MHP Genel Başkanı  Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Cemrenin havaya, suya, toprağa düşmesine rağmen karlı hava şartları malumdur. Kar yağışı bir yandan hayatın olağan akışını olumsuz etkilerken, önümüzdeki ayların verimli geçeceğini müjdelemektedir. Bu bahar bir başka güzellikte olacaktır.Nevruz asırlar boyunca Türk coğrafyalarında birlik, dirlik, barış ve huzuru sembolize eden günün adıdır. Bolluk ve bereketin, dostluk ve kardeşliğin timsalidir. Nevruz bir diriliş adı, doğruluş atılımı, yeni bir güne yürüyüş adımıdır.

''Aziz millet, hiçbir şart altında bölücü emellere izin vermeyecektir.''

Doğudan batıya, kuzeyden güneye aynı inanç, aynı irade, aynı istekle bir araya gelen gönüller bu coğrafyayı vatan yapmış, sonsuza kadar var olacağımızı ispat etmiştir. Her şeyi birlikte paylaşan aziz millet, hiçbir şart altında bölücü emellere izin vermeyecektir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’den TTB’ye sert tepki! Derhal kapatılmaldır

Nevruz'u şiddete malzeme yapmak isteyenler zillete sözcülük yapmak isteyenlerdir. HDP'nin düzenlediği sözde Nevruz kutlamaları ağır tahriklere maruz kalmıştır. Korsan Nevruz programları düzenlenmiş, devlet ve millet karşıtları Türk'ün bahar bayramını gölgelemeye çalışmıştır. Kan içici vampirlere fırsat verilmeyecektir.

Nevruz büyük Türk milletinin hürriyet duygusunun kabararak taştığı kutlu Ergenekon ateşidir. Çok geniş bir coğrafyada varlık mücadelesi veren tüm soydaşlarımızın Nevruz bayramını kutluyorum. Kış mevsiminin ardından bahara kapı aralayan bu yeni günün barış ve kardeşliğin habercisi olmasını umuyorum.

ÇANAKKALE ZAFERİ

Çanakkale deyince akla gelen ilk husus kahramanlığın şanlı direnişi, imanın teknolojiye karşı zaferidir. 'Atatürksüz Çanakkale' diyenlere sesleniyorum; Yarbay Mustafa Kemal diğer kahramanlarımız gibi Çanakkale'nin her yerinde, her zerresindedir. Hiçbir kemiksiz, hiçbir densiz aziz Atatürk ve Çanakkale üzerinden yeni bir kutuplaşma sayfası açmaya yeltenmemelidir.

''Çanakkale Türk milletinin namus kilididir.''

Mermilerin havada bir birine isabet ettiği Çanakkale, Türkiye'nin önsözüdür. Bizim kime çektiğimiz nettir. Bizim feyzimiz ana kaynağı da bellidir. Türkiye'yi kötüleme yarışına giren müfterilerinin soyunun nereye dayandığı meçhuldür.

18 Mart 2022'de hem Çanakkale Zaferi'ni andık hem de muazzam bir eserin açılışına şahitlik ettik. Böylece Asya ile Avrupa 6'ncı kez birbirine bağlanmıştır. Bu dev eser çok yoğun çalışmaların neticesinde 1 yıl evvel faaliyete geçirilmiştir. 9 ilimiz kesintimiz birbirine bağlanmıştır. 1915 Çanakkale Köprüsü bizim ulaştırma hedeflerimizi gerçekleştirecek büyük bir yatırım hamlesidir.

''1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışından rahatsızlık duyanların kendilerini ele vermeleridir.''

Bizim anlayamadığımız bir garabet, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışından rahatsızlık duyanların kendilerini ele vermeleridir. Milletimizin kalbi Gelibolu'da atarken, birilerinin nifak üretimi hızlanmıştır. Bazı medya organları önyargılarının esiri olmuş, geçiş ücretini bahane ederek karalama kampanyasına bel bağlamışlardır.

CHP'liler yine hazımsızlık örneği göstermişler, milyar lira vurgun yapıldığını iddia etmişler. Be hey gafiller o köprüden siz de geçeceksiniz. Niye telaşlanıyorsunuz? Bu köprü ülkemizin gururudur, hiç mi millete sevginiz kalmadı? Köprüden geçmem diyorsanız yüzerek gidip, gelebilirsiniz. Bu zihniyet sahiplerini tanıyoruz. Asıl meseleleri Çanakkale Zaferi'dir. Bu tarihi hezimetin kuyruk acısını çekiyorlar.

TTB'YE TEPKİ

Milletimize ve ülkemize hizmet eden her meslek mensubunun başımız üzerinde yeri vardır. Hiç kimseye peşin hükümle bakmayız. Her insanımızın, her meslek mensubumuzun düşünce ve fikir hürriyetine saygı duyulması gerektiğine inanırız. Bizim kriterlerimiz gayet berraktır. Türkiye'ye nefret besleyenler bizim karşı cephemizdir. Hem ihanete çanak tutan, terör örgütüne methiyeler düzenler hazırladıkları baldıran zehrini zemzem diye yutturmaya çalışanlar köksüzlerdir. İhanet edene göz yummak ihanete ortaklıktır.

Türk Tabipler Birliği, Türk hekimlerini temsil edemez. Nerede bir melanet varsa TTB Başkanı ve yönetimi oradadır. PKK'nın yanında olan bunlardır, HDP'nin yolundan gidenler bunlardır. Zillete düşen bunlardır. Bunlara doktor demek, Tabipler Birliği'nin başında Türk isminin bulunmasına sessiz kalmak en korkunç bühtandır. Bizim TTB'ye tepkimiz yönetimine çöreklenmiş 3-5 kişiye yöneliktir.

