Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şehirlerimizin yıllarını heba etme devri sona ermiştir
Hande NAYMAN/İZMİR, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan,
"Türkiye'de artık sadece şovla, sadece yalanla, sadece algıyla
belediye başkanlığı yaparak şehirlerimizin yıllarını heba etme
devri sona ermiştir. Milletimiz 31 Mart'ta şehirlerini, ortak
değerlerini istismar siyasetiyle değil, eser ve hizmet siyasetiyle
yönetecek belediye başkanlarını tercih edecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İzmir İlçe Belediye
Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı ile İzmir Şehir Hastanesi ve
Bağlantı Yolları Açılış Töreni'ne katılmak için kente geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk olarak Halkapınar Spor Salonu'nda
yapılan AK Parti İzmir İlçe Belediye Başkan Adayları Tanıtım
Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı
sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Büyükşehir Belediye
başkan adayı Hamza Dağ, AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa
Elitaş, AK Parti İzmir milletvekilleri, AK Parti İzmir İl Başkanı
Bilal Saygılı, parti teşkilatı, yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, "Gelin İzmir başta
olmak üzere hiçbir şehrimizi Türkiye Yüzyılı belediyeciliği
vizyonundan ve kazançlarından mahrum bırakmayalım. Sadece
belediyeden beklemeyeceğiz. Öbür taraftan merkezi yönetim olarak;
bu milletin efendisi değil, hizmetkarı olan Erdoğan kardeşiniz,
ulaşımıyla, suyuyla, arıtmasıyla, çevresiyle, yeşiliyle, sosyal
destekleriyle, ülkemize yakışır, milletimizin beklentilerine cevap
verecek belediyelerle geleceğin Türkiye’sine yürüyelim" dedi.
‘MİLLETİMİZ, ESER VE HİZMET SİYASETİYLE YÖNETECEK BAŞKANLARI TERCİH
EDECEKTİR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle devam etti:
"Sabah yaşanılan, merkezi Menderes açıkları olan 5.1 şiddetindeki
depremden dolayı tüm İzmirlilere geçmiş olsun dileklerimi
sunuyorum. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü kazadan,
beladan, afetten muhafaza eylesin. Cumhur İttifakı olarak İzmir
Büyükşehir Belediye başkanı adayımız Hamza Dağ kardeşimizin
ardından bugün diğer ilçelerimizde aday göstereceğimiz isimleri
açıklamak üzere bir aradayız. Diğer şehirlerimizde de genel başkan
yardımcılarımız, ilçe adaylarımızın tanıtım törenlerine iştirak
ediyor. Amacımız aday belirleme işlemlerini en kısa sürede
bitirerek tüm vaktimizi ve enerjimizi 31 Mart'ta sandıkları
patlatmak için kullanmaktır. Büyükşehir adaylarımız, şehirlerimiz
için geliştirdikleri vizyon projelerini açıklamaya başladılar.
Bundan 30 yıl önce belediyelerden aldığımız ülkemize ve milletimize
hizmet emanetini, şehirlerimizin çehrelerini değiştirerek,
insanımızın hayat seviyesini yükselterek bugüne kadar getirdik.
İnşallah 31 Mart'ta diğer birçok şehrimiz gibi İzmir'in de
tercihini gerçek belediyecilikten yana kullanacağına inanıyorum.
Bugün açıklayacağımız ilçe belediye başkan adaylarımızın da kendi
sorumluluk alanlarında aynı başarıyı göstereceğinden şüphe
duymuyorum. Türkiye'de artık sadece şovla, sadece yalanla, sadece
algıyla belediye başkanlığı yaparak şehirlerimizin yıllarını heba
etme devri sona ermiştir. Milletimiz 31 Mart'ta şehirlerini, ortak
değerlerini istismar siyasetiyle değil, eser ve hizmet siyasetiyle
yönetecek belediye başkanlarını tercih edecektir. Şehirlerimiz hak
ettikleri atılımları gerçekleştirebilsin diye, hükümet olarak 20
yıldır ülkemizi baştan sona temel altyapı yatırımlarıyla donattık.
Vizyon ve gönül birliği içinde belediye başkanlarının yönettiği
şehirlerde hükümet, yerel yönetim sinerjisiyle bu atılımları hayata
geçirdik."
