Cezaevi çocuk koğuşunda yaşananlar kan dondurdu: İdrar içirtip ilişkiye zorladılar...
Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan S.T. (19) ile M.D. (18), iddiaya göre aynı koğuşta kaldıkları A.S. (18), E.G. (17), K.T.Ö. (19) ve Y.Ö.’nün (19) cinsel istismarına uğradı. Cezaevindeki işkence görüntüleri ise 2 katlı koğuşun alt katı ve havalandırmasında bulunan güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay, 2022 yılı Ağustos ayında Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda meydana geldi. ‘Cinsel istismar’ suçundan tutuklanan S.T. ile M.D., iddiaya göre aynı koğuşta kaldıkları, A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö.’nün cinsel istismarına uğradı. Olay, o dönem 17 yaşında olan mağdur S.T.’nin, 12 Ağustos 2022’de nakil olarak gittiği Ankara Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde yapılan muayenesinde ortaya çıktı. Vücudunda darp izleri görülen S.T.’nin, Kocaeli’deki cezaevinde M.D. ile birlikte, A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö.’nün cinsel istismarına maruz kaldıklarını, kemerle darbedildiklerini, zorla ayaklarını yıkattıklarını, kendilerine masaj yaptırdıklarını, bardağa ve pet şişeye idrar yaparak zorla içirdiklerini beyan etmesi üzerine, kurum müdürlüğü tarafından suç duyurusunda bulunuldu.
‘CİNSEL İSTİSMARDA BULUNDULAR, İDRARLARINI
İÇİRDİLER’
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma
kapsamında, Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) ifadesi alınan S.T.,
işkence ve istismarın cezaevine girdiği 10’uncu günde başladığını
ve 2 gün boyunca sürdüğünü belirterek şunları söyledi:
“Olaylar Kandıra’ya gittiğimim 10’uncu günüydü. Bana karşı önce
şiddet uyguladılar. A.S. ve E.G.’nin bana yönelik hem şiddeti hem
cinsel istismarı oldu. Y.Ö. ve K.T.Ö. sadece şiddet uyguladı. Kemer
ile vurdular. Bıçak ile sırtımı ve kolumu çizdiler. Tekme, tokat,
yumruk atıyorlardı. Arkadaşım M.D.’ye yönelik de şiddet
uyguluyorlardı. Gündüz sabah saatleri 10.00’da dövmeye
başlıyorlardı. Dinlenerek tekrar devam ediyorlardı. Saat 22.00’ye
kadar şiddet devam ediyordu. Gardiyanlar bizim olduğumuz yere çok
fazla uğramıyorlardı. Ertesi gün sabah uyanır uyunmaz, ‘Şunu yap,
bunu yap, ayaklarımı yıka’ gibi istekleri oluyordu. Bu şiddetler
toplamda 2 gün oldu. Cinsel istismar olayı bir gün oldu. Kandıra'da
10’uncu günümde, benim cinsel istismardan içeriye girdiğimi
duyunca, ‘Ayaklarımı yıka, elbiselerimi yıka’ diyerek dövmeye
başladılar. Akşam olduğu zaman masaj yaptırıyorlardı. Birbirimizle
ilişkiye zorladılar. A.S. ve E.G., bardağa idrarını yapıp bana ve
M.D.’ye içirdi. Bu anlarda sürekli küfür ediyorlardı. Kimseye
söylemememiz konusunda bizi tehdit ediyorlardı. ‘Eğer söylersen
dışarıya çıktığında seni döveriz’ diyorlardı. Y.Ö. ve K.T.Ö.,
sadece ayak yıkattırdı, kemer ile dövdü, yumruk attı ve masaj
yaptırdı. Cinsel eylem sırasında Y.Ö. ve K.T.Ö. uzanıyorlardı,
yanımızda olmuyorlardı. Orası çok kötü bir yer, alt ve üst
katlıydı. Bu bahsettiğim olaylar üst katta oldu. Alt katta kamera
olduğu için üst kata çıkartıyorlardı. Sabah, öğle ve akşam yemek
geliyordu. Benim sabah ve öğle yemeklerimi onlar yiyordu, bana
yedirmiyorlardı. Ben sadece akşam yemeklerini yiyebiliyordum. ‘Seni
öldürürüm, döverim’ diye tehdit ettikleri için kimseye
anlatamadım.”
