Ekol Haber’den Dilek Yaman Demir’in haberine göre, İstanbul Valiliği İdare Denetim Müdürlüğü, geçtiğimiz yıllarda Kağıthane İtfaiye Komuta Merkezi'nde ön inceleme yaptı. Müfettişlerin incelemesinde, Mayıs-Haziran-Ağustos ve Eylül 2021 tarihlerinde afet kamerasının Taksim Odakule'de ve Ataşehir'de amacı dışında kullanılarak otel ve binaların ışığı yanan pencerelerinden içerideki insanlara yakın çekim yapıldığı tespit edildi. Kameranın bilgisayardan operatör tarafından sağa-sola, yukarı-aşağı hareket ettirildiği ve yakınlaşma-uzaklaştırma yapıldığı görüntülerin afet kameralarının kuruluş amacıyla ilgili olmadığı belirlendi. Rapor, savcılığa ihbar edildi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca 3 şüpheli S.M, Ü.Ç. ve O.A. hakkında, kuruma ait kullanıcı adı ve şifre girilerek kullanılması gereken kameraları, görevlerinin gereklerine aykırı şekilde kullandıkları gerekçesiyle dava açıldı.

15 PERSONEL HAKKINDA TAKİPSİZLİK KARARI

Şüpheli S.M.'nin, üzerine atılı iddiaları doğrulayacak nitelikte ifade verdiği ve pişman olduğunu beyan ettiği, şüpheliler Ü.Ç. ve O. A.'nın ise üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedikleri anlatılan iddianamede, S.M. ve Ü.Ç.'nin atılı suçu farklı zamanlarda birden fazla kez işlediklerinin tespit edildiği vurgulandı. Bu nedenle S.M. ve Ü.Ç.'nin "Zincirleme şekilde görevi kötüye kullanmak" suçundan 7 aydan 3 yıl 6 aya kadar hapisleri istenirken; O.A.'nın "Görevi kötüye kullanmak" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapsi talep edildi. Şüpheliler hakkında İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. Öte yandan ön inceleme raporlarında "Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu" yönünden de inceleme yapılmışsa da bu suçun soruşturmasının şikayete tabi olduğu olayda kamera görüntülerinin uzaktan ve genel nitelikte olması nedeniyle mağdur tespiti yapılamadı. 15 personel hakkında da takipsizlik kararı verildi.

"ÖZEL HAYATA İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İZLEMEDİM"

Duruşmalarda savunma yapan tutuksuz sanıklardan S.M., "İzlediğim görüntülerde yalnızca namaz kılan bir kadın vardı. Diğerlerini bilmiyorum. Kaldı ki kamerayla en çok oynayan bendim. Göstermiş olduğunuz kişilerin özel hayatına ilişkin herhangi bir görüntü izlemedim" dedi. Sanık Ü.Ç, "Benim kullanıcı adım bile bulunmamaktadır. Hiçbirini ben izlemedim" derken, sanık O.A. ise "Benim izlediğim görüntülerde kişiler yoktu" diye konuştu.

AMİRLERİ TANIK OLARAK DİNLENDİ

Devam eden davada, amirler tanık olarak dinlendi. O dönem ekip amiri Y.E., "Kimin ne izlediğini görmedim. Her çalışanın kendi adına ait oturum açma adı ve şifresi bulunur. Kimse kimseye vermez. Benim yetkim de olan kameraların yönünü değiştirme yetkisi olduğundan ben paylaşım yapmam" diye ifade verdi. Ekip amir yardımcısı M.C. de olayla ilgili bilgisinin olmadığını belirterek, "İki farklı kamera sistemi mevcuttur. Deprem kameraları itfaiye kamera komut sistemiyle açıktır. Herkes izleyebilir. Kişiye özel değildir. Ortak bir ekrandır. Diğer kameraysa video eksperdir. Bu sistem kişiye özeldir. Her çalışanın kendi adına ait oturum açma adı ve şifresi bulunur, kimse kimseye vermez" dedi.

İBB'ye bağlı İstanbul İtfaiyesi'nde kamera tacizi skandalı! Otel ve evlerin yatak  odalarını dikizlediler!

SAVCI MÜTALASINDA CEZALANDIRILMALARINI TALEP ETTİ

İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanıklar katıldı. Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Savcı, sanıkların üzerine atılı suçun işlendiği, kameraların sanıklar tarafından kötü niyetli olarak kullandığının sabit olduğu gerekçesiyle S.M ve U.Ç. hakkında “Görevi kötüye kullanma suçundan” suçundan 7 ay 15 günden aydan 3.5 yıla kadar, diğer sanık O.A. hakkında ise 6 aydan 2 yıla kadar cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Editör: Ozan Barış Erim