Özel Güvenlik Görevlileri Kimlik Sorup Kayda Alabilir mi?
Sosyal hayatımızda hemen hemen her yerde yer alan özel güvenlik ekiplerinin kimi zaman kimlik sormaları, görevlerinin yetki kapsamına girer mi? Özellikle de konut, site veya rezidans girişinde bulunan görevlilerin, girişte kimlik ve araç plakası istemeleri ardından bu bilgileri kayda geçirmeleri legal midir ya da kişi bilgilerini paylaşmamakta özgür müdür? Konuyla ilgili Prof. Dr. Ersan Şen, Ekran Haber’e özel açıklamalarda bulundu.

Hukukçu Ersan Şen:
“Yetkiyi sadece görevli oldukları süre içinde ve görev alanlarında kullanabilirler”.
“Günümüzde, sosyal yaşamın tecelli ettiği konser, tiyatro, spor müsabakaları, alışveriş merkezleri veya site, konut, rezidans gibi yerleşim yerlerinin girişinde bulunan, kimi zaman sadece detektörle arama gerçekleştiren ve kimi zaman da kişinin kimlik bilgilerini soran ve kayda alan özel güvenlik görevlilerinin yetkilerinin kapsamı tartışmalıdır. Özellikle de konut, site veya rezidans girişinde bulunan görevlilerin, girişte talep ettikleri kimlik ve araç plakasının, bir defter tutularak kayıt altına alınmasının hukukiliği 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde incelenmelidir. Hatta bazı yerlerde, gelen kişiden kimlik alınıp karşılığında giriş kartı verildiği ve hatta kimlik bilgisinin kaydedildiği deftere imzasının alındığı da söylenmektedir. 5188 sayılı Kanunun 7. maddesi incelendiğinde; özel güvenlik görevlilerinin kimlik sorma yetkisinin yalnızca toplantı, konser, spor müsabakası, sahne gösterileri ve benzeri etkinlikler ile cenaze ve düğün törenleri, hava meydanı, liman, gar, istasyon ve terminal gibi toplu ulaşım tesislerinde görevlendirildikleri hallerde tanındığı ve bu yetkinin, 5188 sayılı Kanunun 9. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sadece görevli olunan süre ve alan kapsamında kullanılabildiği anlaşılmaktadır. 5188 sayılı Kanun m.9/1’e göre; “Özel güvenlik görevlileri 7. maddede sayılan yetkileri sadece görevli oldukları süre içinde ve görev alanlarında kullanabilirler”.
“Kayıt altına alsa dahi bunun kanuni dayanağı olmamaktadır”
“Görüldüğü üzere; kanun koyucunun sayma yöntemini tercih ettiği bu kanuni düzenlemede, konut, site ve rezidans gibi yerleşim alanları, kimlik sorma yetkisinin tanındığı bentlerde yer almamakta, kime gelindiğinin sorulması veya araç plakasının kayıt altına alınması gibi özellikli bilgilerden ise hiç bahsedilmemektedir. Esasen site veya iş merkezi girişinde bekleyen güvenlik görevlisi, yerine getirdiği güvenlik işi sebebiyle gelen kişiye kim olduğunu, kime geldiğini sormak ve bu durumu ilgilisine iletmek zorundadır. Güvenlik görevlisinin gelen kişiye kim olduğunu ve kime geldiğini sormak suretiyle ilgilisine bildirmesi, güvenlik işinin doğasında vardır. Bu nedenle; yerleşim yerlerinin girişinde çalışan özel güvenlik görevlilerinin, her ne kadar duyarlı kapıdan geçirme, detektörle arama, X-ray veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme, yakalama, arama veya arama sırasında elde edilen suç, delil veya tehlike teşkil edecek eşyayı emanete alma yetkisi olsa da, esasında kimlik sorma, kime geldiği bilgisini alma veya araç plakasını kaydetme yetkileri bulunmamakta, kayıt altına alsa dahi bunun kanuni dayanağı olmamaktadır. Burada soru; güvenlik görevlisi bundan ötesini yaparak, gelen kişinin kimlik bilgilerini, kimlik kartını, araç plakası ile imzasını bir defterde kayıt altına alabilir mi, yine sitede veya iş merkezinde mal sahibi veya kiracı olarak bulunan bir kişiye gelen kargoyu veya posta evrakını teslim alabilir mi, buna karşılık kargoyu veya posta evrakını getiren kişi de güvenlik görevlisinin adı ve soyadı ile T.C. kimlik numarasını kayda alabilir mi?”