Mağdur M.D. de ifadesinde, “Bu olay Kandıra’daki cezaevinde oldu.
Ranzaların olduğu yerde gerçekleşti. Ben 8 Ağustos 2022’de
tutuklanıp 15 gün süreyle Kandıra Cezaevi'nde kalmıştım. Bu olay da
15 günlük süre içerisinde oldu. A.S. ve E.G.’den şikayetçiyim.
K.T.Ö. bizi o çocuklardan korumaya çalıştı” dedi.
SUÇLAMALARI KABUL EDİP, ‘BİZ BİR CAHİLLİK ETTİK’
DEDİ
Olayların yaşandığı dönemde 16 yaşında olan A.S. ise ifadesinde
S.T. ile cezaevine girmeden önce husumetleri olduğunu belirtip,
kendisine yöneltilen suçlamaları kabul ederek, “S.T.’nin ifadesinde
geçen tüm iddialar doğrudur. Biz bir cahillik ettik ve S.T.’nin
iddia ettiği olaylar gerçekleşti. S.T. koğuşa girdiğinin ertesi
günü biz kavga ettik, ben onu dövdüm. Çünkü benimle ilgili dışarıda
çeşitli iddialarda bulunup, beni dövdüğünü söylemiş. Bu da benim
kulağıma gelmişti. Ancak cezaevine girdiğim için S.T. ile
karşılaşamamıştım. Tutuklandığında tesadüf benim koğuşuma geldi”
dedi.
‘BENİ TEHDİT EDİP İDRARIMI YAPTIRARAK ONLARA
İÇİRDİ’
E.G. ise ifadesinde cinsel istismar suçlamalarını kabul etmeyerek
şöyle konuştu:
“A.S., S.T.’yi dövüyordu. Diğerleri de M.D.’yi dövüyordu. Sonra
beni de döverek beni de tehdit ettiler. Sonrasında A.S. bana
gelerek pet şişenin içerisine idrarımı yapmamı söyledi. Ben karşı
çıktım ancak beni tehdit ederek zorla pet şişeye idrarımı yaptırdı
ve onlara içirdi. A.S., plastik ayakkabı çekeceğine, bulaşık
deterjanı döktürerek S.T. ve M.D.’yi zorla bunun üzerine
oturttular. Gün boyunca bu şekilde işkence yaptılar. Sadece
A.S.’nin zorlamasıyla idrarımı yaparak içmelerine sebep oldum.
Dövme olarak da sadece bir iki tane vurdum. Bunları tamamen
A.S.’den korktuğum için yaptım. Cinsel istismar eylemleri A.S.
tarafından gerçekleşmiştir. Üzerime atılı suçlamaları kesinlikle
kabul etmiyorum.”
‘CİNSEL İSTİSMAR SUÇUNDAN GELDİKLERİ İÇİN BU ŞEKİLDE
DAVRANDILAR’
Y.Ö. de ifadesinde cinsel istismar suçlamasını kabul etmeyip, “Ben
kendilerine sadece şiddet uyguladım” derken, K.T.Ö. ise “Ben
üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Darp eyleminde de A.S. ve
E.G., S.T. ve M.D.’yi döverken ben genelde kavgayı ayırmaya
giriyordum. A.S. ve E.G.’ye yaptıklarının yanlış olduğunu
söylüyordum, ancak beni de tehdit ederek darp eylemlerine devam
ediyorlardı. Koğuşun kamera kayıtları incelendiğinde S.T.’nin benim
yanımda volta attığı, sürekli benimle olduğu görülecektir. S.T. ve
M.D., cinsel istismar suçundan ceza infaz kurumuna geldiği için bu
şekilde davrandılar” ifadelerini kullandı.
İDDİANAMEDE KAMERA GÖRÜNTÜLERİNE DE YER
VERİLDİ
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonunda,
A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö. hakkında ‘çocuğa karşı eziyet’, ‘cebir,
tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve
‘on iki yaşını tamamlamış çocuğun nitelikli cinsel istismarı’
suçlarından hazırlanan iddianamede, söz konuşu koğuşun alt katı ile
avlusunda bulunan güvenlik kamerası görüntülerine de yer
verildi.
