MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, yerel seçimlere ilişkin iddialı açıklamalarda bulundu. MHP’nin genel seçimde yakaladığı başarıya dikkat çeken Yıldırım, MHP’nin çalışmalarına ara vermeden devam ettiğini vurguladı. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin talimatıyla tüm teşkilatların, yerel yönetimlerin, uzun zamandır sahada vatandaşlarla birlikte olduğunu anlatan Yıldırım, bunun sonuçlarının genel seçimlerde açıkça ortaya çıktığının altını çizdi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım
"DOSTUMUZ DA DÜŞMANIMIZ DA BAŞARIMIZI TAKDİR ETMEK ZORUNDA KALDI"
Yerel seçimleri değerlendirmek için önce genel seçimlerin değerlendirilmesi gerektiğini savunan Yıldırım, “Biliyorsunuz yaşadığımız pandemi sürecinin ardından bir genel seçim yapıldı. Ama MHP, 2021 yılından itibaren her zaman sahadaydı ve çalışmalarına devam etti. Bu çalışmaların sonucunda, MHP’yi ‘diğerleri’ kategorisine sokan sözüm ona kamuoyu araştırma şirketleri, sözde anketçiler eğer yüzleri varsa mahcup oldular. Siyasette önemli olan sizi desteklemeyen insanların da ne düşündüğüdür. Sonuçlar belli olduğunda bizi desteklemeyen vatandaşlarımız bile ‘Seçimin galibi MHP oldu’ dedi. Biz kurumsal kimliğimize hiçbir sıkıntı getirmeden girdiğimiz seçimlerde, Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olduk. Aynı zamanda bize verilen oyun hemen hemen yüzde 99’unu da Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanı adayına çıkardık. Bu ciddi bir çalışmanın sonucudur. Dostumuz da düşmanımız da MHP’nin başarısını, saha çalışmalarını takdir etmek zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
“BU SEÇİM BİR İŞBİRLİĞİ DEĞİL, CUMHUR İTTİFAKININ DEVAMIDIR”
Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’nın güçlü bir şekilde devam edeceğinin altını çizen MHP Genel Başkan Yardımcısı, “Önümüzde bir yerel seçim var. Yerel seçimlerle ilgili Cumhur İttifakı ortağımız AK Parti ile iki tarafın oluşturduğu heyetler görüşme halinde. Görüşmelerdeki tek ana prensibimiz, büyükşehirlerde kimin ne yapacağı konusu. MHP’nin Manisa, Mersin, Adana olmak üzere 3 tane büyükşehir belediyesini istediği kamuoyuna deklare edildi. Diğer 27 büyükşehir belediyesi için AK Parti’nin adayları desteklenecek. Öte yandan ilçelerle ilgili görüşmeler devam ediyor, illerle ilgili de ittifak olacak yerler mevcut. Sonuç olarak Cumhur’la uyumlu çalışmaya devam ediyoruz. Bu bir seçim iş birliği değildir, Cumhur İttifakı’nın devamıdır, devam da edecektir” dedi.
“CUMHUR İTTİFAKI KUZU İNCİK YİYEREK KURULMADI”
Yaşar Yıldırım, Cumhur İttifakı’nın, diğer ittifaklar ile karıştırılmaması gerektiğini belirterek, yerel seçimlerde çok ciddi neticeler alacaklarını söyledi. Öte yandan Cumhur İttifakı’nın 15 Temmuz gecesi kurulduğunu vurgulayan Yıldırım, “Cumhur İttifakı’nı tarif ederken; Hilton otelinde kalkan balığı yiyerek, kuzu incik yiyerek kurulmadı bu ittifak Kızılay’da kuruldu, Genel Kurmay Başkanlığı’nın önünde kuruldu, 15 Temmuz gecesi tanklara çıplak ellerle saldırarak bu ittifak kuruldu. Yanımızdakilere ‘sen hangi partilisin? Hangi mezhepsin?’ diye sorulmadı. O gece vatanına, milletine, bayrağına, demokrasiye ve devletine sahip çıkan insanlar bir araya geldi. Onun tezahürü olarak da siyasetçiler bir araya geliyor” diye konuştu.
