Cuma hutbesi tam metni ve cuma hutbesi konusu bugün Cuma namazına gidecek Müslümanlar ve kamuoyu tarafından zaman zaman ihtiyaca bağlı olarak merak ediliyor. Kimi camilerdeki yoğunluk nedeniyle ses sisteminden uzak kalanlar, farz olan hutbeyi dinleyememeleri gibi durumlarda cuma hutbesini cep telefonlarındaki cuma hutbesi metninden takip etmek istiyor. Her hafta düzenli şekilde yayınlandığı gibi bu hafta da Cuma hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlandı ve 81 ildeki müftülüklerine gönderilerek okunması için tüm cami ve mescitlere ulaştırıldı. İşte 29 Aralık Cuma hutbesinin tam metni...

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ.

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:

اَلْكَيِّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ، وَالْعَاجِزُ مَنْ أَتْبَعَ نَفْسَهُ هَوَاهَا وَتَمَنَّى عَلَى اللّٰهِ.

CUMA HUTBESİ 29 ARALIK | MUHASEBE BİLİNCİYLE BİR ÖMÜR GEÇİRMEK

Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın! Allah’a karşı gelmekten sakının; şüphesiz Allah, yapıp ettiklerinizin hepsinden haberdardır.”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Aciz kişi ise nefsinin arzu ve isteklerine göre yaşayan ve buna rağmen hâlâ Allah’tan iyilik temenni edendir.”[2]

Aziz Müminler!
Hayatımızın her anı, her saati, her günü, her senesi ömür defterimizden bir sayfadır. Bizler, bu sayfaları sevaplar veya günahlar, iyilikler veya kötülükler, doğrular veya yanlışlarla doldurmaktayız. Gün gelecek kendi elimizle doldurduğumuz defterimiz önümüze açılacak ve Rabbimiz bize şöyle buyuracaktır: اِقْرَأْ كِتَابَكَۜ كَفٰى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَس۪يباًۜ “Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak nefsin yeter.”[3] Bu ayet-i kerime, nice yüzlerin ağaracağı, nice yüzlerin de kararacağı o gün gelmeden önce kendimizi hesaba çekmeyi hatırlatmaktadır. Mizanda amellerimiz tartılmadan evvel, her daim muhasebe bilincimizi diri tutmayı öğretmektedir.

Değerli Müslümanlar!
Muhasebe bilinci, وَهُوَ مَعَكُمْ اَيْنَ مَا كُنْتُمْۜ  “Nerede olursanız olun, Allah sizinle beraberdir.”[4] ayeti gereğince her an Rabbimizin gözetiminde olduğumuz şuuruyla yaşamaktır.

Muhasebe bilinci, ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّع۪يمِ “O gün bütün nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz.”[5] ilahi uyarısınca emanet olan her bir nimetin kıymetini bilerek şükrünü eda edebilmektir.

Muhasebe bilinci, “O gün günahkârların dilleri, elleri ve ayakları, yapıp ettikleriyle ilgili aleyhlerine şahitlik edecektir.”[6] ayetini unutmadan bütün uzuvlarımızın kötülüklere değil, iyiliklere şahitlik edeceği mümince bir hayat yaşamaktır.

Kıymetli Müminler!
Bir miladi yılın daha son günlerindeyiz. Ömür sermayemizden bir yılı daha tükettik. Kaçınılmaz son olan ölüme bir adım daha yaklaştık. Şimdi hep birlikte kendimize şu soruları soralım: Her şeyin karşılığının tastamam verileceği hesap gününe hazır mıyız? Kur’an ve sünnetin örnek olarak sunduğu bir mümin olabildik mi? Fani hayatın telaşına düştüğümüz kadar, ebedi hayatın kaygısını da taşıdık mı? Amel defterimizde görünce yüzümüzü karartacak kötülüklerden elimizi çekebildik mi? Gönül inciten, kardeşliğimizi zedeleyen kem sözlere karşı dilimize kilit vurabildik mi? Kalbimizi katılaştıran, zihnimizi kirleten her türlü olumsuz duygu ve düşünceden kendimizi arındırabildik mi? Bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahlara nedamet gözyaşlarıyla tövbe edip Rabbimizin affına sığınabildik mi?

