Özgür Özel hakkında neden soruşturma başlatıldı? CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkındaki soruşturmaya ilişkin açıklama!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında başlatılan soruşturma gündeme bomba gibi düştü. Cumhuriyet Halk Partisi’nde kurultay davası nedeniyle yaşanan hareketlilik devam ederken şimdi de genel başkan hakkındaki soruşturma gündem oldu. Peki, Özgür Özel hakkında neden soruşturma başlatıldı? İşte yanıtı…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkındaki soruşturmayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı başlatırken, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, soruşturmaya ilişkin açıklamalarda bulundu. İşte detaylar…
ÖZGÜR ÖZEL HAKKINDA NEDEN SORUŞTURMA BAŞLATILDI?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen başlatılan soruşturmanın "Cumhurbaşkanına hakaret", "Suç işlemeye alenen tahrik", "Kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret ve tehdit" gerekçeleriyle başlatıldığını kaydedildi.
Soruşturmanın, Özel'in CHP'nin 5 Temmuz'daki MYK toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamalar nedeniyle açıldığını belirtiliyor.
SORUŞTURMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMA FAHRETTİN ALTUN’DAN
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Özgür Özel hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin konuştu. Altun açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel basın toplantısında sarf ettiği tehditkâr ve provokatif ifadelerle, siyasi nezaket sınırlarını aşmış, anayasal kurumlarımızı, toplumsal barışımızı ve millî birliğimizi doğrudan hedef almıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik sarf edilen hakaret içerikli sözler, kamu görevlilerine karşı sürdürülen sistematik itibarsızlaştırma kampanyaları ve en önemlisi aziz milletimizi “sokağa dökme” tehdidi, demokratik siyasetin değil sokak vesayetinin dilidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın temel ilkelerinden biri olan 'hukuk devleti' prensibi çerçevesinde, milletin iradesi yalnızca sandıkta tecelli eder. Sokakları adres gösteren bir anlayış ise demokrasiye değil anarşiye hizmet eder.
Devletimiz, her türlü tehdit ve provokasyon karşısında vakarını, gücünü ve kararlılığını korumaktadır. Kamu düzenini tehdit eden her türlü söylem, hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda muhakkak karşılık bulmaktadır.
Hiç kimse bulunduğu siyasi pozisyonundan dolayı milletin değerlerine meydan okuma yetkisine sahip olduğunu sanmamalıdır. Tüm siyasi aktörler sorumlu bir dille hareket etmeli, millî iradeye ve hukuki süreçlere saygı göstermelidir.
Demokrasi, tehdit, tahrik ve sokak çağrılarıyla değil millet iradesiyle ve hukuk zemininde güçlenir."