‘Elektrik hatları ölüme davetiye çıkarır'! Afetlerde çalışan doktorlardan kritik uyarılar: İşte deprem bölgesinde madde madde dikkat edilmesi gerekenler

Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan afetlerde görev alan tecrübeli doktorlar, Kahramanmaraş depreminden etkilenen 10 ilde, deprem sonrası devam eden arama kurtarma çalışmalarında dikkat edilmesi ve yapılması gerekenleri madde madde açıkladı. Deneyimleri üzerinden yaşadıklarını aktaran doktorlardan oluşabilecek olumsuz durumların önlenmesine yönelik çok önemli uyarılar geldi. Ekran Haber özel...

‘Elektrik hatları ölüme davetiye çıkarır'! Afetlerde çalışan doktorlardan kritik uyarılar: İşte deprem bölgesinde madde madde dikkat edilmesi gerekenler

Dünyanın çeşitli bölgelerinde, doğal afet olaylarının gerçekleştiği bölgelerde bulunan tecrübeli doktorlar, yaşan felaketler sonrası görev aldıkları afet bölgelerinde karşılaştıkları acı ama gerçek deneyimleri aktardı. Salgın hastalıklardan gıda zehirlenmelerine, hayvanların beslenmesinden su kaynaklarının kontrolüne, gönüllü organizasyonundan enkaz kaldırma çalışmalarına dikkat edilmesi gerekenleri aktaran doktorlar, nasıl tedbirler alınması ve neler yapılması gerektiği hakkında bilgilendirmeler yaptı.

İşte madde madde o uyarılar;

'SALGIN HASTALIKLAR BAŞLAYACAK'

Deprem bölgesinde birkaç gün içerisinde salgın hastalıkların baş göstereceğini belirten doktorlar, "Kemirgenler ortalığa çıkacak. Çöplerin sıkıştırılarak, ağzı iyice kapatılarak uzaklaştırılması çok önemli" ifadelerinde bulundu.

'KEDİ VE KÖPEKLERİ BESLEYİN'

Kedi ve köpekleri besleyerek kontrol altına almak ve açıkta asla gıda artığı bırakmamak gerektiğini vurgulayan doktorlar, "Çok acı ama köpekler ölülerin parçalanmış kolunu bacağını yemeye başlayacak. Biz Bozkurt'ta köpeklerin ağzından ölmüş selzedelerin kollarının, bacaklarının toplandığını görmüştük ne yazık ki" dedi.

SON KULLANMA TARİHİNE DİKKAT!

Özellikle mamalarda ve az bilinen markalarda son kullanma tarihi geçmiş ürünlerle daha çok karşılaşıldığını, birilerinin bunları sürekli kontrol etmesi gerektiğini vurgulayarak, ilk stoklar eriyince, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin hepsinin depolara çekileciğini, ürünlerin son kullanma tarihine muhakkak bakılarak, dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

MOTORİZE EKİPLER HASARLI BÖLGELERE DAHA HIZLI MÜDAHELE EDEBİLİR

Motorize ekiplerin, hasarlı bölgelere çok iyi ve hızlı bir şekilde girebileceklerini iddia eden doktorlar, "Onları aktif kullanmak lazım. Çok hızlı malzeme taşıyabiliyorlar. Coğrafya çok geniş, motorize ekipler çok aktif kullanılmalı. Getir-Yemeksepeti vs. para vermek yerine gönüllü kuryelerini görevlendirebilir" ifadelerinde bulundu.

TECRÜBELİ İNŞAAT İŞÇİLERİ MALZEMELERİYLE BERABER BÖLGEYE GÖNDERİLMELİ

Demir kesme makası ve bilimum tersine inşaat materyalinin, tecrübeli inşaat ustaları veya inşaat mühendislerinin marifetleriyle çok daha iyi iş görebileceğini savunarak, "İnşaat ustalarından ve inşaat işçilerinden çok iyi yararlanılabilir. İnsan kaynağından ziyade ekipman yetersizliği sıkça oluyordur. Onun için inşaat işçilerini inşaat malzemeleriyle beraber bölgeye yönlendirmek gerekir" dedi.

