Deprem felaketi sonrası Türkiye yaralarını sarmaya çalışıyor. Yıkılan binaların yanında, binaların altında kalan birçok araç kullanılamaz hale geldi. Depremin ağır hasar verdiği 11 ildeki toplam 3 milyon civarı motorlu kara taşıtının yaklaşık yüzde 50’sini otomobillerin oluşturduğunu belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Uygulamalı Bilimler Fakültesi (UBF) Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Özcan, bu araçların üçte birinin çeşitli şekillerde hasar gördüğünün tahmin edildiğini belirtti. DEPREM BÖLGESİNDEKİ HASARLI ARAÇLARA NE OLACAK Herkesin kafasında “bu araçlara ne olacak?” sorusu olduğunu dile getiren Özcan, “Bu araçlardan kaçının deprem yüzünden hasar gördüğü ya da ağır hasarlı olduğuna ait net sayıların önümüzdeki günlerde belli olacağı söyleniyor. Bunlardan kasko sigortası bulunanların hasar bedellerinin sigorta şirketleri tarafından hızlı bir şekilde karşılanacak. Araç sahiplerinde yanlış bir algı var. Zorunlu trafik sigortasının deprem sonrası araçlarda oluşan hasarları karşıladığını düşünüyorlar. Halbuki bu hasarlar kasko poliçelerinden karşılanacak. Eğer kasko poliçeleri, deprem zararı teminat kapsamında ise hasarın karşılanması gerekiyor. Araçta kısmi hasar var ise tamir giderleri, araç ağır hasarlı ise yasal kesintilerden sonra rayiç bedel ödenir” dedi. Özcan, aracın sahibi hayatını kaybettiyse ödemelerin varislerine yapılacağını ifade etti. “KAYNAK İHTİYACI DOLAYISIYLA SAĞLAM YA DA HASARLI ARAÇLARIN SATIŞA ÇIKARILDIĞI GÖRÜLÜYOR” Bölgede deprem sonucu olağanüstü bir durum olması sebebi ile kısmi hasarlar hariç olmak üzere kasko sigortası hasarlarında pert prosedürü uygulanarak piyasa rayiç bedellerinin ödeneceği düşünüldüğünü kaydeden Doç. Dr. Özcan, şu ifadeleri kullandı: “Hasar gören araçların değer kaybı talepleri, çiftli kazalarda kusurlu tarafın kusursuz tarafa verdiği hasardaki tutarın ödendiği durumlardır ve trafik poliçesi teminatındadır. Burada kusurlu olmadığından değer kaybı ödemesi yapılmayacaktır. Depremden sağ kurtulmuş çok sayıda vatandaşımız tarafından, kaynak ihtiyacı dolayısıyla sağlam ya da hasarlı araçların satışa çıkarıldığı görülüyor.”