'HESABINI SORMAK, BOYNUMUZUN BORCUDUR’
Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu da ancak her
alemde, her yerde, her durumda şehrimizin hizmetinde, insanımızın
yanında yer alacak cumhurbaşkanı ile belediye başkanlarıyla
sağlayabiliriz. Hamdolsun bizim adaylarımız belediye başkanlığı
koltuğunda oturan ama gözü, gönlü ve aklı başka yerlerde olan
isimler gibi değildir, olmayacaktır. AK Parti'de Cumhur
İttifakı'ndan seçilecek belediye başkanlarımızın sizlerin arzu
ettiği şekilde çalışacağının teminatını bizzat veriyoruz.
Şehirlerimize verdiği sözleri yerine getirmeyen, vatandaşlarımızı
hak ettikleri eser ve hizmetlerle buluşturmayan belediye
başkanlarından bunun hesabını sormak boynumuzun borcudur. Bunun
için 31 Mart'ta hepimize çok büyük sorumluluk düşüyor. Önümüzdeki
sayılı günleri öyle bir değerlendireceğiz ki; kapısı çalınmadık,
gönlü kazanılmadık hiçbir insanımızı bırakmayacağız. Adaylarımızla,
teşkilatımızla, gece-gündüz sahada olacağız, yaptıklarımızı ve
yapacaklarımızı anlatacağız. Bunları yaparken maruz kalacağımız
yalanları ve iftiraları ifşa edeceğiz. Şimdi burada İzmir'den öyle
bir ses verin ki; diğer 80 velayetimizden duymayan kalmasın.
Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? Türkiye Yüzyılı
şehirleri için kararlı mıyız? Türkiye Yüzyılı şehirleri için kapı
kapı dolaşmaya var mıyız? Seçim gecesi Türkiye haritasını Cumhur
İttifakı renkleriyle boyuyor muyuz?" dedi.
'BU ÜLKENİN EN GÜZEL YILLARI HEBA EDİLDİ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçmişte binlerce yıl boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği
yapan bu kadim toprakları bin yıldır vatanımız olarak muhafaza
etmek için çok çalıştık, çok fedakarlık yaptık. İstanbul'un
yıkılışının ardından işgal acısını yaşayan bu topraklarda
verdiğimiz milli mücadele bir daha böyle bir felaketle karşı
karşıya gelmeme irademizin sembolüdür. Ancak mücadelemiz düşmanı
topraklarımızdan söküp atmakla, İzmir'den denize dökmekle bitmedi.
Milli mücadeleyi zafere ulaştırıp Cumhuriyetimizi kurduktan sonra
başlattığımız demokrasi ve kalkınma hamlelerinin önü çeşitli yol ve
yöntemlerle hep kesildi. Tek parti faşizminin ferasetsizliği bu
sürecin maliyetini daha da ağırlaştırdı. Ülkemizin başına 40 yıldır
musallat edilen bölücü terör belası da esasen yeniden bu toprakları
işgal, bu milleti esir etme girişiminin bir parçasıdır. Aynı
şekilde FETÖ ihanet çetesinin darbe girişimleri de aynı projenin
bir başka yüzüdür. Kimi zaman vesayetin ayak oyunlarıyla, kimi
zaman darbeyle, kimi zaman siyasi ve sosyal kaos girişimleriyle,
kimi zaman terörle bu ülkenin en güzel yılları heba edildi. Bu
kirli oyunu kuranların gayesi, Türkiye'nin büyümesine,
güçlenmesine, kalkınmasına engel olarak yeniden bölgesel ve küresel
bir aktör haline gelmesini engellemektir. Emperyalist güçler, bu
sinsi oyuna içerden destek verecek figüranları, taraftarları,
maşaları daima buldular. Kimi bilerek, kimi bilmeyerek bu
senaryolarda rol üstlenenler tarih önünde ve milletimizin
vicdanında hak ettikleri notları almışlardır. Buna karşılık
milletimiz bir İzmir sevdalısı rahmetli Menderes başta olmak üzere
demokrasi ve kalkınma mücadelesi veren kendi adamlarının
hatıralarını da kalbinin en mutena köşesine yerleştirmiştir."
'MİLLETİMİZLE BİRLİKTE ALÇAK SALDIRILARA GÖĞSÜMÜZÜ SİPER ETTİK'
AK Parti'nin böyle zorlu bir dönemin ardından ülkeyi yönetme
sorumluluğunu üstlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Akıl
ve vicdan sahibi herkes, AK Parti döneminin Türkiye'nin demokrasi
ve kalkınma mücadelesinin zirvesi olduğunu kabul ve teslim eder.