GÖSTERİLEN YARDIM PERFORMANSI FARKINDALIKLA KONTROL EDİLMELİ

Yardıma gidenlerin tüm performansıyla çalışarak ertesi gün yorgun düştüklerini gözlemlediklerini ifade eden doktorlar, "Yardıma giden herkeste bir shift problemi var. Herkes gider gitmez çalışıyor ve ertesi güne bitap düşüyor. Ama ertesi gün de devam edilmesi lazım. 48 saat çalışanlar oluyor ancak verim çok düşüyor. Bu farkındalığı gönüllülerde yaratmak lazım. Öte yandan onlar da hastalanabiliyor orada ve gönüllülerin sağlık problemleriyle uğraşılıyor; bu çok gereksiz ve önlenebilir bir işgücü kaybı. Akdeniz milleti olduğumuz için insanlar beklemeye-dinlenmeye alışkın değiller ne yazık ki" açıklamalarında bulundu.

Bölgede çalışan herkesin tetanoz ve kuduz aşısı olması gerektiğini vurgulayarak, "Tetanoz ve kuduzun ilacı yok. İnşaat parçacıkları vücudu kesip 3-5 gün sonra acıyla öldürür. Eldivensiz iş yapılmamalı orada. Gerçekten enkazdan kurtarılanlara enerji harcamak varken gönüllülerle uğraşmak çok acı veriyor insana. Gözlerini iyi koruması lazım herkesin. Çevreye her aşamada moloz vs yayılabilir; gönüllerin kalıcı görme kaybı yaşamaması lazım" ifadelerinde bulundu.

SU KAYNAKLARI ÇOK KRİTİK

Su kaynaklarının çok kritik olduğunu belirten doktorlar, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

"Su kaynakları çok kritik. Özellikle deprem dolayısıyla yeraltındaki çatlaklar suları kirletebilir. Öte yandan çevrede barajlar da var; o barajlar güvenlik açısından kontrol edilmiştir ama sağlık açısından da kontrol edilmeli. Abdest alan insanlarda bile birkaç gün içinde ishaller görülmeye başlanabilir. Çeşme suyu kültürü orada yaygın olabilir, depremden kurtulanlar hasbelkader çeşme suyu içip hasta olabilirler. Mesela önümüz cuma; şadırvanların bağlı olduğu depolar derhal klorlanmalı. Basit bir klor seviye ölçme cihazı var sağlık müdürlüklerinde, onunla ölçüp depoyu klorluyorsun. İller Bankası oranın inşaat kısmıyla güzel ilgileniyor ama suların temizliğine Bozkurt'ta sadece ve sadece ben bakmıştım. Bozkurt'taki tüm su depolarını ve su hattını ezberlemiştim. Hâlâ Bozkurt'taki tüm su kaynaklarını çizebilecek kadar iyi hatırlıyorum. Askerlerin su depoları kirliydi, klorlamıştım. 1 ton suya 1 klor tableti atmak lazım ama klor tabletini eriterek atmak lazım. Yoksa çözünmesi çok gecikiyor. Sular paket su dahi olsa açıkta beklerse, iyi şartlarda saklanmazsa ishal yapabiliyor. Hava soğuk olduğu için bu ihtimal düşük ama su şişelerinin ağzı kirlenip bu şekilde de ishal olabiliyor. Dağıtılan yemeklere konulan sular da aynı şekilde hasta edebiliyor. O yüzden suları yerden yüksekte ve üzeri opak bir örtü ile örtülerek muhafaza etmek gerekiyor."

GIDA ZEHİRLENMELERİ OLABİLİR

Gıda yardımları iyi saklanmazsa hiç akla gelmeyecek şekilde gıda zehirlenmeleri olabileceğini belirterek, "Dağıtılan tavuklu-etli yemekler il dışından gelmiyor, orada yapılıyordur. 1. haftadan sonra depo koşulları iyi değilse veya havadaki tozu üzerlerine alırlarsa toplu zehirlenmeler olabilir" ifadelerinde bulundu.

'BÜYÜK ALANLARA İHTİYAÇ VAR'

Genelde koordinasyon için yeterince alan açılmadığını ifade eden doktorlar, "Orada her 1000 metrekarelik bir alan için 10.000 metre karelik bir alan açmak gerekiyor. Çünkü hem konaklama, hem tuvalet-duş gibi ihtiyaçlar, hem yeme-içme servisleri, hem çöpler, hem depo alanları, hem de koordinasyon merkezleri için büyük alanlara ihtiyaç duyuluyor. Bu koordinasyonları AFAD yapıyordur ama AFAD'ın tüm kadroları yetişemeyebilir ne yazık ki, olay çok büyük bir olay. Gönüllüler ise genelde iyi niyetle oradalar ama, ya herkes enkaza odaklanmış, ya tamamen amatör insanlar, ya da orada drama kovalamak için kalabalık yaratıyorlar" dedi.

