Dışişleri Bakanı Hakan Fidan:
-"Gazze'ye yönelik bir kara harekatı bu vahşeti tam bir katliama çevirecektir"
-"Filistinli kardeşlerimizin çocuk, hasta, yaşlı demeden okullarda, hastane ve camilerde bile hedef alınması insanlığa karşı işlenen bir suç niteliğindedir"
-"(Gazze'de) Ölüm ve yıkım arttıkça buna yönelik reaksiyonda bölgede haliyle daha fazla olacak. Sonuçları önceden kestirmek mümkün değil"
-"Ya büyük bir savaşa ya büyük bir barışa gideceğiz!"

"BÜYÜK BİR SAVAŞIN YA DA BARIŞIN HABERCİSİ OLABİLİR"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'deki çatışmalar hakkında uyarıda bulunarak, devam eden olayların büyük bir savaş veya barışın habercisi olabileceğini ifade etti.

Hakan Fidan, resmi temaslar kapsamında Katar'a gerçekleştirdiği ziyarette Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ve Katar Başbakanı ile Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman ile bir araya geldi. Fidan, bu temaslarının ardından basınla paylaştığı değerlendirmelerde Gazze'deki son durumu ele aldı.

Fidan'ın öne çıkan ifadeleri şu şekilde:

"İNSANLIK ADINA MÜDAHALE ZAMANI"

"Gazze'deki trajik olaylar, tüm dünyanın vicdanını derinden yaralamaktadır. Masum Filistinliler, yaşlı-genç demeden yaşamını yitiriyor. Karşımızda böylesi bir vahşet varken, global toplumun sessiz kalmaması gerekiyor. İslam coğrafyası olarak da birlik içinde hareket etmeliyiz. Cumhurbaşkanımızın da bu konuda sarf ettiği çabalar herkesçe bilinmektedir.

"DERHAL ATEŞKES GELİŞTIRILMELİ"

Planlanan kara harekatı, şiddetin dozunu artırabilir. Bu sebeple en kısa sürede ateşkesin ilan edilmesini, ayrıca insani yardımların ulaştırılabilmesi adına koridorların oluşturulmasını talep ediyoruz. Şu anda bölgede kritik bir dönemeçteyiz. Ya barışın ya da savaşın eşiğindeyiz. Biz barışı savunurken, bazıları körükleyerek yangını büyütüyor. Bu kışkırtmalara destek verenler de yaşananların sorumlusudur.

"DÜNYA ZOR GÜNLERE HAZIR OLMALI"

Eğer mevcut gerginlik devam ederse, dünyayı daha zorlu günler bekliyor. Sadece eleştirerek ya da kınamalarla bu sorunun üstesinden gelinemeyeceğini hepimiz görmekteyiz. Filistin meselesine kalıcı bir çözüm getirilmeden, bu bölgede kalıcı barışın tesisi mümkün değil. İsrail, baskı politikalarıyla huzura erişemez. Kalıcı barışın anahtarı, 1967 sınırlarında kurulacak bağımsız bir Filistin devletidir.

GARANTÖRLÜK ÖNERİMİZ

Bölgede garantörlük rolü üstlenmeyi öneriyoruz ve bu bağlamda tüm Müslüman ülkelerin de sorumluluk almasını bekliyoruz. Bu konudaki Katar'ın girişimleri de büyük önem taşımaktadır."

Editör: Mevlüt Peker