Cemre'nin birer hafta arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılır. Üç tane olan cemrenin birincisi havaya 19-20 Şubat, ikincisi suya 26-27 Şubat ve üçüncüsü de 5-6 Mart tarihleri arasında toprağa düşer. Her cemrenin düşüşüyle hava sıcaklığı artar. Peki Anadolu geleneklerinde cemre düşmesi neyi ifade ediyor? Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır

"İLK ÇAĞLARDAN BERİ DOĞA OLAYLARI İLE YAKINDAN İLGİLENİLDİ"

İnsanların var olduğu ilk çağlardan günümüze kadar doğada meydana gelen olaylar ile yakından ilgilenmiş olduğunu hatırlatan Çukurçayır, "Bu olayların tekrar analizlerini ve tekrar etme süreçlerinde olay öncesinde veya sonrasında başka nelerin de olduğunu, kendilerince belirgin özelliklerin bir istatistiğini tutarak gelecek nesillere bu şekilde bir bilgi aktarımı sistemi oluşturmuşlardır" dedi.

'ISINMANIN GERÇEKLEŞMESİ'

Cemrenin,  Anadolu’da halk arasında ilkbaharın gelişi ile birlikte önce havada, sonra suda, en son olarak da toprakta yaşanması beklenen sıcaklık artışlarını tanımlamak için kullanılan bir ifade olduğunu belirten Fırat Çukurçayır, "Cemre kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir ve 'kor-ateş' anlamına gelir. İnanış odur ki; bir kor ateşin sıcaklığının, yani baharın gelişiyle birlikte dünyaya daha kuvvetli gelen güneş ışınlarının hava, su ve toprağa etki etmesiyle ısınmanın gerçekleşmesi kastedilir. Bu etki için 'düşmek' fiili kullanıla gelmiştir" açıklamalarında bulundu.

DOĞADAKİ DÖNÜŞÜMÜN BÜTÜNCÜL HALİ

Anadolu'daki 'cemrelerin düşmesi' pratiğinde bu dönemin süreç olarak algılandığı anlaşılmaktadır diyen Çukurçayır, "Önce havaya, sonra su ve toprağa düşen cemreler, doğadaki dönüşümün bütüncül olarak algılandığını anlatır. Aslında Meteoroloji Bilimine baktığımız zaman havaya, suya ve toprağa şeklinde halk arasında tanımlanan cemrenin sıralaması Meteoroloji Bilimine biraz aykırıdır. Meteoroloji Biliminde ise önce toprak ısınır. Daha sonra hava ve su gelir" ifadelerinde bulundu.

SON 20 YIL DÜNYANIN EN SICAK YILI

Değişen iklim koşullarında cemrelerin ne kadar geçerli olduğu hakkında açıklamalarda bulunan Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, şu ifadeleri kaydetti:

"Bildiğiniz gibi ülkemizde 'Saatli Maarif Takvimi' olarak bildiğimiz bir takvim var. Bu takvim daha önce yukarıda belirttiğimiz şekilde bir çok hava olayının bir nevi istatiksel analizini yaparak gelecek nesillere bilgi aktarımı görevi de görmektedir. Hatta bir çok konu hakkında bilgisi olan kişiler de bu yakıştırma yapılır ve 'maşallah, saatli maarif takvimi gibi' yakıştırması da yapılır. Özellikle son 20 yılın dünyanın en sıcak yılı olduğu, dünya nüfusunun sürekli arttığı karasal ve deniz ekosistemlerinin sürekli tahrip edildiği, ormanların ve yeşil alanların sürekli azatlığı, okyanusların sıcaklığının sürekli arttığı, karbondioksit miktarının ve sera gazlarının seviyesinin sürekli arttığı, buzul kaplı alanların küçüldüğü,  gibi bir çok parametre göz önüne alınınca artık saatli maarif takviminin belirttiği doğa olaylarını her yıl aynı dönemlerde görme imkanımız da kalmadı."

Editör: TE Bilisim