Değerli Kardeşlerim!
Bu soruların cevabını düşünerek bu günümüzü bir milat kılalım. Kalan ömrümüzü Rabbimizin rızası doğrultusunda geçirmeye çalışalım. İman, ibadet ve güzel ahlakla bezenmiş bir hayatla bu dünyadan ayrılmanın gayretinde olalım. Dinimizde ve kültürümüzde yer almayan yılbaşı eğlenceleri, Noel baba figür ve kıyafetleri, çam ağacı süslemeleri gibi yanlış tutum ve davranışlardan uzak duralım. Kötülüklerin anası olan alkol, ocakları söndüren kumar, umutları tüketen şans oyunları ve piyango gibi haramlarla sağlığımızı, zamanımızı ve kazancımızı heba etmeyelim.

Aziz Müslümanlar!
Geçtiğimiz günlerde millet olarak hepimizin yüreğine kor düştü. Menfur bir terör saldırısı sonucu kahraman evlatlarımız şehadet şerbeti içtiler. Bizler biliyoruz ki, vatanımızın bütünlüğüne, istiklalimize, kardeşliğimize ve canlarımıza kastedenler ile Filistin’de masumları katledenler aynı kirli ellerdir. Her türlü insani ve ahlaki değerden yoksun hain terör örgütleri, aynı kötülük ve cinayet şebekesinin maşalarıdır.  Biz, bir ve beraber oldukça, ülkemize ve değerlerimize sahip çıktıkça bu kirli eller ve maşaları emellerine asla ulaşamayacaktır. Bu vesileyle Yüce Rabbimden kahraman şehitlerimize rahmet; ailelerine, yakınlarına sabr-ı cemil ve hayırlı bir ömür, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun.

[1] Haşr, 59/18.

[2] Tirmizî, Sıfatu’l-Kıyâme, 2.

[3] İsrâ, 17/14.

[4] Hadîd, 57/4.

[5] Tekâsür, 102/8.

[6] Nûr, 24/24.

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR? CUMA NAMAZI KAÇ REKAT?

Cuma namazı kaç rekat? Cuma namazı nasıl kılınır? Cuma namazının farzı kaç rekat? Cuma namazına nasıl niyet edilir? Cuma namazı ne zaman kılınır?

Cuma namazı kaç rekattır?
Cuma namazı 10 rekat: İlk sünnet (4), farz (2), son sünnet (4).

Hutbeden önce 4 rekat ilk sünneti kılıyoruz, imam efendi hutbeyi okuduktan sonra 2 rekat farz imam tarafından cemaate kıldırılıyor ve son olarak kendi başımıza 4 rekat son sünneti kılıyoruz.

Cuma namazı ne zaman kılınır?
Cuma günü, öğlen namaz saatinde ezan okunduktan sonra kılıyoruz.

Cuma namazı nasıl kılınır?
İlk önce cuma namazının 4 rekât olan ilk sünnetini kılıyoruz.

Cuma namazının ilk 4 rekatlık sünnetine şöyle niyet ediyoruz:

“Niyet ettim Allah rızası için cuma namazının 4 rekat ilk sünnetini kılmaya.”

Cuma namazının ilk sünneti, tıpkı öğle namazının ilk 4 rekât sünnetini kılar gibi kılıyoruz.

Niyet ettikten sonra, ellerimizi kulak hizasına kaldırıyor, tekbir alıyor (Allahuekber) ve ellerimizi (sağ el sol bileği kavrayacak şekilde / sağ el baş parmak bileği yukarıdan, sağ el serçe parmak sol bileği aşağıdan kavrayacak şekilde) göbeğimizin üstüne bağlıyoruz. Yüce Rabbimizin huzurunda el pençe divan durmak gibi de düşünebilirsiniz.

1.REKAT:

-Niyet ediyoruz
-Sübhaneke duasını okuyoruz
-Euzü Besmele çekiyoruz
-Fatiha Suresini okuyoruz
-Zammı sure okuyoruz (Kur’an-ı Kerim içinden bir ayet ya da ayetler olabilir)

*ZAMMI SURE nedir? (Namazlarda Fatiha suresinden sonra okunan, Kur’an-ı Kerim’in sonunda yer alan kısa sureler)
Zammı sureler sırasıyla (her rekatta sıraya göre okunması uygundur):
-Fil Suresi
-Kureyş Suresi
-Maun Suresi
-Kevser Suresi
-Kafirun Suresi
-Nasr Suresi
-Tebbet Suresi
-İhlas Suresi
-Felak Suresi

Tekbir (Allahuekber) getirerek ellerimizi diz kapaklarımızın üzerine gelecek biçimde rükuya eğiliyoruz, rükuda 3 ya da 5 ya da 7 kez "Sübhane Rabbiyel Azim" diyoruz.

