Denizli'de yaşanan bir olay, duyanları hayrete düşürdü. Emekli çiftçi Ramazan Akbay'ın yeğeni vasıtasıyla evlendiği yabancı uyruklu gelin, nikahtan 2 gün sonra kaçarak Akbay'dan şikayetçi oldu. Tutuklanarak cezaevine gönderilen Akbay için 45 yıl hapis istendi. 6 ay cezaevinde kalan Akbay'ın avukatı, araştırmaları sonucunda yabancı gelinin sinsi oyununu bozdu. Akbay ise aylar sonra serbest bırakıldı. İşte akılalmaz olayın detayları...

YEĞENİN ARACILIĞIYLA ÖZBEKİSTANLI KADINLA TANIŞTI

3 çocuk babası Ramazan Akbay'ın eşi, 4 yıl önce hayata gözlerini kapadı. Emekli adam ise bir süre sonra Özbek bir kadınla evli olan yeğeni Musa Akbay'dan kendisine uygun bir eş bulmasını istedi. Akbay, yeğeninin aracılığıyla Özbekistan'da yaşayan Zulkhunur K. ile cep telefonunda görüşüp, tanıştı. İkili, 10 gün içinde evlilik kararı aldı.

51-1

NİKAHTAN 2 GÜN SONRA YALIN AYAK KAÇTI

Akbay, kadının Türkiye'ye gelebilmesi için de tüm masraflarını karşıladı. İkili, 18 Temmuz 2023'te Denizli'de nikah kıydı. Nikahtan 2 gün sonra ise ilginç bir olay yaşandı. Zulkhunur K., Akbay'ın evinden hiçbir eşyasını almadan yalın ayak kaçtı. İfadesinde evlenmek amacıyla Özbekistan'dan geldiğini ancak Akbay'ın kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu, sürekli darbederek eşyalarını da gasbettiğini anlattı.

45 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

Zulkhunur K., hastaneye sevk edilerek darp raporu alındı. Raporda, vücudunun çeşitli yerlerinde darp sonucu oluşmuş 50'ye yakın morluk olduğu vurgulandı. Ramazan Akbay ise 21 Temmuz'da tutuklandı. Hakkında 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma', 'yağma', 'nitelikli cinsel saldırı' suçlarından 45 yıla kadar hapis cezası istemiyle 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Akbay'ın yakınları, avukat Salim Kutlutürk ile görüşerek durumu anlattı.

52-1

VÜCUDUNDAKİ MORLUKLAR SİNSİ OYUNU BOZDU

8 Şubat'ta görülen duruşmada, müvekkilini savunan avukat Kutlutürk, Zulkhunur K.'ye olay günü verilen raporda; vücudundaki morlukların olaydan öncesine ait olduğunu, olay günü darbedilmesi halinde vücudunda ancak kızarıklıklar olabileceğini ifade etti. Bunun üzerine mahkeme heyeti, Akbay'ın cezaevinden tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.

"BU İZLER MAĞDURUN İFADESİYLE ÇELİŞİYOR"

Salim Kutlutürk, Zulkhunur K.'nin yalan söylediğini öne sürerek, "Bunları raporlarla ortaya çıkardık. Evden kaçıp, yolda birilerinden yardım istiyor. Evden kaçarken güvenlik kamera kaydı bile var. Eve girerken hiçbir sorun yok. Birkaç dakika sonra yalın ayak evden kaçıyor. Dosyada bazı sıkıntılar da vardı. Kadın darbedildiğini, şiddet gördüğünü ve cinsel saldırıya uğradığını iddia etmiş. Ayrıca hastanede de darp raporu alınmış. Raporda vücudunda 50'ye yakın darp izleri var. Bunlar da mor renkli şekilde belirtilmiş. Hatta 2 gün sonraki ikinci raporda bu mor renkli izlerin bazıları sarı, yeşil renklere dönmüş. Bu izlerin mağdurun ifadesiyle çeliştiğini fark ettik. İlk görülen mahkemede, darp raporundaki bu renklerin ne anlama geldiğini ve kaç günde oluşabileceğini, darp izlerinin en az 8 veya 10 gün öncesine ait olduğunu anlattık.

53-1

"AZERBAYCAN'DA ŞİDDETE MARUZ KALMIŞ OLABİLİR"

Olay gününden 2 gün önce Türkiye'ye gelen kadının darbedilmesi halinde vücudunda ancak kızarıklıklar oluşabilir. Mahkeme heyeti, bizi haklı bularak müvekkilimi cezaevinden tahliye etti. Hatta mahkeme heyeti, darp izlerinin kaç gün öncesine ait olduğuna yönelik rapor istedi. Kadın şiddete maruz kalmış ancak bunu benim müvekkilimin yapmadığını ortaya koyduk. Muhtemelen Özbekistan'da şiddete maruz kalmış, belki de kurtulmak için Türkiye'ye gelmiş olabilir. Şu an kadının nerede olduğunu bilmiyoruz" dedi.

54

"BENDEN 5 BİLEZİK VE PAHALI TELEFON İSTEDİ"

Ramazan Akbay ise 6,5 ay kadar cezaevinden kaldığını belirterek, "Yeğenim Özbekistan uyruklu bir kadınla evlendi, mutluydular. Ben de onlardan evlenmek istediğimi söyledim. Beni bir kadınla tanıştırdılar. Bir süre telefonla konuştuk. 18 Temmuz'da Türkiye geldi. Benden 5 bilezik ve pahalı bir telefon istedi. Daha sonra alabileceğimi söyledim. Bunları isteyince vazgeçmek istedim ama o buna rağmen kalmayı kabul etti. Yeğenimin evinde dini nikah yapıldı. Ertesi gün kendi evimize gittik. Buradan kaçıp, beni suçladı. Ona hiçbir şey yapmadım" diye konuştu.

Editör: Sinan Turp