“Hukuka uygun gözükmemektedir”
“Tüm bunlar, esasen güvenlik hizmeti ile kişisel verilerin birbirine karıştığı veya karıştırıldığı hususlardır. Yazılı hukuk sistemini izlediğimizden, özellikle temel hak ve hürriyetleri ilgilendiren konularda kanuni düzenlemenin zorunlu olduğu tartışmasızdır. Mevcut duruma göre; 5188 sayılı Kanunun 7. maddesinde sayılan sınırlı yerler dışında kalan bina ve sair kapalı mahal girişlerinde güvenlik görevlisi tarafından, gelen kişilere kim olduğunu ve kime geldiğini sorulması dışında, kimliğinin alınması, adı ve soyadı ile T.C. kimlik numarasının bir deftere kaydedilmesi, yine araç plakasının kayıt altına alınması ve hatta gelen kişiden imza istenilmesi hukuka uygun gözükmemektedir. Bununla birlikte; aşağıda kısaca açıklayacağımız 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda, güvenlik görevlilerinin ifa ettikleri görev gereğince ziyarete gelen kişiye ait lüzumlu kişisel verileri bir defterde kayıt altına almasının mümkün olduğu ileri sürülebilir.”
“Bilgilerini vermeye rıza gösterirse bu mağdurun rızası kapsamına girer”
Özel güvenlik görevlileri, gelen misafirin veya görevli olduğu alan içerisinde şüpheli gördüğü kişinin adını-soyadını, T.C. kimlik numarasını sorduğunda ve kişi de bu bilgilerini açıklamaya rıza gösterdiğinde, bu rıza Ceza Hukukunda bir hukuka uygunluk sebebi olarak düzenlenen “mağdurun rızası” kapsamına girebilse de, bilgilerin kaydedilmesini kapsamaz, çünkü kişisel verilere ilişkin bilgilerin kayıt altına alınması için, kişisel verileri kaydedilenin bu kayda yönelik açık rızası alınmalıdır. Belirtmeliyiz ki; kişisel verilerin işlenmesinde açık rıza, yalnızca 5188 sayılı Kanunun 7. maddesinde sayılan kimlik sorma hallerini değil, üçüncü kişinin açık rıza gösterdiği halleri de kapsayacaktır.”
“Belli alanlarda kimlik sorma yetkisi vardır”
“5188 sayılı Kanunun “Ceza uygulaması” başlıklı 23. maddesine göre; “Özel güvenlik görevlileri, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır. Özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri dolayısıyla suç işleyenler kamu görevlisine karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır”. Bu düzenlemeler ışığında; özel güvenlik görevlilerinin belirli alanlarda kimlik sorma yetkisi bulunsa da, bu yetki site, konut veya rezidans gibi yerleşim alanlarında geçerli olmamakta, kimlik sorma yetkisinin bulunduğu hallerde ise, bu bilgilerin kayıt altına alınabileceğine dair açık bir düzenlemeye 5188 sayılı Kanunda yer verilmemektedir. Belirtmeliyiz ki, 5188 sayılı Kanunun kapsamına girmese de güvenlik görevlisinin ifa ettiği güvenlik görevi nedeniyle siteye ve iş merkezine gelenin kim olduğunu ve kime geldiğini sorma hakkı bulunmaktadır. Özel güvenlik görevlilerinin icra ettiği mesleğin niteliği gereği, elde ettikleri kişisel verileri 6698 sayılı Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi gereğince kayıt altına alabilecekleri kabul edilebilir.”
“Kanunla düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyiz”
“Sonuç olarak; özel güvenlik görevlilerinin yetkilerinin sınırlarının uygulama ile uyumlu hale getirilmesi, elde edilen verilerin kaydedilip edilemeyeceğinin açıklanması, kaydedilecekse, bu bilgilerin nasıl ve ne şartlarla işleneceği ile ne süre saklanacağı hususlarının, buna ek olarak görüntü ve/veya ses kayıtlarının alınıp saklanmasının ve gerektiğinde kullanılmasının, “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlıklı Anayasa m.13’e uygun olarak özel kanunla düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyiz.” ifadelerini kullandı