“İYİ PARTİ’NİN KURULUŞ AMACI CHP’Yİ İKTİDAR YAPMAK”
MHP olarak ilk hedeflerinin aday çıkardıkları belediyelerin hepsini almak olduğunu söyleyen Yıldırım, stratejik hedeflerinin de CHP yönetimindeki 11 belediyenin Cumhur İttifakı tarafından alınması olduğunu aktardı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım, İYİ Parti ile CHP arasındaki iş birliğinin bozulmayacağını işaret ederek, “Diğer tarafta ittifak bozuldu söylemleri var. Şunu samimi bir şekilde söyleyebiliriz; CHP ile İYİ Parti’nin iş birliği bitmez.İYİ Parti’nin kuruluş amacı CHP’yi genelde iktidar yapma ve CHP’nin belediyelerinin sayısını artırmaktır. Biz kendi insanlarımıza da bunu anlattık. ‘Sakın ola ki İYİ Parti’nin bu tür manevralarına inanmayın, bunlar bir seçim operasyonudur’ dedik. Şimdi CHP şurada seçime gir desin ya da girme desin, İYİ Parti buna uyacaktır. Çünkü İYİ Parti’nin misyonu budur, zaten başka misyonları da yok” ifadelerini kullandı.
“İYİ PARTİ PARALAR NEREYE GİTTİ DİYE KONUŞULUYOR”
İYİ Parti içerisinde yaşanan sorunlara da değinen Yıldırım, yaşanan olayların Türk siyaseti açısından iç açıcı olmadığını belirterek, şöyle konuştu: “İYİ Parti; ülkemiz için vadettiği yatırımlar ile değil taciz ve tecavüz olayları ile devletin verdiği paraların ortadan kaybolmasıyla, nereye gittiği ile ilgili sürekli gündeme geliyor, bunlarla konuşuluyor. Devlet, topladığı vergilerden siyasi partilere bütçe veriyor. Üstelik seçimlerde bunun iki katını veriyor. İYİ Parti’nin eski Finans İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır diyor ki ‘Mayıs ayında kasamızda 132 milyon TL para vardı. Seçim bitti şimdi milletvekillerinden para isteniyor. Para nerede?’. Bunu soran partinin genel sekreteri olsa veya Kürşat Zorlu olsa bilmez. Bunu soran Dikbayır, yani paranın hesabını tutan kişi. Ondan sonra bu vatandaşla ilgili taciz ve tecavüz suçlaması başlıyor. TBMM’de grubu olan bir partinin bu tarz olaylar ile uğraşması Türk siyaseti için çok iç açıcı bir hadise değil.”
“YEREL YÖNETİM İLE MERKEZİ HÜKÜMET UYUM İÇİNDE OLMALI”
Yerel yönetimlerin, merkezi hükümet ile aynı paralelde ilerlemesi gerektiğini savunan Yıldırım, uyumsuzluk sorunun aşılması gerektiğine dikkat çekti. Merkezi hükümet ile yerel yönetimlerin aynı doğrultuda olursa hizmet anlamında daha büyük işler yapabileceğinin altını çizerek, “Bir başka sıkıntı da aldıkları büyükşehirlerde özellikle; Ankara, İstanbul, Adana ve Mersin’de Belediye Meclisi ile Belediye Başkanı arasındaki uyumsuzluk. Bu belediyelerin meclislerinde iktidar değiller. O nedenle çıkıp ‘borçlandırmıyorlar, yatırımları engelliyorlar, imar planı geçmiyor’ gibi suçlamalarda bulunuyorlar. Sürekli bu belediye başkanları tarafından yapılan bir suçlama var. İşte buna son vermemiz lazım. Bu bağlı bulundukları bölgenin gelişimini, hizmetini aksatır. O nedenle Cumhur İttifakı adı geçen belediyeleri alınca uyum sağlanacaktır. Merkezi hükümet ile yerel yöneticiler aynı paraleldeyse daha fazla hizmet alırsınız. Çünkü siyaset yapmaya değil, suçlamaya değil, hizmet etmeye çalışırsınız. Bu nedenle hem merkez hükümet hem de belediye başkanı uyum içinde olursa topyekûn bir kalkınma olur” dedi.