"Semi Allahu Limen Hamideh" diyor ve rükudan kalkıyoruz. Rükudan kalktıktan sonra "Rabbena Lekel Hamd" diyoruz. (“Rabbena ve Lekel Hamd” da diyebiliriz)

Tekrar tekbir getirerek (Allahuekber) secdeye gidiyoruz. Secdede alnımız ve burnumuz yere değmeli. Secdede 3-5-7 kez "Sübhane Rabbiyel  lâ" diyoruz. Bu bizim ilk secdemiz oldu. Birinci secdeden tekbir (Allahuekber) getirerek oturma pozisyonuna kalkıyoruz, kısa bir süre bekliyoruz ve tekrar tekbir (Allahuekber) getirerek secdeye gidiyoruz. Bu da ikinci secdemiz oldu. Tekbir (Allahuekber) getirerek ayağa kalkıyoruz yani 2. rekata kalkıyoruz.

2.REKAT:

-Besmele çekiyoruz
-Fatiha Suresini okuyoruz
-Zammı sure ya da Kur’an-ı Kerim içinden ayet ya da ayetler okuyoruz.

Artık bu bölümden sonra rüku ve secdelerin ayrıntılarına inmeyeceğiz. Tüm rüku ve secdelerde yukarıda anlattığımız gibi yapmanız gerekiyor. Burada şuna dikkat edin lütfen: Tekbir getirerek ilk secdeden kalkınca sanki hep oturacakmış gibi bir süre bekleyin. Yani iki secde arası ulama, birleştirme yapmayın. Bu çok önemli. Buhari’nin haklettiğine göre, “Rasûlullah (SAV) namazda ‘semiallâhu li-men hamideh’ deyip başını rükûdan kaldırınca sanki secde etmeyi unuttu diyeceğimiz kadar ayakta uzun süre beklerdi. Sonra secdeye giderdi. Başını secdeden kaldırınca ikinci secdeyi unuttu diyeceğimiz kadar iki secde arasındaki oturuşu uzun tutardı.”

Anekdottan sonra devam edelim.

İkinci rekatımızın rüku ve secdelerimizi yapıyoruz. İkinci rekatın sonunda ayağa kalkmıyoruz, Tahiyyat’a oturuyoruz. “Tahiyyat” hürmet demektir. Allah’a karşı hürmetimizi bir kez daha gösterdiğimiz bu oturuş sırasında "Ettehiyyatü" duasını okuyoruz. Tekbir (Allahuekber) getirip ayağa kalkıyoruz yani üçüncü rekata kalkıyoruz.

3.REKAT:

-Besmele çekiyoruz
-Fatiha Suresini okuyoruz
-Zammı sure ya da Kur’an-ı Kerim’den bir ayet ya da ayetler okuyoruz.
-Rüku ve secdelerimizi yapıyoruz. Dördüncü rekata kalkıyoruz.

4.REKAT:

-Besmele çekiyoruz
-Fatiha Suresini okuyoruz
-Zammı sure ya da Kur’an-ı Kerim’den bir ayet ya da ayetler okuyoruz.
-Rüku ve secdelerimizi yapıyoruz. Ayağa kalkmıyor, Tahiyyat’a oturuyoruz.

Tahiyyat sırasında "Ettehiyyatü, Salli, Barik ve Rabbena" dualarını okuyoruz ve "Esslamü Aleyküm ve Rahmetullah" diyerek başımızı önce sağa (sağ omzumuza bakıyoruz, Türk filmlerindeki gibi sağa sola selam verirken etrafı izlemiyoruz) çeviriyoruz, sonra yine "Esslamü Aleyküm ve Rahmetullah" diyerek başımızı sol tarafa çevrilerek selam veriyoruz. Böylelikle cuma namazımızın 4 rekatlık ilk sünnetini eda etmiş oluyoruz.

İMAM EFENDİ HUTBEYE ÇIKIYOR

4 rekatlık ilk sünnetimizi kıldıktan sonra imam ya da hatip hutbe okunan yere (minbere) çıkıyor ve oturuyor. İmam efendi minberde otururken müezzin efendi de cami içinde “iç ezan” dediğimiz ezanı okuyor. İç ezan ile dış ezan arasındaki tek fark, birinin cami içinde bulunan cemaate yönelik okunması, dış ezan ise cami içinde ve dışındaki tüm insanlar için okunması. Zira dış ezan namaz ve kurtuluş için genel bir çağrıdır.

CUMA NAMAZININ FARZI (2 REKAT)

Hutbe bitince müezzin efendi *ikamet* getirir ve cumanın 2 rekâtlık farzı için tüm cemaat kıyama (ayağa) kalkar, saflar sık tutulur ve bu 2 rekât imam efendi tarafından cemaate topluca kıldırılır.

