İki gün önce finans dünyasının merakla izlediği Jackson Hole toplantısı gerçekleşti. Her yıl dünyanın önde gelen finansçılarını ve büyük ölçekli merkez bankalarının yöneticilerinin bir araya geldiği Wyoming eyaletinin Jackson Hole kasabasında gerçekleşen sempozyumda bu sene Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (FED) başkanı Jerome Powel önemli bir konuşma yaptı.

  Yaptığı konuşma ile finans dünyasında büyük hareketliliklere sebep oldu. Özellikle 2023 yılı ve gelecek dönemler için verdiği faiz indiriminin olmayacağı mesajı ile piyasalardaki panik havasını iyice güçlendirdi. Dünya genelinde önemli ölçüde resesyon beklentisi özellikle ABD’nin faiz indiriminden uzak politika sinyali ile iyice güçlendi. Bu durum dünyada artan enflasyon ve işsizliği körükleyecek, ekonomik gidişatın yönünü iyice negatif yönlü bir hale getirebilir. ABD ve Avrupa’dan gelen tarım dışı istihdam verileri ve işsizlik yardımı başvuru verileri beklenen bu resesyonun etkisini şimdiden göstermeye başladı.

  ABD’de yapılan bu konuşma ile aynı hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) iç piyasalar için önemli ve sürpriz bir karar aldı ve faizleri 100 baz puan indirerek yüzde 13 seviyesine getirdi. Bu karar sonrası iç piyasalarda yüksek bir hareketlilik başladı ve döviz oranları hızlıca artmaya başladı. Dolar rekor tazeleyerek 18,22 seviyesini gördü. Küresel gelişmeler karşısında direnç gösteremeyen ve negatif ayrışmaya devam eden Türk Lirası (TL) ise tarihi düşük seviyelerde işlem görmeye devam ediyor. Dövizdeki bu hızlı artışı emtia fiyatlarındaki artış takip etti ve farklı kalemlerde yaşanan bu yüksek fiyat artışlarının ilerleyen zamanlarda hane halkı üzerinde sert şekilde etki göstermesi bekleniyor.

  TCMB faiz indirimi kararı ile beraber yaptığı açıklamada tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi benimsediğini belirtti. Ancak TL bu politikaya paralel bir tutum sergileyememekte ve aşağı yönlü seyrini devam ettirmektedir. Ayrıca TCMB’nin önümüzdeki süreçlerde de faiz indirimine devam edeceğine dair güçlü sinyaller hem TCMB yönetiminden hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tekrar tekrar verilmektedir.

  Öbür taraftan küresel piyasalarda FED’in gelecek dönemlerde 75 ile 100 baz puan arasında bir faiz arttırımı yapacağı beklenmektedir. Bu durum yabancı para birimleri üzerindeki fiyat baskısını iyice arttırmakta ve küresel enflasyonu yukarı yönlü körüklemektedir. ABD’nin sıkı para politikası ile bu baskı ilerleyen günlerde hızlıca artacak gibi görünmektedir. Bunun en önemli sebebi ABD ve Avrupa’nın yüzde 2 olarak belirlediği enflasyon hedefine hızlı şekilde ulaşmak istemesidir. Powel, Jackson Hole konuşmasında FED’in dolar endeksindeki yükselişten memnun olduğunun sinyalini verdi.

  Hızlı şekilde güçlenen dolar endeksi, dolarda küresel bir ralli başlatabilir ve diğer para birimlerine karşı dolar hızlı bir değerleme gösterebilir. Bu durum özellikle TL gibi uzun zamandır negatif ayrışma gösteren zayıf para birimleri için çok ciddi sorunlar yaratabilir. Endeks 108,9 seviyesine yükselmiş durumda 108,5 seviyesi endeks için kritik direnç seviyesi olarak görülmekteydi, bu artışla beraber dolar endeksinin yukarı yönlü ivmelenmesi ve kısa vadede 113 direncini zorlaması beklenmektedir. Bunun yanında 102,5 seviyeleri de önemli destek seviyesidir.

  FED’in faiz arttırımı ile ülke parası diğer para birimlerine karşı değer kazanırken, uzun zamandır negatif faiz olan tahvil getirileri de önemli derecede artış gösterdi. Ancak ülke içinde hisse senedi ve emtia fiyatlarında önemli düşüşler yaşandı. Özellikle pandemi sonrası popülaritesini hızlı şekilde arttıran altın ve gümüş yatırımları konuşma sonrası önemli bir satış baskısı yaşadı ve bu baskının önümüzdeki süreçte artması beklenmektedir. Ay başında 12,02 seviyelerinde işlem gören gümüş son satış baskıları ile 10,91 seviyesine geriledi.

  Gram altın ise 1.049 seviyesinden 1.025,35 seviyesine geriledi. Bu gerileme ile ağustos ayı kazançlarını kaybeden yatırımcılar ilerleyen dönemlerde daha ciddi düşüşlerle karşı karşıya kalabilirler. Bu verilerin yanında uzun zamandır yatırımcısını üzen ve büyük çaplı düşüşler yaşayan kripto piyasalar ise yavaş yavaş toparlanma sinyalleri göstermeye başladı. Özellikle son ayda ayı bayrağı formasyonu gösteren lider kripto para birimi Bitcoin yaşadığı düşüşle 19.450 dolar seviyesine geriledi ve bu seviyede önemli bir destek tepkisi aldı. Aldığı bu tepki ile düşüşü duran Bitcoin için ilerleyen dönemlerde iyimser bir tablo görebiliriz.

  Öncelikle 21.000 seviyesine daha sonrada 22.500 seviyesine bir konumlanma görülebilir. Tüm bu gelişmelerin küresel çapta yaşanan gerilimlere bağlı olarak şekilleneceği unutulmamalıdır. Özellikle aylardır süren Ukrayna-Rusya Savaşı piyasalarda baskısını devam ettirmekte. Aynı zamanda son zamanlarda ABD-Çin arasındaki Tayvan gerilimi dünyanın endişe ile seyrettiği haberler arasında, yaşanan gelişmeler ışığında Rusya-Çin ittifakının yapacağı güç gösterisi ya da ABD ile yaşanabilecek sıcak gerilimler sonucunda piyasalar negatif hareketlenmeler gösterebilir. Bu tarz gerilim ortamlarında güvenilir yatırım aracı olan altın popülarite kazanabilir.