini açık tutmakta zorlanıyorsa,

-Önündeki araca çok yaklaşıyor ya da trafik işaretlerini kaçırıyorsa,

-Başını tutmakta zorlanıyorsa,

-Aracı duruş ve kalkışlarla sarsarak kullanıyorsa uyuma tehlikesinin olduğunu bilmelisiniz. Bu belirtileri gösteren sürücülerde ‘göz açık uyuma’ olarak tanımlayabileceğimiz ‘Karayolu Hipnozu’ tehlikesi de bulunmakta.

2 SAAT VEYA 150 KİLOMETREDE MOLA

Yola çıkmadan bir gün önce dahi alkol tüketilmemeli, erken uyunmalı. Yolculuk sırasında uyku getirebilecek ilaçlardan da uzak durulmalı. 150 kilometre mesafede ya da 2 saatte bir 15 dakika mola vermelisiniz. Mola verildiğinde sürücünün oturmaması ve hafif yürüyüşler yapması gerekmekte.

AĞIR, YAĞLI YİYECEKLERDEN UZAK DURUN

Sıcaklardan fazla etkilenmemek için bol su tüketin. Özellikle kalp, tansiyon ve şeker hastaları; sıcak havalarda çok uzun süre araç kullanmayın. Ağır, yağlı yiyeceklerden uzak durun. Çünkü bu tür yiyecekler uykunuzun gelmesini sağlayabilir. Mola yerlerinde çorba, küçük bir porsiyon beyaz et ve salata tüketin.

ARIZA ANINDA YAPILMASI GEREKENLER

Uzun yol seyahati esnasında arıza durumları da stres yaratan faktörlerden. Örneğin; aracınızın lastiği patlarsa sakin ve kontrollü şekilde, birden fren pedalına çok güçlü basmadan, acele etmeden, sinyal vererek sağ şeride doğru hareket edin. Dörtlü flaşörlerinizi yakın, sağ kapıdan çıkmaya özen gösterin, bagajdaki üçgen reflektörü bulunduğunuz yolun hızına göre 50 ile 100 metre arasında bir uzaklığa koyun. Ve en önemlisi yoldan uzak, mümkünse bir bariyer arkasında bekleyin.

GİYSİ TERCİHİ ÖNEMLİ

Kalın ve fazla giysilerin yerine hafif ve rahat kıyafetleri tercih edin. Burada bir parantez açarak yaz aylarında uzun yolda sıkça yapılan bir hatanın altını çizmek istiyorum; sıcak havalarda terlik hatta yalın ayak olarak araç kullanmak büyük bir riski işaret eder. Bir kaza anında hızlıca refleks gösteren ayaklarda terlik ve benzeri ayakkabıların sabit kalma şansı yoktur. Bu da sert ve çok güçlü bir şekilde basmamız gereken fren pedalından ayağımızın kaymasına neden olur. Ayrıca çıplak ayakla yapılan sert frenlerde ayak tabanı acıdığı için sürücünün ayağını pedaldan istemsiz şekilde çektiği birçok araştırmada kanıtlanmıştır.

30-40 DAKİKADA BİR CAMI AÇIN

Sürekli klima açık şekilde gitmeyin. 30-40 dakikada bir camı açarak araç içini havalandırmayı ihmal etmeyin, konsantre sorunu çekmemek için oksijen miktarını camı açarak artırabileceğinizi unutmayın. Araçta klimanın doğrudan yüz ve göğüs bölgesine değil cama doğru gelmesine dikkat edin.

KISA FARLAR GECE GÜNDÜZ AÇIK

Takip mesafesini koruyun, şehir içinden geçerken hızınızı düşürün. Kısa farlarınızı gece-gündüz açık tutun. Hız limitlerine uyun. Emniyet kemerini takın ve araç içindekilere taktırın. Araç içinde dikkatinizi dağıtacak, görüşünüzü kapatacak eşyalar bulundurmayın, tüm eşyaları sabitleyin. Bayram yolculuklarında kazaların en büyük nedenlerinden biri acele etmeye bağlı olarak yapılan hatalı sollamalar olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle gidiş geliş olarak düzenlenmiş yollarda tabela ve çizgilere uyun!

YAĞMURDA HIZI DÜŞÜRÜN

Yağmurlu bölgelerde ve yolun ortasındaki çim alanların sulandığu yerlerde suda kızaklama (Aquaplanning: Su birikintisinden dolayı lastiklerin zeminle bağlantısının kısmi veya tamamen kaybolması) ihtimalini göz önüne alarak, hızınızı düşürerek ve takip mesafesini artırarak önlemlerinizi alın.

YOĞUN SİSTE ÖNDEKİ ARACI TAKİP ETMEYİN

Her yıl yüzlerce kazanın gerçekleştiği Bolu Dağı kesimi gibi yoğun sis alan bölgelerde, hızınızı azaltın, yol kenarlarındaki parlayan tabelaları takip ederek yolu okumaya özen gösterin. Fakat kesinlikle yoğun siste öndeki aracı takip etmeyin. Bu tür durumlarda öndeki aracın yaptığı hatanın bedelini birlikte ödersiniz.

BAKIMLARINIZI YAPTIRIN

Aracınızın klasik bakımlarının yapılmış olmasına özen gösterin. Klima, havalandırma sistemlerinin çalıştığından emin olun. Eskimiş silecek lastiklerinizi değiştirin. Özellikle yağ eksilmesine ve sıcak havalarda sorun yaşatan hararet soruna karşı aracın su kontrolünü yapmayı unutmayın. Aracın aküsünü mutlaka kontrol ettirin.

LASTİK BASINCINA DİKKAT!

Lastiklerinizin hava basınçlarının ayarlı, diş derinliklerinin yeterli olduğundan emin olun. Hala kış lastiklerini kullanan sürücüler, özellikle fren mesafesi ve hakimiyet konularında çok fazla tehlike yaşayabilirler. Araçları çok çabuk kontrolden çıkabilir, virajlarda savrulabilir, fren mesafesinde ciddi uzamalar yaşayabilir. Lastik havalarıyla bilinçsizce oynanmamalı. Uzun yolda lastik havalarını düşürerek ve yükselterek hata yapmayın! Araç üreticisinin verdiği değerlere sadık kalınmalı.

MUTLAKA BEBEK KOLTUĞU OLMALI

Gelelim seyahatin bebek ve çocuklarla olan kısmına! Kaza anları düşünüldüğünde araç içindekilerin hayatta kalmasının sağlayan en önemli şey, koltuklarında sabit kalabilmesi. Bu nedenle yetişkinlerin emniyet kemerlerinin bağlı olması, bebek ve çocukların kendilerine uygun koltuklara oturtularak sabitlenmeleri gerekmekte.

Editör: Alara Şimal Metin