Doğalgaza konutlarda %35, elektrik üretiminde %45, sanayide %50 zam yapılmış. Bu artçı zamları da tetikleyecek. Yeni bir elektrik zammı yolda demek yani... Evimin fiyatı 4 kat arttı diye sevinen beyinsizler o evde soğukta ve karanlıkta oturunca belki acı gerçeği anlar. Keza arabamın fiyatı şu kadar arttı diyenlerin hepsinin arabası park halinde yatıp duruyor. Sanal bir zenginleşme yaşanıyor bu ülkede. Enflasyonla zenginleşme değil fakirleşme yaşandığını bu millet farkettiğinde çok geç olacak.

Pek sanmıyorum ama savaş uzarsa ve Türkiye turizmden beklediği geliri bu yıl da elde edemezse, dolar kurunu nasıl durdurabilirler bilmiyorum. Dolayısıyla bu gelen zamlar belki de hiçbir şey daha. Kış gelmeden doğalgaza yeni bir zam daha kaçınılmaz. Savaş yarın bitse bile hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ta ki Putin geberip yerine ılımlı birisi gelene dek.. Şu anda Türkiye 1000 m3 doğalgazı yaklaşık 900$'a alıyor. Yani konutlar için 1 TL gelen fatura yeni yapılan zamdan sonra bile aslında 3 TL. 2 TL'yi devlet karşılıyor. Bu sürdürülebilir değil. O bakımdan ağustos gibi konutlara %30-40 zam daha bekliyorum.

TÜİK'in son açıkladığı TÜFE'ye göre %50.5'lik asgari ücret zammı Mart 2022'de tamamen eridi. Asgari ücretin TÜFE'de arındırılmış reel değeri Temmuz 2021'in altına indi.  Dahası Mart 2022'deki reel asgari ücret Mart 2021'in %6.6 altında. Mart 2020'in %2.3 altında.

Asgari ücreti masabaşında artırarak asgari ücretlinin alım gücü artmaz. Sadece enflasyon artar. Defalarca yazdım burada. İşte yukarıda kanıtı. Ayda 10 ayakkabı üreten biri 14 ayakkabı üretmeye başlarsa reel geliri ancak o zaman %40 artar. Yine 10 ayakkabı üretiyorsa reel gelir artmaz. Yani paranın alım gücünü üretim belirler. TEK. Merkez Bankası belirlemez. Hükümet hiç belirlemez. Herkes alım gücünün düşmesinden dertli. Üretelim, değer oluşturalım diye konuşan tek 1 kişi yok. Emeksiz yemek yok. Bu kadar basit.

Asgari ücrette popülizmin dibine vurup, bütün belediye ve devlete adam doldurup, pasif çalışan yaratirsan, bütün kamu ve belediyeler sosyal yardım altında tembelliği körüklerse, enflasyon neden yüksek diye ağlamayacaksin. Daha durun. Bu günler iyi
günler. Yaşadıklarımız yaşayacaklarımızın sadece onda biri; fragman henüz. Her şey daha da zamlanacak; karşılıksız para basıldığı, paranın fiyatı (faiz) düşük tutulduğu ve iktidar muhalefet farketmeksizin popülizm peşinde sosyal yardım adı altında tembellik ve üretimsizlik teşvik edilip çalışanlar cezalandırıldığı sürece.

Not 1: Beyazların uyduğu hangi anlaşmayı bozdu Kızılderili? Hiç birini. Beyaz adam bizle yaptığı hangi anlaşmaya uydu? Hiç birine! (Siyular’ın reisi Oturan Boğa) ⁦

Not 2: Cennet dört kişinin özlemini çeker, biri de ramazan ayında oruç tutandır.

Hz.Muhammed (S.A.V)⚘

Not 3: Ne çiçeğe fazla su ver...
Ne insanlara fazla yüz ver...
Çünkü...
Bir çiçeği ne kadar fazla sularsan kurur...
Bir insana da değerinden fazla ilgi gösterirseniz o da kudurur...
Bir insana herseyini verince hiçbir şeyi oluyorsun..

Not 4: Sahur yemeğinde bereket vardır. 
Bir yudum su bile içecek olsanız, 
Sahura kalkmayı ihmâl etmeyiniz. 
Çünkü sahura kalkana ALLÂH rahmet eder. 
Melekler de bağışlanmaları için Duâ ederler... 

Not 5: Üretimin ana kaynağı, üretken emektir. Bir ülkenin ekonomik gelişmesini engelleyen temel faktör, ahalisinin emeğinin kalifiye olmamasıdır. (İbn Haldun, Mukaddime, 1378)

Not 6: Ekonomik büyümeyi sürükleyen şey, fikirlerdir. Hükümetlerin en önemli politikaları, yeniliklerin hızını arttırmaya yönelik olmalıdır. (Paul Romer) ⁦

Not 7: Alışık olmadığımız fiyatların varlığı doğru. 

Alışık olmadığımız bir şey daha var: yok olan ve yerine konmayan gelir.

Not 8: Benimevim, Huzurevim, Güzelevim gibi isimlerle inanç sömürüsü yaparak halkı dolandırıp ortadan kaybolanların borçlarını devlet üstlendi. Aptallar cezasını çekmeliydi. Aptalların, batık şirketlerin borçlarını devlete yani millete yükleyip sonra domates niye 30 TL oldu demeyeceksin? Yakında çok yakında gelecek ay 50 TL olmazsa iyi.

Bilerek, isteyerek, kasten ve ortaklıkla yapılmış bir dolandırıcılık.