İKAMET nedir? sorusu için parantez açalım:

İkamet ya da Kamet getirmek, namazların başlamak üzere olduğunu duyurmak için okunan sözler. Ezanla namaz vaktinin girdiğini duyurduğumuz gibi, ikāmetle de namazın kılınmakta olduğunu duyurmuş oluyoruz. İkamet, erkekler için sünnettir. Kamet ile ezan arasındaki tek fark, kametin sözleri içinde “Kad kâmeti's-salât” yani “namaz başladı” denmesidir.

Kamette şu sözler okunur:
Allahu Ekber (Allah en büyüktür)
Eşhedü en la ilahe illallah (Ben şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur)
Eşhedü enne Muhammeden rasulullah (Ben şahitlik ederim ki, Muhammed Allah'ın elçisidir)
Hayye ale's-salât (Namaza gelin)
Hayye ale'l-felâh (Kurtuluşa gelin)
Kad kâmeti's-salât (Namaz başladı)
Allâhu ekber (Allah en büyüktür)
Lâ ilâhe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur)
Kamet, genellikle ezan okuyan kişi tarafından okunur. Ancak, herhangi bir kişi de kamet getirebilir. Kamet, genellikle camilerde, mescitlerde veya açık alanlarda okunur.

Cuma namazının farzına nasıl niyet edilir?

İmam, cuma namazının 2 rekat farzını cemaate kıldırmak için mihraba (Mihrap: Camide imamın namaz kıldırırken cemaatin önünde durduğu, kıble yönündeki duvarın ortasında bulunan oyuk ve girintili yer) geçer. İmamın arkasındaki cemaat şu şekilde niyet eder:

"Niyet ettim Allah rızası için cuma namazının 2 rekat farzını kılmaya. Uydum hazır olan imama."

CUMA NAMAZININ 2 REKAT FARZI NASIL KILINIR?

1.REKAT:

-Hem imam hem de cemaat içlerinden niyet eder, herkes içinden (çok sessiz ama kendimiz duyacağımız şekilde) Sübhaneke duasını okur.

İmam içinden "Euzü Besmele" çektikten sonra hepimizin duyacağı şekilde açıktan Fatiha Suresi ve peşinden de bir zammı sure ya da Kur’an-ı Kerim’den ayet ya da ayetler okur. Bu sırada cemaat (namazın başında ‘uydum imama’ dediğimiz için artık bizim yerimize ayetleri imam efendi okuyacak) dinler.

İmam yüksek sesle tekbir (Allahuekber) getirir ve hep birlikte rükuya gideriz, rükuda imam ve cemaat içinden (sessizce) 3-5-7 kez "Sübhane Rabbiyel Azim" diyecek. İmam efendi yüksek sesle "Semiallahu Limen Hamideh" diyecek ve herkes rükudan kalkacak ve hem imam hem de cemaat içinden "Rabbena Lekel Hamd" diyecek.

İmam efendi yeniden yüksek sesle tekbir (Allahuekber) getirecek ve hep birlikte secdeye gideceğiz. Secdede 3-5-7 kez içimizden "Sübhane Rabbiyel  lâ" diyeceğiz. Birinci secdeden imam yüksek sesle tekbir (Allahuekber) getirerek hep birlikte secdeden doğrulup oturacağız, sonra imam yine yüksek sesle tekbir (Allahuekber) getirecek ve yeniden secdeye gideceğiz.

Secdeyi bir önceki secdedeki gibi yapacağız ve imam yüksek sesle tekbir (Allahuekber) getirerek hep birlikte ikinci rekata kalkacağız.

2.REKAT

İkinci rekata başladığımızda imam efendi sessizce besmele çekiyor ve açıktan Fatiha Suresi ve bir sure (zammı sure ya da Kur’an’dan bir ayet ya da ayetler) okuyor.

İlk rekattaki gibi rüku ve secdelerimizi imam efendinin talimatında yapıyoruz. Ancak cuma namazının farzı 2 rekat olduğu için kıyama (ayağa) kallkmıyor, Tahiyyat’a oturuyoruz. Burada yine herkes içinden "Ettehiyyatü, Salli, Barik ve Rabbena" dualarını okuyor. İmam efendi açıktan, cemaat ise içinden "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" diyerek sağa ve sola selamlar veriliyor ve cuma namazının 2 rekat farzı tamamlanmış oluyor.

