Hemşireye cinsel saldırı davası: Doktor beraat etti

Sevda SARIKAYA - İSTANBUL (DHA)- İSTANBUL Yedikule Göğüs
Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde
görevli asistan doktor S.E.'nin hemşire H.Z.'ye “Nitelikli cinsel
saldırı" da bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada karar çıktı.
Sanık S.E. yeterli delil bulunamadığı gerekçesiyle beraat etti.
Karar sonrası H.Z. ağlama krizine girerken kadın hakları
savunucuları karara tepki göstererek sloganlar ve alkışlar
eşliğinde adliye binasından çıktı.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesindeki 3'üncü duruşmaya tutuksuz
sanık S.E. şikayetçi H.Z., taraf avukatları ile izleyici olarak
kadın haklarını savunucular katıldı.
Davanın ilk duruşmasında sanık S.E., "Olay tarihinden 2,3 ay kadar
öncesinde müştekiyle aramızda flörtöz bir ilişki başladı, bu süre
içerisinde dışarıda görüşüp görüşmediğimizi hatırlamıyorum. Ancak
evli olmam sebebiyle bu ilişkiyi herkesten sakladım. Olay günü
nöbetçiydim, nöbetçi hemşireyi tespit etmek için hemşire odasına
girdim. Burada H.Z. bulunmaktaydı. İlk başta muhabbet ettik, daha
sonra benden kendisine masaj yapmamı istedi. Masaj yapmaya başladım
bu sırada elimi göğsüne götürdü" dedi. S.E. hemşirenin isteğiyle
ilişkiye girdiklerini öne sürerken "Midesi bulandı ve koltuğa
kustu. Sonra lavaboya gitti. Bağırmış olsaydı yan odada
teknisyenler vardı, duyulurdu. Suçlamaları kabul etmiyorum"
şeklinde savunma yapmıştı. H.Z. ise ağlayarak verdiği ifadesinde,
"Olay günü ben hemşire odasındaydım ameliyat bulunmadığı için odada
dinleniyordum, uyuyakalmışım. Sanığın odaya gelmesiyle birlikte
uyandım, daha doğrusu sanık beni uyandırdı. Sanık hastanede kulunç
açmakta iyi olmasıyla bilinir. Olay günü bu konu hakkında konuştuk.
Benim de sırtımda kulunçlarım vardı bu yüzden kendisini daha önce
aramış ama bulamamıştım. Sanık kuluncumu açtı. Daha sonra beni
taciz etti. Ben kendisini kardeşim gibi gördüğüm ve güvendiğim için
çok şaşırdım. Yapma diyerek söylemde bulundum ancak sanık durmadı.
Ben olayın şoku ile donup kaldım. Olayın şokuyla bağıramadım. Çünkü
sanıktan bunu beklemiyordum. Cinsel saldırıda bulundu. Ben
defalarca söylememe rağmen odadan çıkmadı bu sefer ben hızlıca
odadan çıkıp lavaboya gittim, kustum. Olayı bölüm şefime anlattım
bana 'Yalnızca göğüslerini sıktıysa bunda bir şey yok şikâyetçi
olma' dediler. Sanık ile aramda herhangi bir ilişki yoktur. Benim
yıllardır edindiğim tecrübede hastanelerde hemşireler doktorlar
tarafından çoğu defa tacize uğrar ancak bunu amirlerine
ilettiklerinde doktorlar koruma altına alınır. Şikâyetçiyim"
demişti.
SANIK DOKTOR BERAAT ETTİ
Tutuksuz sanık S.E. bugün görülen duruşmada son sözünde suçlamaları
kabul etmediğini belirterek beraatini istedi. Mahkeme heyeti
S.E.'nin 'Nitelikli cinsel saldırı' suçunu işlediğine dair kesin ve
inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatına karar verdi. Karar
sonrası ağlama krizine giren H.Z. diğer duruşmaşı izleyen
kadınların desteğiyle salondan çıkarıldı. Kadın hakları
savunucuları da karara tepki göstererek alkışlar ve sloganlar
eşliğinde adliye binasından çıktı.
“BAŞKA HEMŞİRELER DE AYNI DOKTORUN TACİZİNE UĞRADI"
Adliye önünde yapılan açıklamada H.Z.'nin avukatı Feyza Altun, "Bu
karar Türkiye için ve Türkiye'deki kadınlar için utanç kaynağıdır.
Türkiye'de hiçbir kadının artık güvende olmadığının mahkeme eliyle
tescil edilmiş olduğu bir karardır. Ne hastanede çalışan, ne
adliyede çalışan, ne otelde emek veren, ne özel sektörde çalışan
hiçbir kadın erkeklerin cinsel şiddetine karşı korunmuyor olduğunun
mahkeme eliyle ispatı ve tescilidir. Zira fail kendi fiilini kabul
etmesine, önce bizim aramızda gönül ilişkisi vardı demesine, bütün
bunları çürütmemize, hiçbir şekilde alt üst ilişkisi dışında bir
ilişkileri olmadığını ispat etmemize rağmen, mahkeme tüm delillere
rağmen delil yetersizliği dedi. Başka hemşireler aynı doktorun
tacizine uğradığını beyan etmesine rağmen hala delil yetersizliği
deniyorsa bu Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin erkeklere tecavüz
et, taciz et, seni aklayacağım demesidir. Bunun bu kararın
tarafımızca kabul edilmesi mümkün değildir. Bütün itiraz yollarını
kullanacağız. Bu kararın bozulması için elimizden geleni yapıp
kadın mücadelemizi asla bırakmayacağız" dedi.
“SİSTEMATİK BİR TACİZCİDEN SÖZ EDİYORUZ"
Kadın hakları savunucusu Gülyeter Aktepe de, "Erkekler, yürütülen
cinsiyetçi yargılamalarda aklanacaklarına duydukları güvenle bu
işleri yapabiliyorlar. Cinsiyetçi yargı sistemi fail erkeği değil
kadını yargılama yoluna gidiyor. Biz diyoruz ki failin işlediği
suçu yargılayın. Ama inatla ve ısrarla bu mahkemelerde kadının o
gün ne giydiği, kadının faille bir ilişkisi olup olmadığı, kadının
o gün şunu söyleyip bunu söylemediği, kadının o gün makarnayı
salçalı yapıp yapmadığını konuşuluyor. Sistematik bir tacizciden
söz ediyoruz. Bir kadının değil aynı hastanede çalışan birçok
kadının benzer beyanda bulunduğu, bir adamdan söz ediyoruz. Bu adam
gelip o duruşma salonunda zaten ilişkimiz vardı diyebiliyor. Bu bir
savunma değil. Kaldı ki ilişki olmadığına dair ispat da var. Kaldı
ki ispatlanamamış olsaydı ve ilişki olsaydı bile bu suç yine suç
olmaya devam edecekti" ifadelerini kullandı.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede
H.Z.'nin Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesinde 2004 yılından
beri ameliyat hemşiresi olarak çalıştığı sanık S.E.'nin ise aynı
hastanede 3,4 yıldır göğüs cerrahisi asistanı olarak çalıştığı
belirtildi. 11 Mart 2023 tarihinde müştekinin hemşire odasında tek
başına uyuduğu sırada S.E.'nin gelerek cinsel saldırıda bulunduğu
anlatıldı. İddianamede sanık ile müştekinin sevgili olduklarına
dair herhangi bir delilin bulunmadığına da yer verilirken sanığın
'Nitelikli cinsel saldırı' suçundan 12 yıldan az olmamak üzere
hapisle cezalandırılması talep edildi. (DHA)
(FOTOĞRAF)