Milletimiz 1970'li yıllardaki ideolojik kavgalardan, 1980'lerdeki
darbeden, 1990'lardaki siyasi istikrarsızlıktan bunaldığı için
2002'de partimizi, AK Parti'yi tek başına iktidara getirerek bir
nefes almak istemiştir. Hükümetimizin ilk dönemi vatandaşımıza
verdiğimiz sözleri yerine getirmek için çalışmanın yanında
ülkemizin yakasından düşmek istemeyen vesayet güçlerine karşı
yürüttüğümüz mücadeleyle geçti. Ardından FETÖ ve PKK devreye
sokularak milli irade gasp edilmek, vatanın bütünlüğü bozulmak,
devletimiz ele geçirilmek istendi. Milletimizle birlikte bu alçak
saldırılara göğsümüzü siper ettik. Bu hayasız akınların tamamını
boşa çıkardık" dedi.
'TAM 17 DEFA MİLLETİMİZİN HUZURUNA ÇIKTIK'
Demokratik atılımların, kalkınma hamlelerinin, eğitimden sağlığa,
ulaşımdan enerjiye, başlatılan yatırım seferberliğinin hiç
aksatılmadan sürdürüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece
asırlık ihmalleri telafi etmekle, 2023 hedeflerini hayata
geçirmekle kalmadık, Türkiye Yüzyılı'na giden yolun taşlarını da
döşedik. Tüm bu süreçte geneliyle yereliyle, halk oylamasıyla tam
17 defa milletimizin huzuruna çıktık. Hamdolsun her biri tarihi bir
imtihan olan seçimlerin tamamından da sandıktan alnımızın akıyla,
birinci olarak çıkmayı başardık. Şimdi 18'inci seçimimize,
imtihanımıza hazırlanıyoruz. İnşallah milletimizin desteğiyle bu
seçimi de başarıyla tamamlayıp Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzü
hızlandıracağız. İzmir'in bu seçimlerde kendisini yıllardır ihmal
edenlerden sandıkta hesap soracağına, tercihini gerçek
belediyecilikten yana yapacağına yürekten inanıyorum. Türkiye artık
çeyrek asır, yarım asır öncesinin Türkiye'si değildir. Altyapı
eksikliğini tamamlayan, siyasi ve ekonomik bağımsızlığını takdim
eden Türkiye'nin bölgesel ve küresel sorumlulukları da artıyor.
Genişleyen siyasi etki alanımız, hacim ve miktar olarak büyüyen
ekonomik ilişkilerimiz, canlanan tarihi ve kültürel mirasımız; yani
güçlenen Türkiye gerçeği sebebiyle dünyada olup biten hemen hiçbir
meseleye gözümüzü kapatma, arkamızı dönme lüksüne sahip değiliz"
ifadelerini kullandı.
'MİLLETİMİZİN NE İSTEDİĞİNE, HANGİ İSTİKAMETİ GÖSTERDİĞİNE
BAKACAĞIZ'
"Rusya-Ukrayna savaşının barışla sonuçlanması için gösterdiğimiz
gayretin gerisinde bir hakikat var. Balkanlar'da ve Kafkaslar'da
yaşanan her gelişmeye dikkat kesilmemizin, süreçlerin içinde aktif
olarak yer almamızın gerisinde bu hakikat var. Orta Asya'dan Güney
Asya'ya Avrupa'dan Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada kurduğumuz
kapsamlı ilişkiler ağının gerisinde bu hakikat var. Gazze'deki
Filistinlilere yapılan zulümlere, uygulanan katliamlara, sergilenen
insanlık dışı vahşetlere karşı en üst perdeden gösterdiğimiz
tepkinin gerisinde de aynı hakikat var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan
sözlerini şöyle sürdürdü: "Uluslararası Adalet Divanı'nın bu
hususta dün aldığı karar, 'Dünya beşten büyüktür' haykırışımızın
adeta bir aksi sedasıdır. İsrail'i bir kez daha uluslararası
toplumun ve kurumların sesine kulak vererek saldırılarını ve
katliamlarını bir an önce durdurmaya çağırıyoruz. Tüm bu gerçeklere
rağmen Türkiye'nin sadece kendi topraklarında ve kendi
vatandaşlarından ibaret bir güç olmadığını hala anlamayanlar var.