'PSİKOLOGLARA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR'

Enkaz altından çıkan insanların yaşam beklenti oranının çok düşmüş olduğu belirtilerek, "Buna hazırlıklı olmak lazım, tespitlerin doğru yapılması çok kritik. Epey bir kayıp vaka olacak; bunlar için kalanları şimdiden hazırlamak lazım. Yani bu insanlar ne ölü olacaklar ne de diri, kayıp olacaklar. Kalanların psikolojik durumları bu durumda iyice berbat oluyor. Toplumsal psikolojiyi de etkiliyor bu durum. O yüzden psikologlara büyük iş düşüyor. Sürekli herkesin story atması, video çekmesi oradaki insanları çok kötü etkiliyor. İnsanlar acılarını rahatça yaşayamıyor. O kalabalık içinde yalnız kalabilecekleri alanlar açmak lazım. AFAD kontrolü ele aldıkça oradaki dramaqueen'leri bi uzaklaştırması lazım" ifadeleri kullanıldı.

Orada, özellikle çocukların ihmal edilebildiğini belirterek, "Aileler kaybettikleri yakınlarının acısına düşüyorlar istemsizce, çocuklara çocuk psikologları acil destek olmalı yoksa bunun acısını 20 yıl sonra görmeye başlarız" dedi.

'ELASTİK ÇİZMELER GİYİN, GÖZLERİNİZE SİPERLİK TAKIN'

Enkaz kaldırılırken bölgeye elektrik verileceğini söyleyen tecrübeli doktorlar, "Burada elastik çizmeler çok önemli. Yerdeki açık uçlardan, elektriğin olmadığı düşünülen yerlerden, elektrik çarpması sebebiyle insanlar ölebilir. Bir anda olup biter her şey. Çok kötü sonuçları olur. Özellikle ıslak elektrik hatları ölüme davetiye çıkarır. Bu konuda insanlar çok ciddi uyarılmalı. Çok çok hayati bir sorun bu kalanlar için" bilgilendirmesinde bulundu.

Gözlere siperlik takarak çalışılması gerektiğini vurgulayan doktorlar, "Özellikle enkaza fiziksel olarak girecek herkes için yanlış müdahaleler sonucu enkaz altında kalma veya molozlarla yaralanmalar çok tehlikeli. Gönüllü biri oradan bir yerini sakatlayıp, kör olup dönebilir, hiç şakası yok" dedi.

'BELİRLİ BÖLGELERİN BÖCEKLERE KARŞI İLAÇLANMASI GEREK'

Farelerin çıkacağını bir kez daha vurgulayan doktorlar, "Hiç beklenmedik hastalıklar görülebilir. Özellikle afetin 2. dalgası için enfeksiyon hastalıkları ve halk sağlığı uzmanlarının sahada olmasına ihtiyaç var. Ara ara belirli bölgelerin böceklere karşı ilaçlanması lazım hijyen açısından. Ama bunu yaparken doğal denge bozulacağı için, sürekli birilerinin bu durumlara karşı tetikte olması gerekiyor. Tarım Müdürlükleri'nin bu konuda yetişmiş elemanları var ama, herkes enkaza odaklanmış durumda değildir inşallah" ifadelerinde bulundu.

Açıklamalara şu şekilde devam edildi:

"Biz Bozkurt'ta gittiğimizde ilk iş olarak, daha hiçbir şeye başlamadan hemen 8-10 tane makale taradık, daha önce sellerden sonra neler olmuş, hemen baktık. Sonra bu makale sahipleri ile Türkiye'den olsun başka ülkelerden olsun, hemen irtibata geçtik ve onlardan tavsiyeler dinledik, notlar aldık. Sonraki afetler için bulunsun diye notları kenara koyduk. Tüm enfeksiyon derneklerini, halk sağlığı hocalarını ve daha önce afetlerde görev almış tüm tecrübeli isimleri tek tek aramıştık. Ortak akıl ihmal edilmemeli asla. Bunları hafızamın haricinde bu notlara da bakarak yazıyorum."

UYUZ VAKALARI GÖRÜLEBİLİR

Uyuz vakalarının görülebileceğini belirterek 2. el kıyafet gönderimi ve kullanımı konusunda uyarıda bulunan doktorlar, "Ama insanlara bunu anlatamıyoruz herkes hala kullanmadığı kıyafetleri yollamaya çalışıyor, muhtemelen iyi niyetle. Bu noktada insanları kırmamak da afet yönetiminin bir parçası. Bu bile organizasyon gerektiren bir durum" dedi.

deprem doktor uyarı