CUMA NAMAZININ 4 REKAT SON SÜNNETİ NASIL KILINIR?

Cuma namazının son sünneti, ilk sünnet gibi 4 rekattır ve kılınışı aynıdır.

ZUHR-İ  HİR (SON ÖĞLE NAMAZI) NEDİR? CUMA NAMAZINDA ZUHR-İ  HİR KILMAK FARZ MIDIR? ZUHR-İ  HİR NAMAZI VACİP MİDİR? ZUHR-İ  HİR NAMAZI SÜNNET MİDİR?

İslam âlimleri arasında bir yerleşim yerinde birden fazla camide Cuma namazı kılınıp kılınamayacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Hanefi mezhebine göre bir yerleşim yerinde birden fazla camide kılınan Cuma namazları geçerlidir. Ancak İmam Ebu Yusuf'a göre, şehir büyük değilse veya ortasından bir nehir geçmiyorsa, bir yerleşim yerinde yalnızca bir camide Cuma namazı kılınabilir, bu durumda iki camide kılınabilir. Öte yandan Şafii mezhebine göre, birden fazla yerde Cuma namazı kılınmasına gerçekten ihtiyaç duyulmuyorsa, Cuma namazı sadece bir camide kılınabilir.

Bu âlimlere göre, bir bölgede birden fazla yerde Cuma namazı kılınırsa, önce başlayanların namazı geçerli olurken, sonra gelenlerin namazı geçerli olmaz. Eğer hepsi birlikte namaz kılar ve kimin önce başladığı belli olmazsa, hiçbirinin namazı geçerli sayılmaz. Bu durumda cuma namazının şartlarından biri terk edilmiş olur ve cuma namazının geçerliliği şüpheli hale gelir. Bu görüşü benimseyenler, öğle namazının farziyetini yerine getirmek için ihtiyaten "zuhr-i ahir" adı verilen dört rekâtlık ek bir namaz kılınmasını tavsiye etmektedir.

Birden fazla camide kılınan Cuma namazlarının geçerli olduğunu ve bu nedenle "Zuhr-i ahir" kılınmasına gerek olmadığını düşünenler ise bunun bir ihtiyat tedbiri olmadığını belirtmektedir. Daha kuvvetli olan delile uyulması gerektiğini savunurlar ve bu konuda en kuvvetli delil birden fazla camide Cuma namazı kılınmasının caiz olduğunu desteklemektedir. Cuma namazı o günkü öğle namazının yerine geçtiği için öğle namazını ayrıca kılmaya gerek yoktur. Bu iki görüşten herhangi birine uymak caizdir.

Bu nedenle, Cuma namazına giden bir kişinin "Zuhr-i ahir" olarak bilinen dört rekâtlık ek bir namaz kılması gerekmez. Çünkü öğle namazının yerini alan Cuma namazı, o gün için ayrı bir öğle namazına olan ihtiyacı ortadan kaldırır.

ZUHR-İ  HİR NASIL KILINIR? ZUHR-İ  HİR’İN KILINIŞI NASIL?

Tüm bu görüşlerin yanında “Zuhr-i  hir” kılmaya bir engel olmadığı da biliniyor. Dileyen dört rekât “Zuhr-i  hir” ve peşinden 2 rekât da vakit (öğle vakti namazının) sünneti kılabilir.

Zuhr-i  hir namazına başlarken edilecek niyet, aslında tüm görüşleri de içinde barındırıyor. Zuhr-i  hir namazına şöyle niyet ediyoruz: “Niyet ettim Allah rızası için vaktine yetişip henüz kılamadığım son öğle namazını kılmaya…”

Zuhr-i  hir namazı, öğle namazının farzının yerine kılınması sebebiyle, kılınışı da öğle namazının farkı gibidir. Ancak tüm rekatlarda Fatiha suresinin ardından bir zammı sure okumak evladır.

CUMA NAMAZI SONRASI KILINAN ZUHR-İ  HİR’İN ARDINDAN KILINACAK 2 REKATLIK VAKİT SÜNNETİ NASIL KILINIR?

Zuhr-i  hir kılıyorsanız, ardından 2 rekâtlık vakit sünnetini de kılmanız uygun olur. Şöyle niyet edeceksiniz: “Niyet ettim Allah rızası için vaktin sünnetini kılmaya.”

Cuma namazı içinde kılınan Zuhr-i  hir’in ardından kılınacak 2 rekatlık vakit sünnetinin kılınışı ise öğle namazının ya da sabah namazının 2 rekatlık sünneti gibi kılınır.

Editör: Mevlüt Peker