Şayet biz, kendi topraklarımızda ve kendi vatandaşlarımızla sınırlı
kalsaydık bizi bu coğrafyadan kırk defa kazıyıp atmışlardı. Türkiye
başka ülkelerin başına gelse defalarca yerle yeksan olmalarına yol
açacak badireleri, gerisindeki bu görünmeyen gücün büyüklüğü
sayesinde atlatmayı başarabiliyor. Her kim aksini iddia ediyorsa,
bu ülkenin içe kapanmasını istiyorsa, emin olun ardında ya bir
ihanet ya bir sefil ya gaflet vardır. Biz kimin ne dediğine değil,
milletimizin ne istediğine, hangi istikameti gösterdiğine
bakacağız. Türkiye Yüzyılı'nın inşasını da aynı anlayışla
yöneteceğiz."
'NE İZMİR NE DE İZMİRLİMİZ KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR'
Bu süreçte İzmir'in vereceği desteği çok önemli gördüğünü belirten
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İzmir’le İzmirliyle aramıza kimseyi
sokmadık, sokmayacağız. Ne İzmir ne de İzmirlimiz kimsenin
tekelinde değildir. Bu şehre aşkla, sevdayla, azimle hizmet eden
herkes İzmirlidir. Aksini söyleyenler İzmir'e en büyük kötülüğü
yapanlardır. Eser ve hizmet yerine istismar peşinde koşarak ortada
dolaşanların gayesi şehri ihmal ederek İzmirlilere yaptıkları
ihanetin ve boğazlarına kadar battıkları yolsuzlukların üzerini
örtmektir. Şu İzmir Körfezi'nin hali nedir ya? Kokudan geçebiliyor
muyuz, geçemiyoruz? Bir zamanlar belediye başkanı olmadan önce
Haliç işte böyleydi. Haliç'i bu pisliklerden hamdolsun biz
kurtardık. Şu andaki zat göreve geldi, göreve geldikten sonra
tekrar Haliç eski haline dönmeye başladı. İzmir'in ilçelerinin,
mahallelerinin, sokaklarının hali ortada. Şu güzelim körfezi önce
kokutup, sonra kimyasal maddeyle o kokuyu bastırmaya çalışanların
bu şehre verebilecekleri hiçbir şey yoktur. İzmir halkının tıpış
tıpış sandığa gidip kendilerine oy verecek güruh olarak görenler bu
şehrin insanlarının gönlünü kazanmak için niye uğraşsın ki? Biz
İzmir'e efendi olmaya değil, bu şehrin ve insanlarının hizmetkarı
olmaya talibiz. Konak Tüneli'ni bu anlayışla açtık. Deprem
konutlarını bu anlayışla yaptık. Bunlar da darbecilikle övünmekten,
bölücü örgütün güdümündeki partiye şehri peşkeş çekmeye, ecdada ve
insanımızın değerlerine küfretmeye kadar her türlü rezillik var.
Tüm bu rezilliklerini Atatürk'ün silüeti altında
gizleyebileceklerini sananlar, inşallah 31 Mart'ta hak ettikleri
gerçeği alacaklar. Büyükşehir adayımız Hamza Dağ gençlik
kollarından beri birlikte yol yürüdüğümüz, partimizin her
kademesinde İzmir'e ve ülkesine hizmet etmiş bir kardeşinizdir.
İzmir'i karış karış bilen, İzmir'in her derdiyle dertlenen bu
kardeşimizi ilçe adaylarımızla birlikte sizlere emanet ediyoruz.
Uzun yıllardır gereksiz tartışmalar, vizyonsuz yöneticiler,
istismarcı siyasetçilerin elinde heder olan İzmir inşallah Hamza
Dağ kardeşimizle birlikte tarihi bir atılım içine girecektir. Derdi
İzmir olan, derdi İzmir'in geleceği olan herkesin siyasi düşüncesi
ne olursa olsun, Hamza kardeşimizin yanında yer almaya davet
ediyorum. Cumhurbaşkanınız olarak ben de tüm imkanlarımızla İzmir'i
ayağa kaldırmakla inşallah her zaman olduğu gibi seferber olacağız"
dedi.