Muğla'da uzman çavuşumuzun kaldığı muamele bizi üzmüştür. Doktora saldırının karşısında olacağız ancak askerimize yönelik saldırının da karşısında bulunacağız. Meclis'e gönderilen Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nda değişiklik yapılması istenen kanun teklifini ön şartsız destekleyeceğiz. Zor bir dönemden geçerken en küçük provokasyonun sonuçları ağır olabilecektir. Ne hastanede, ne postanede, ne mahkemede, ne adliyede insanlık değerleri insan olmaktan kaynaklanan kazanımlar çiğnenmemelidir.

1970'li yıllarda vurulan bir dava arkadaşımız Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılmıştı. O arkadaşımızın müdahaleye ihtiyacı vardı. Yaralı olarak hastaneye götürülen kardeşimizin Ülkücü olduğunu öğrenen birkaç doktor müsveddesinin 'Bırakın gebersin' dedikleri dün gibi aklımızdadır.

Hangi kitapta, hangi inançta böyle bir barbarlığa cevaz vardır. O doktor görünümlü insanlık fukaralarını çatı kuruluş TTB'dir. Kandil'deki mağara deliğinde teröriste pansuman yapan diğer teröristten ne farkı vardır? Terörle mücadeleye karşı çıkan bu kişi değil midir? Sağlık sistemini HDP ile kurgulamaktan bahseden bu kişi değil midir? Bu nedenle sesleniyorum; TTB kapatılmalıdır. Lazım gelen hukuki takibat başlatılmalıdır. Yöneticilerden hukuk önünde hesap sorulmalıdır.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI

Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü diplomasi barış özlemlerini diri tutmaktadır. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın müzakereye hazır olduğunu söylemesi dikkatleri Putin'e çevirmiştir. Dışişleri Bakanımızın açıklamasına bakarsak Rusya ile Ukrayna'nın pozisyonunda bir yakınlaşma olduğu anlaşılmaktadır. Türkiye ateşkesin sağlanması, sivil can kayıplarının önlenmesi için çaba sergilemektedir. Putin'in aklıselim çizgisine gelmesi temennimizdir.

Ukrayna'nın Karadeniz'e döşediği deniz mayınlarının boğaza geleceği iddiası önemlidir, tedbir alınmalıdır. Silahların susma vakti gelmiştir. Diyalog kanallarıyla her müşkülatın aşılması mümkündür. Ülkemizin arabuluculuğuyla masumların hayatı kurtulacaktır.

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona ermesinin tek yolu bu ülkelerin devlet başkanlarının Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla bir araya gelmeleridir. Kan duracaksa en akla yatkın çare budur. Böylesi bir zirve bölgemize huzur getirecek, siyasi ve ekonomik sıçramanın ilk basamağı olacak.

Ukrayna Cumhurbaşkanı ile Rusya Devlet Başkanı ciddi bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Türkiye destekleyici bir tavra sahip olduğunu ispat etmiştir. Batı, Ukrayna Cumhurbaşkanı üzerinden kumar oynamaktadır. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nı konuşturup, ayakta alkışlayan ülkeler ikiyüzlüdür.

Rusya'ya uygulanan yaptırımların bir benzeri Türkiye'ye de reva görülmüyor mu? Bu nasıl müttefikliktir? Mücadele ettiğimiz terör örgtülerine destek verenler, bizimle NATO şemsiyesi altında birlikte olanlardır. Hiçbir ülke bize adalet dersi veremez. İnsanlık hatırlatması yapamaz, istikamet çizemez. Türkiye Cumhuriyeti felaketlere direnen kahraman bir kuşağın eseridir. Son söz ve karar Türk milletinindir.

KUYTUL OPERASYONU

Bizim anlayışımıza göre devlet; hukuk, düzen, güvenlik ve gelecek demektir. Devletin hukuk sınırları içinde kullanacağı gücü meşrudur. Bir devletin 3 temel unsurundan birisi olan egemenliğini sulandıracak, yıpratacak hiçbir oluşuma, örgüte, yapıya, dernek veya vakfa tahammülümüz olamayacaktır. Din kisvesine saklanıp darbeye heves eden FETÖ'cü hainlerden ders çıkarmamak hafıza kaybına delalet edecektir.

Adana'da yaşanan hadiseleerin iç yüzünü dikkatle tespit ve tefrik etmek lazımdır. Vakıfların nasıl kurulduğu kanunlarla çerçevelenmiştir. KHK ile kapatılan Furkan Vakfı isimli örgütün provokasyonları sonraıs istenmeyen görüntüler çıkmıştır.

Bunlarda doğru ile yanlış, hak ile batıl birbirine girmiştir. Bu din tacirlerinin, ajan provokatörlerin eylemlerine polis zamanında müdahale etmiştir. Kahraman polislerin alınlarından öpüyorum. Asayişsizliğe izin verilmemiştir. Sözde vakfın meczup başkanının iffetsiz hakaretleri bizim neznimizde yok hükmündedir. Sayın Süleyman Soylu, soy ismi gibi soyludur. Görevini de layığıyla yerine getirmektedir. Bu sözde vakfın kimin kuyusu, kimlerin kumandası altında olduğunu az çok milletimiz bilmektedir. Bugün tedbir almazsak gelecekte yeni 15 Temmuzların yaşanması kaçınılmazdır. Önlem almazsak terörist başı Gülenlerin önü alınamayacaktır."

Editör: TE Bilisim