Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Merdan Yanardağ’ın, canlı yaptığı bir konuşmada, "Abdullah Öcalan'a uygulanan tecritin hukukta hiçbir yeri yoktur. Ailesi ve avukatı ile bile görüşemiyor. Böyle bir düzen olur mu? Abdullah Öcalan; çok kitap okuyan, siyaseti doğru okuyan, doğru çözümleyen son derece zeki bir kişidir" şeklinde kullandığı ifadeler tepkilere neden oldu.

RTÜK'ün soruşturma başlatacağını duyurduğu konu ile ilgili sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, Öcalan'ın devlete karşı en ağır suçtan önce idama mahkum olduğunu ancak bu cezanın kaldırılması ile birlikte koşullu salıverilmesiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olduğunu anımsattı.

Şen'in açıklamaları şu şekilde:

"Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Milleti’ne karşı işlenebilecek en ağır suçtan önce idama, bu cezanın kaldırılması ile koşullu salıverilmesiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olan Öcalan’ın; umut hakkı gerekçesiyle cezaevinde 25. yılını dolduracağı 15 Şubat 2024 tarihinde, hatta 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun m.107/16 ve Geçici m.2 hükümlerinden dolayı, m.107/4 uyarınca 36. yılını dolduracağı 15 Şubat 2035’de de tahliye edilemez.

Şu veya bu sebeple gündeme getirilen konu ile ilgili hükümler nettir. Devlete ve Millete karşı işlenen suçtan hükmedilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı hayat boyu devam eder. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin kararlarında geçen; en geç 25 yılda hükümlüye tanınması gereken koşullu salıverilmenin gözden geçirilmesi, yani umut hakkı bağlayıcı bir sözleşme veya kanun hükmü olmadığından, Anayasa m.90/5’e de aykırılık bulunmamaktadır."

Editör: Site Yönetim