Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Konya'da sevgilisi Ayşe Dırla’yı darbettiğini düşündüğü Özgür Duran’ı engellemek isterken öldürdüğü gerekçesiyle Kadir Şeker'e verilen cezayı bozdu. Kararda, Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında tahrikin derecesi ve yoğunluğu da gözetilerek azami hadde yakın bir indirimle cezanın belirlendiği, 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Şeker hakkında daha fazla indirim yapılması gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği belirtildi. Av.Tuğba Talu ''BERAAT UYGULANMASI HAKKANİYETLİ DEĞİL'' Çok isabetli bir karar olmuş ve haksız tahrik en üstten uygulanmalı. Tabi Kadir Şeker’in üzerinde bıçak taşıması, meyve soymak için taşıyordum savunması, eğer bıçak olmasaydı darp sonuçlu bir kavga olacakken, bu şekilde sonucunda ölüm olan bir olaya sebep oldu. Evet sevgilisini darp eden bir adam öldü ama burada da bir orantsızlık var. Kadir Şeker'de de adamı öldürme kastı yoktu lakin bıçak sebebiyle öldü. Sonuç olarak beraat uygulanması hakkaniyetli değil. Ama indirim en üstten olmalı. Yargılaması devam ettiği için de şu an tahliye olur ve tutuksuz yargılanır. Muhtemelen ilk derecede bozmaya uyup, en üstten tahrik uygulaması yapılır. Av. Naim Kutalmış Didinmez İlk derece mahkemesi ve Yargıtay işlenen suçu haksız fiil hükümleri çerçevesinde değerlendirerek, Kadir Şeker hakkında fazla cezaya hükmetmiştir. Fakat olayın başlangıcı, maktülün Kadir’e yönelik eylem ve söylemleri bütün olarak değerlendirildiğinde, öldürme fiilinin TCK 25 ve devamı maddelerinde düzenlenen meşru müdafaanın bütün şartlarını taşıdığı açıkça görülmektedir. ''VERİLMESİ GEREKEN KARAR BERAAT KARARIDIR'' Ceza hukukunda; hukuka uygunluk nedenleri arasında sayılan haller arasında yer alan bu hükümle, verilmesi gereken karar, beraat kararıdır. Tartışmaya açık olan kısım ise; meşru müdafaada sınırın heyecan, korku ve telaşla aşılması noktası olup, bu haliyle dahi sanık hakkında TCK 27/2 gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir. Yargıtay'ın verdiği bu karar Kadir Şeker ve ailesi için bir nebze sevindirici olsa da, maalesef adaletin sağlanması ve kamu vicdanı açısından pek yeterli olmamıştır. Gelinen noktada artık Kadir’in tutuksuz yargılanarak tahliye olma ihtimali doğmuştur. Av. Mahir Fuat Metin Vicdanları rahatlatan bir karar. Son dönemlerde artan kadına karşı şiddet vakalarının toplumdaki vicdani bir yansıması vardır. Bu yansımanın bir örneğini de Kadir Şeker davasında deneyimledik.Kadir Şeker, daha önce herhangi bir tanışıklığı ve uzaktan yakından herhangi bir bağı olmadığı bir insanın, sadece insan olduğu için şiddet görmesini engellemek istemiştir. Ne yazık ki çıkan arbedede maksadını aşan bir hareketle kriminal bir şahsın ölümüne sebep olması sonucu ilk derece mahkemesinde hükmedilen cezada yapılan indirim Kadir Şeker için yeterli değildi. ''SON DERECE YERİNDE BİR KARAR'' Sadece savunmasız bir insanın yaşam hakkını savunabilmek için kendini adete siper etmesi gerçeği göz önüne alındığında bile cezada yapılan indirimin azami hadde yakın bir şekilde yapılması hakkaniyet açısından doğru değildir. Yargıtay’ın ilk derece mahkemesinin verdiği kararı bozması ve daha fazla indirim yapılması gerektiğini belirttiği kararı son derece yerinde bir karardır. Bu karar sayesinde Kadir Şeker’in yeniden belirlenecek cezası tahliyesine sebep olacaktır. Bu da hem kamu vicdanında hem de hakkaniyet açısından son derece yerinde ve sevindirici olacaktır.