Bilirkişi raporuna göre, sanıklar ve mağdurların bulunduğu koğuş
avlusu ve koğuş ortak alanının bulunduğu görüntülerde S.T. ve
M.D.’nin sanıklara hizmet ettiği, mağdur M.D.’nin kahvaltı
yapabilmek için A.S.’nin onayını beklediği, mağdurların ve
sanıkların koğuşun üst katına çıktıklarında, sanıkların sürekli
olarak alt kattan üst kata hızlı bir şekilde ayrı ayrı iniş ve
çıkışlarının bulunduğu, sanıklar koğuş avlusunda volta atarken
mağdurların avlu kapısında ayakta ‘hazır ol’ vaziyetinde
bekledikleri, mağdurların sürekli olarak üst kata kameranın
bulunmadığı alana çıkarıldığı, mağdurların yemek yemek için izin
istediği, mağdurlar üst kattayken alt kattan üst kata deterjan
çıkarıldığı, sanıkların bazı saatlerde altlarında sadece iç
çamaşırı olduğu, bazı saatlerde üzerlerinde tişört olmadığı
belirtildi. Raporda, görüntülerin genelinde, ‘sanıkların mağdurlar
üzerinde hakimiyetinin bulunduğu’ ve ‘koğuşun kamera bulunmayan üst
katına mağdurların sürekli olarak götürüldüğünün’ görüldüğüne
dikkat çekildi.
‘CİNSEL İSTİSMAR EYLEMİ ZİNCİRLEME ŞEKİLDE
GERÇEKLEŞTİ’
İddianamede, mağdurların beyanı, sanıkların savunmaları, bilirkişi
raporu, adli rapor, hekim raporu ile tüm soruşturma evrakı birlikte
değerlendirildiğinde, A.S. ve E.G.’nin cinsel istismar eylemini
birden fazla kez zincirleme şekilde gerçekleştirdikleri, Y.Ö. ve
K.T.Ö.’nün ise bu eyleme katılmadığı ancak, infaz koruma
memurlarına karşı gözcülük yaparak ve mağdur çocuklara şiddet
uygulayarak yardım ettikleri kaydedildi.
İNFAZ VE KORUMA MEMURLARININ YAZILI BEYANLARINA
BAŞVURULDU
A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö. hakkında, olay tarihinde 18 yaşından
küçük oldukları gerekçesiyle Çocuk Mahkemesi sıfatıyla Kocaeli
7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Tutuklu sanıklar,
duruşmada savcılık ifadelerini tekrar ederken, Kocaeli 1 Nolu T
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma Başmemuru ile 4 İnfaz
ve Koruma Memurunun da yazılı beyanları dava dosyasına girdi. İnfaz
ve Koruma Memurları beyanlarında, olayın gerçekleştiği D-4 nolu
çocuk koğuşunun gün içerisinde 2 ya da 3 kez koğuş kapısı açılarak
ya da mazgaldan bakılarak kontrol edildiği, herhangi bir olumsuz
durumla karşılaşılmadığı ve koğuşta bulunan çocuklardan herhangi
bir şikayet gelmediğini belirtti.
SUÇ TARİHİNDEKİ YAŞLARI DİKKATE ALINDI
Kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların suç tarihinde 18
yaşından küçük olmalarını dikkate alarak, A.S.’nin her iki mağdura
yönelik ‘cinsel istismar’ suçundan 12’şer yıldan 24 yıl, ‘eziyet’
suçundan ise ayrı ayrı 3 yıl 4’er aydan 6 yıl 8 ay olmak üzere
toplamda 30 yıl 8 ay, E.G.’nin ‘cinsel istismar’ suçundan 7’şer
yıldan 14 yıl, ‘eziyet’ suçundan 2 yıl 6’şar aydan 5 yıl 2 ay olmak
üzere toplamda 19 yıl 2 ay, Y.Ö. ile K.T.Ö.’nün ise ‘cinsel
istismar’ suçundan 13 yıl 6’şar ay, ‘eziyet’ suçundan da 6 yıl 8’er
ay olmak üzere toplamda 20 yıl 4’er ay hapisle cezalandırılmalarına
karar verdi.
A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö., ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’
suçundan beraat ederken, ‘kaçma şüpheleri olduğu gerekçesi’ ile
tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi.