Son zamanlarda yaşanan ekonomik kriz,enflasyonla ilgili sıkıntılar,döviz kurlarındaki artışlar,genel olarak herkesin hayatını maddi açıdan çok fazla etkiledi.Yaşanan bu ekonomik sıkıntılar kira artışları nedeniyle yaşanan ev sahibi ve kiracı anlaşmazlıkları davalarının da artmasına neden oldu. Kiralanan konutlarda bir de kontrat yenileme dönemi yaklaşınca ev sahipleriyle kiracılar karşı karşıya geldi. Birçok ev sahibi Tüketici Fiyat Endeksi’nin belirlediği oranların veya yasal sınır yüzde 25'in üzerinde artış yapmak isteyince emlak piyasasında adeta büyük bir kriz başladı.
Kiracılar yüksek kira artış oranlarını karşılayamayınca konu yargıya taşınmaya başladı. Bu da kira davalarında son bir yılda çok büyük bir artış meydana gelmesine neden oldu. Ayrıca ev sahiplerinin kiracıları evlerinden çıkartmak için fiilen taciz yoluna başvurmaya başlaması da son günler oldukça yaygınlaştı.
Konuyla ilgili Avukat Büşra Çabadak ve Avukat Cesim Parlak Ekran Haber'e özel açıklamalarda bulundu.
Avukat Büşra Çabadak:
Son zamanlardaki enflasyondaki artış nedeniyle bilhassa konut kira sözleşmelerinde yaşanan kira bedelindeki fahiş artış talepleri mal sahibiyle kiracıyı karşı karşıya getiriyor.
Mevcut kira kontratı devam etmekte olan kiracılar açısından,mal sahipleri enflasyonun çok yüksek olduğunu ve kira artışının,yasada yapılan artışların tüfenin dahi yeterli olmadığını düşünmekte.
Mevcut geçiçi yapılan yüzde 25 düzenlemenin de geçici olduğunu düşünmekte.Bu durumda mahkemelerde kira tespit ve tahliye davalarında artışa sebep olmaktadır.
Dolayısıyla hem kiracı hem de mal sahiplerinden tarafımıza gelen başvurular iki kat artmış durumda mal sahiplerinin kiracılardan yüzde 200'e dayanan zam talepleri veya kiracıyı çıkarma talepleri söz konusu oluyor.
DAVA SÜRELERİNİN UZAMASINA YOL AÇTI
Sulh Hukuk ve İcra Hukuk mahkemelerinde görülen davalardaki artışta,yapılan yargılamalarında uzamasına yol açıyor.
Haziran ve temmuz ayında açmış olunan davaların duruşma günleri ocak şubat aylarına veriliyor.
Mahkemelerdeki kira sözleşmelerinden oluşan yoğunluk,yine aynı şekilde yargılamalarında uzamasına sebep oluyor.
"Ortalama bir buçuk iki sene süren davaların bu dava artışlarıyla beraber daha da uzayacağı görüşündeyiz."şeklinde görüşlerini belirtti.
Avukat Cesim Parlak:
Son dönemde kamuya yansıyan ev sahibi kiracı ilişkilerindeki problemlerin,temel kaynağı yaşanan ekonomik krizden dolayı kira artış oranlarıdır.
Genelde kira artış oranlarında yaşanan sıkıntı 10.06.2022 tarihinde yürürlüğe giren 7909 sayılı kanunla evlerde 1 yıl boyunca kira artışını yüzde 25 ile sınırlandıran kanunun yürürlüğe girmesi meseleyi çözmedi,hatta bütün problemlerin kaynağı haline geldi neredeyse.
DAVALARDA YÜZDE 20 ARTIŞ VAR!
Kiracı ve ev sahibi arasındaki problemlere ilişkin davalarda,yaklaşık yüzde 20 oranında bir artış var.
Yani geçen yıl açılan dava sayısıyla bu yıl ki arasında büyük bir fark var katlanarak artmış durumda.
Ev sahiplerinin dava açmasındaki en büyük sebep ise kira artış oranlarında anlaşamamaları.
Daha önce yüzde 25 yüzde 30 oranlarında yapılan kira artış oranları bu yıl yüzde 100 hatta yüzde 200 artış talepleri geliyor.
Kiracı da kendi ekonomik durumunda bunu karşılayamadığında işi mahkemeye taşıyor.
Ev sahipleri de kiracısını çıkarmak için çeşitli bahaneler üretiyor.
Örnek vermek gerekirse "eve ben yerleşeceğim,çocuğum yerleşecek"gibi bahanelerle ya da kiracının,evi kira sözleşmesini uygun olarak kullanmadığını gerekçe göstererek tahliye davası açıyor.
Bunlar dışında kiracının eksik kira ödediğini de öne sürerek temerrüt nedeniyle tahliye davası açıyor.Bu hukuken yaşanan problem,bir de fiili asıl üzerinde durulması gereken problem hukuk davalarındaki artıştan ziyade süreç itibariyle kiracı ve ev sahibi ilişkisinde asıl ceza davalarında önümüzdeki günlerde artış olacağını öngörüyoruz.
FİİLEN TACİZ EDİYORLAR
Ev sahipleri kiracıların kapısın dayanıp fiilen taciz ediyor,bazıları bu tacizi daha da ileri götürüp şiddete başvuruyor,dövüyor,yaralıyor yetmiyor kapısını,penceresini kırıyor.
Hatta bazı ev sahipleri bunu daha da ileri götürerek bina için çürük raporu,alıp "evi kentsel dönüşüme sokacağız "diyerek kiracıları çıkartıyolar.
Kira sözleşmesi devam eden kiracının, bile elektriğini ve suyunu keserek fiili yaşanmazlık hali oluşturuyor.
"Kiracı ev sahibi ilişkisinde hukuk davası kadar ceza davalarının da artacağını ama en önemlisi de fiili engellemelerle kiracılar o evlerde yaşayamaz hale geleceğini ön görmekle beraber bu davaların da artmaya devam edeceğini söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.