ADAYLARI AÇIKLADI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından İzmir’in ilçelerinde AK Parti ve
Cumhur İttifakı'ndaki ortağı MHP'yi temsil edecek adayları
açıkladı. Adaylar şöyle:
Aliağa Belediye başkan adayı Serkan Acar (MHP Adayı), Balçova
Belediye başkan adayı Erol Eroğlu, Bayındır Belediye başkan adayı
Uğur Demirezen, Bayraklı Belediye başkan adayı Bilal Kırkpınar,
Bergama Belediye başkan adayı Sadık Doğruer, Beydağ Belediye başkan
adayı Hüseyin Ay, Bornova Belediye başkan adayı Cevdet Çayır, Buca
Belediye başkan adayı Adnan Öztekin, Çeşme Belediye başkan adayı
Esat Tanık (MHP Adayı), Çiğli Belediye başkan adayı Murat
Gökçekaya, Dikili Belediye başkan adayı Sema Akıncı (MHP Adayı),
Foça Belediye başkan adayı Taner Acar (MHP Adayı), Gaziemir
Belediye başkan adayı Deniz Doğan, Güzelbahçe Belediye başkan adayı
Gümüş Saime Bucakoğlu, Karabağlar Belediye başkan adayı Mehmet
Sadık Tunç, Karaburun Belediye başkan adayı Eyüp Kaykaç, Karşıyaka
Belediye başkan adayı İsmail Çiftçioğlu, Kemalpaşa Belediye başkan
adayı Galip Atar, Kınık Belediye başkan adayı Sami Molla Ahmet,
Kiraz Belediye başkan adayı Saliha Özçınar, Konak Belediye başkan
adayı Ceyda Bölünmez Çankırı, Menderes Belediye başkan adayı Sinan
Akdeniz, Menemen Belediye başkan adayı Aydın Pehlivan, Narlıdere
Belediye başkan adayı Murat Sarman, Ödemiş Belediye başkan adayı
Ali Hadim, Seferihisar Belediye başkan adayı Ahmet Aydın, Selçuk
Belediye başkan adayı Zeynel Bakıcı, Tire Belediye başkan adayı
Arif Demirkan (MHP Adayı), Torbalı Belediye başkan adayı Özgür
Erman Çağlar, Urla Belediye başkan adayı Tarkan Bakırlı.
'AMACIMIZ İZMİR MARKASINI YENİDEN ZİRVEYE TAŞIMAKTIR'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Büyükşehir Belediye
başkan adayı Hamza Dağ ise programdaki konuşmasında, "12 yıl
milletvekilliğini yaptığım, her bir köşesinde izler bıraktığım,
Güzeller güzeli İzmir'imizin Büyükşehir Belediye başkan adayı
olarak huzurlarınızda olmaktan, büyük bir onur ve heyecan duyduğumu
ifade etmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanım, 'belediyecilik'
denildiğinde herkesin aklına ilk olarak AK Parti gelmekte. AK
Parti'nin yerel yönetimlerdeki yüksek başarısının sırrı, sizlerin
ortaya koyduğu ve uyguladığı belediyecilik modeliyle mümkün oldu.
Bugün bu belediyecilik modeli bir kar topu misali büyüyerek gönül
coğrafyalarına sığmayan bir noktaya geldi. Sizin bize çizdiğiniz bu
yolda, tevdi ettiğiniz bu görev için bizlere duyduğunuz güven için
İzmir Büyükşehir Belediye başkan adaylığına layık gördüğünüz için
sizlere sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Bir haftadır İzmir'in
sokaklarını, caddelerini adım adım dolaşıyoruz. İlk andan itibaren
bizlere samimiyetle yaklaşan, sevgiyle kucaklayan, desteklerini
esirgemeyen sivil toplum kuruluşu temsilcilerimize, kanaat
önderlerimize, esnaflarımıza, hasılı kadını, erkeği, yaşlısı,
genciyle tüm İzmirli hemşehrilerimize teşekkürlerimi iletmek
istiyorum. Bizim tek derdimiz İzmir'dir. İzmir'imizi hak ettiği
hizmetlere kavuşturmaktır. Her alanda potansiyelini ortaya
çıkarmaktır. İzmir markasını yeniden zirveye taşımaktır. Bizim
derdimiz İzmir'i sadece Ege'nin değil, dünyanın incisi yapmaktır"
dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI