Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 2023 yılı ücret gelirlerinde uygulanacak gelir vergisi tarifesini belirlendiğini, yol ve yemek paralarının artırıldığını duyurdu. Buna göre, gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 32 bin liradan 70 bin liraya, ikinci dilimi 70 bin liradan 150 bin liraya, üçüncü dilimi 250 bin liradan 550 bin liraya, dördüncü dilimi ise 880 bin liradan 1,9 milyon liraya çıkarıldı. İşverenin çalışana ödediği yemek parası 51 liradan 110 liraya, yol parası ise 25,5 liradan 56 liraya yükseltildi. 

'ÇALIŞANLAR DAHA AZ VERGİ ÖDEYECEK'

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yeminli Mali Müşavir Eyüp Kaya, dilimler arasındaki makasın artırılarak ücretlerden alınacak vergilerin azaltıldığına vurgu yaptı. Kaya, devletin bir nevi gizli vergi istisnası oluşturduğunu belirterek "Yeni tarife çerçevesinde gerek ücret geliri elde edenler, gerek ücret geliri dışında diğer kazanç ve irat elde edenler, belirli bir seviye kazanç elde edene kadar gelirlerine göre daha az vergi ödeyeceklerdir. Bu sayede bu kişiler yaptıkları işlerden elde ettikleri kazançların gerek işlerini gerek kendi geçimlerini sağlayan kısımları için daha az verginin muhatabı olacaklar, üst düzey kazanç elde etmeleri durumunda da eskisi gibi vergilendirilip, ödemeleri gereken vergiyi ödeyeceklerdir. Oranların bu şekilde düzenlenmesi daha adil, verginin daha tabana yayılan, herkesin gücü ölçüsünde kamu harcamalarına katılacağı bir yapıyı oluşturmaktadır" dedi.

'DEVLET GİZLİ VERGİ İSTİSNASI OLUŞTURUYOR'

Konunun çalışanlar açısından değerlendiren Kaya, "Çalışanlara mevcut maaşlarına ilave olarak yapılan yemek, yol ve kreş ödemelerindeki istisna tutarlarının arttırılması nedeniyle bu ödemelerin tamamını alan bir çalışanda, aylık ücretinin dışında aldığı ve vergi dışı kalan tutar aylık 9.320 liraya ulaşmıştır. Yine yıllık 911,53  TL damga vergisi tutarı istisna tutulmuştur ve bunlar her yıl artarak güncellenecek  kalıcı düzenlemelerdir. Ücret gelir vergisi açısından da ücretlerden alınacak vergiler dilimler arasındaki makas artırılmak suretiyle azaltılmıştır. Özellikle bir ücretlinin 3. Gelir diliminde değerlendirilmesi için yıllık ücret gelir vergisi matrahının 550.000 TL olması gerekmektedir. Yani aylık 45.833 TL ücret matrahı olmadıkça çalışanlar 3. Vergi dilimine ulaşmayacaklardır. Bu tutar geçtiğimiz yılda aylık 20.833 TL idi. Bu sayede çalışanların 3. Gelir dilimi ile vergilendirilmesinin önüne geçilmiş ve orta gelir elde edenler, hatta yüksek gelir elde edenlerin çoğunluğunun bile 3. Vergi diliminden vergilendirilmesinin önüne geçilerek bir nevi zımni görünmeyen vergi istisnası oluşturulmuştur" ifadelerini kullandı.

Kaya ifadelerini şöyle sürdürdü:

"Ayrıca hangi dilimde vergilendirilirse vergilendirilsin, ücretlerin asgari ücrete isabet eden tutarı, yani aylık 10 bin 8 TL’ye isabet eden kazanç tutarı da yine vergilendirilmeyecektir. Sonuç olarak son 2 yılda yapılan düzenlemeler ile 2023 yılı için aylık net 15 bin TL ücret matrahı olan kişinin yıllık ödeyeceği vergi getirilen istisna ile 34 bin 600 TL’den 17 bin 684 TL’ye düşmüştür. Yani bu tutarda (15 bin TL) ücret geliri elde eden bir kişi yıllık gelirlerinin 1 maaşının biraz üstünde bir tutarı gelir vergisi olarak ödeyeceklerdir. Bu geçen yıllarda çok daha fazlaydı.

EMEKÇİLERE POZİTİF AYRIMCILIK

Ayrıca gelir dilimlerindeki artış oranı; enflasyon oranı, asgari ücret artış oranı, döviz kuru artış oranlarının hepsinin çok üstündedir. Gerek asgari ücret artış oranı, gerekse dilimlerin bu şekilde düzenlenmesi ile asgari ücretin 2-3 katı düzeyde ücret elde edenlerin bile vergi yükü geçen 2 yıla göre yüzde 50’den fazla azaltılmıştır. Ücret geliri elde eden emekçilere pozitif ayrımcılık yapılarak verginin topluma dağılımında büyük adım atılmıştır. 

ÇALIŞANIN İŞVERENE MALİYETİ DÜŞÜYOR

Bunu devlete yük gibi düşünebiliriz fakat bunun toplanacak vergi gelirine şu yönde bir faydası vardır: Kayıt dışılığın oluşmasının da gönüllü uyum ile önüne geçilmiştir. Şöyle ki; Bunlar çalışanlar lehine olan düzenlemeler olmasının yanı sıra aynı zamanda çalışanın işverene maliyetini düşüren düzenlemelerdir. Çünkü işverenler genellikle hesaplamada çalışana verdiği net ücreti baz almaktadır. Bir işveren asgari ücret üstünde ücret alan çalışanına, asgari ücret artışı oranında zam yaptığı takdirde çalışan adına kaynaktan kesip ödeyeceği vergi azalacak, dolayısıyla o çalışanın işverene maliyeti aslında bu artış oranının altında kalacaktır. Bu düzenlemeler ile ücretlerde yapılacak maaş artışının asıl yükü işverene bırakılmamıştır. 

İŞVERENLERE SAĞDUYU ÇAĞRISI

Burada önemli olan diğer husus şudur: işverenler çalışanlarına zam yaptığında bu hususu göz önünde bulundurarak gerekli artışı sağlamalılardır. İşverenler çalışanlarına verdiği net ücretleri asgari ücret artışı ile aynı oranda yaptığı taktirde, çalışanın kendilerine maliyetinin aynı oranda artmayacağının, geçmiş yıllara göre daha düşük oranda artacağının farkında olmalılardır.
Burada işverenler, siyasi iradenin gerek işveren gerek çalışana yaptığı iyileştirmeleri tamamen kendi lehine kullanmamalıdır. Bunun kontrolünü de devlete bırakmak bence yanlıştır, işverenler bu konuda kendi çalışanları için sağduyulu olmalıdırlar."

Editör: TE Bilisim