17 yaşındaki lise öğrencisi Münevver Karabulut'un 2009 yılında Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürülmesi, Türkiye'yi sarsan bir cinayet olarak hafızalara kazındı. 197 gün sonra teslim olan ve 24 yıl hapis cezasına çarptırılan Garipoğlu, 2014 yılında cezaevinde intihar etti. Ancak Garipoğlu'nun ölümü, kamuoyunda tatmin edici karşılanmadı ve otopsi sonuçlarına dair şüpheler dile getirildi. Yıllar boyunca Garipoğlu'nun aslında ölmediği ve yurtdışına kaçtığı iddiaları gündemde kaldı.
MEZARININ AÇILMASI İSTENMİŞTİ
Baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun daha önce "fethi kabir" ve "DNA eşleştirmesi" yapılması talebinde de bulunduğu başsavcılık, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından, Cem Garipoğlu'nun otopsi işlemi sırasında yapılan işlemlere ait fotoğrafları ve video kayıtlarının hazırlanıp gönderilmesini istemişti.
OTOPSİ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
Savcılığa gelen görüntüler incelenmesi için bilirkişiye verildi. Bilirkişi, 12 Kasım 2014 tarihinde yapılan otopsi işlemine ait video kayıtları ve fotoğrafları inceledi. Sabah gazetesinin haberine göre bilirkişi, inceleme sonucunda raporunu soruşturma dosyasına sundu. Ayrıca, Garipoğlu'nun otopsi görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde, Garipoğlu'nun yüzü açık şekilde görülürken, sağ ve sol el parmaklarındaki morarmalar da dikkat çekti.
YENİDEN FETHİ KABİR TALEBİ
Karabulut ailesi ise avukatları Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla, Garipoğlu'nun mezarında fethi kabir işlemi yapılması talebini yineledi. Aile, mezardaki bedenin Garipoğlu'na ait olmadığının anlaşılması halinde, otopsi işlemlerini gerçekleştiren, cinayet soruşturmasını yürüten kolluk görevlileri ve yargılama aşamasında yer alan yargı görevlileriyle ilgili kamu davası açılması talebinde bulundu. Düğümü savcılığın mezarın açılıp açılmaması hakkında vereceği karar çözecek.
