Cuma Hutbesi Yayımlandı! 8 Aralık Cuma Hutbesi..
8 Aralık cuma hutbesi yayımlandı. Her hafta Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan hutbenin konusu belli oldu. İşte detaylar...

8 Aralık cuma hutbesi yayımlandı. Her hafta Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan hutbenin bu haftaki konusu belli oldu. İşte detaylar...
8 Aralık Cuma Hutbesi "Biz Tek Bir Ümmetiz"
8 Aralık Cuma hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından dinhizmetleri.diyanet.gov.tr adresinde yayınlanan cuma hutbesinin konusu ve metni ilan ediliyor. Bu hafta da Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 8 Aralık 2023 tarihli ve "Biz, Tek Bir Ümmetiz" konulu cuma hutbesi paylaşıldı.
CUMA HUTBESİ
Muhterem Müslümanlar!
Bir gün Mescid-i Nebevi’de birkaç sahâbî sohbet ediyordu.
Cahiliyeden kalma bir anlayışla birbirlerine karşı ırkçılık ve
kabilecilik yarışı
içerisine girmişlerdi. İçlerinden biri Peygamber Efendimiz
(s.a.s)’in çok değer verdiği İran asıllı Selmân-ı Fârisî’ye imalı
bir şekilde “Sen hangi
kabiledensin, soyun nedir?” diye sordu. Bunun üzerine Selmân
(r.a),
İslam’ın oğlu Selmân’ım.” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben yolumu kaybetmiştim; Allah, beni Peygamberimiz (s.a.s) ile hidayete erdirdi. Ben fakirdim; Allah, beni Muhammed Mustafa (s.a.s) ile zenginleştirdi. Ben köleydim; Allah, beni Resûlü ile özgürleştirdi.” Bu konuşmalara şahit olan Hz. Ömer, orada bulunanlara “Benim de soyumu öğrenmek ister misiniz?” diye sordu ve şöyle söyledi:
İslam’ın oğlu Ömer’im, İslam’ın oğlu Selmân’ın kardeşiyim.”
Aziz Müminler!
Nice ibretlerle dolu bu hâdise, bize şunları öğretmektedir:
Üstünlük ne soyda ne ırktadır. Gerçek üstünlük, Allah’a layıkıyla
kul olmaktır.
Hakiki izzet, İslam ile şeref bulmaktır. Asıl kardeşlik, ümmet
bilinciyle hareket etmektir.
Kıymetli Müslümanlar!
Ümmet-i Muhammed olmak, “Doğrusu ümmetiniz, tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin.”1 ayetineuyarak tevhide dayalı İslam inancına sarılmaktır. Zalimlere karşı vahdete dayalı iman kardeşliğini kuşanmaktır.
Peygamberimizin ümmeti olmak, “Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten menedersiniz ve Allah’a inanırsınız…”ayeti gereğince hakkın önderliğini, hakikatin rehberliğini yapmaktır. Adaleti ve iyiliği bütün insanlara ulaştırmak, zulmü ve kötülüğü ortadan kaldırmak için gayret göstermektir.
Allah Resûlü (s.a.s)’in ümmeti olmak, tek yürek yekvücut
olmaktır. Mümin kardeşimizi düşmanın insafına terk etmemektir. Onu
yalnız ve
çaresiz bırakmamaktır. Peygamber Efendimiz(s.a.s)’in “Müslüman,
Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez…”3
hadisini hayatımızın her alanında şiar edinmektir.
Değerli Müminler!
Birlik ve beraberlik içerisinde olması gereken ümmet, maalesef
bugün parçalanmış durumdadır. Fitne, fesat ve tefrika ateşiyle
yanmaktadır.
Dünyanın farklı bölgelerinde Müslümanlar, ayrımcılık, ötekileştirme
ve türlü baskılara maruz kalmaktadır. Hak ve hukuk tanımayan
zalimler,
ümmet-i Muhammed’in bu dağınıklığından cesaret bulmaktadır. Kin ve
nefretten beslenen caniler, dünyanın gözü önünde Müslümanlara
hayâsızca saldırmaktadır. Ümmetin sessizliğinden güç alan katiller,
Filistin’de kadın, erkek, yaşlı, bebek ayrımı gözetmeden masumların
üzerine zalimce bombalar yağdırmaktadır. Bununla da yetinmeyen
insafsızlar, insani yardımlara engel olmakta, mazlumları bir lokma
ekmekten, bir yudum sudan mahrum bırakmaktadır. Sözde insan hakları
savunucuları ise İslam beldelerindeki katliam ve soykırımlara gö
yumarak, insani değerlerin ayaklar altına alınmasına ses
çıkarmayarak zalimlere destek olmaktadır.
Öyleyse Aziz Müslümanlar!
Her türlü ihtilafı ve farklılığı bir kenara bırakarak İslam
kardeşliğini esas alalım. İnancımız, ibadetlerimiz, ahlakımız,
bütün söz ve
davranışlarımızla dinimizi en güzel şekilde temsil edelim. Ümmet
olma bilincimizi her daim diri tutalım. İmanımızdan aldığımız
gücümüzü,
İslam’dan aldığımız izzetimizi, kardeşliğimizden aldığımız
kuvvetimizi koruyalım. İşte o zaman ümmet coğrafyamız, zalimlerin
zulmünden,
hainlerin ihanetinden kurtulacaktır. Garipler sevinecek, yetimlerin
yüzü gülecek, çaresizler çare bulacaktır. Hutbemi Allah Resûlü
(s.a.s)’in ümmet olma mesuliyetimizi hatırlatan şu hadis-i
şerifiyle bitiriyorum: “Birbirinizle üstünlük yarışı içine
girmeyin. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize kin beslemeyin.
Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey
Allah’ın kulları! Kardeş olun!”