Sosyal medya paylaşımlarına ilişkin dikkat çeken karar Yargıtay 18. Ceza Dairesi tarafından verildi. Söz konusu davada; kendi hesabından başka bir hesaptaki hakaret içeren ''pislik, namert, edepsiz, yalancı, silah kaçakçısı, çirkef, imansız, izzetiz, rüşvetçi, salyasını akıtan, şerefsiz'' ifadelerinin yer aldığı paylaşımı retweet eden şüpheli hakkında suç duyurusunda bulundu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma tebliğnamesiyle dosya Yargıtay 18. Ceza Dairesinin gündemine geldi. Dosyayı inceleyen Daire, şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduğu bir kullanıcının Twitter hesabından davacıdan bahsederek paylaşımlar yapmasının, hakaret suçundan iddianame düzenlenebilmesi için yeterli delil niteliği taşıdığına dikkat çekerek, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Yargıtay: Retweet etmek 'suça ortaklık'

Kararda, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere işin gerçeğini araştırmaya başlayacağı, toplanan delillerin, suçun işlendiği konusunda yeterli şüphe oluşturması halinde iddianame düzenleyeceği hatırlatıldı. Konuyu Ekran Haber'e değerlendiren Av. Abdullah Adır, Av. Tuğba Talu ve Av. Naim Kutalmış Didinmez ise Türk Ceza Kanunu suçu, olay bazında değerlendirmekte ve hakaret içeren paylaşım kişinin kendi hesabından yapılmışsa suçun unsurlarının oluştuğunu bilmek gerekiyor.

Av. Abdullah Adır

Yargıtayın son kararında, savcılık makamınca verilen ‘kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ yargıtay incelemesinden geçtikten sonra, olayın hakaret içerikli olduğu yönünde kanaat getirilerek, iddianame düzenlenmesi için yeterli şüphenin oluştuğu kanaati yönünde karar verilmiştir.

TÜRK CEZA KANUNU SUÇU OLAY BAZINDA DEĞERLENDİRMEKTE

Bu son karar da gösteriyor ki artık sosyal medya, hukuki düzenlemeler ile başına buyruk hal ve tavırların sergilendiği yer olmaktan çıkmıştır. Yargıtay özellikle şahsi hesapların kullanıldığı twitterdaki retweet uygulamasını da daha önceki kararları gibi kişinin kendisini bağlayacağı yönünde kararlar vermekte. Bazen görüyoruz ‘ retweet yaptığım katıldığım anlamına gelmez ‘ uyarıları da bu durumu çok değiştirmiyor. Türk ceza kanunu suçu, olay bazında değerlendirmekte ve hakaret içeren paylaşım kişinin kendi hesabından yapılmışsa suçun unsurlarının oluştuğunu bilmek gerekiyor.

Retweet ya da hakaret içerikli paylaşımlar, kendi hesabınızdan kendi adınız ile paylaşmasanız dahi şikâyet söz konusu olduğunda kim ya da kimler tarafından paylaşıldığının tespiti günümüz teknolojisinde rahatlıkla bulunabiliyor. Normal yaşamımızda insanlarla iletişimimiz nasılsa, sosyal mecralarda da öyle olması gerekiyor.

Av. Tuğba Talu

Bundan 10 sene öncesinde de sosyal medya platformlarında bir kişinin suç içerikli paylaşımlarını yeniden paylaşmak anlamına gelen re-post yaparak siz de paylaşırsanız aynı suçu işlemiş olur musunuz, şeklindeki tartışmalar sonucu eğer repost yapacağınız paylaşıma siz bir kelime, bir ünlem işareti dahi olsa ekleme yapmadan aldığınız gibi paylaşırsanız sizin açınızdan bir sorun teşkil etmiyordu.

BU İÇERİĞİ BEN YAZMADIM MAZARET DEĞİL

Bu bilgiler doğrultusunda söz konusu olayda savcı bir başkasının hakaret içerikli paylaşımını alıp paylaşan kişi için hakaret suçundan kovuşturmaya yer yok diyerek iddianame düzenlememiştir. Yargıtaya kadar giden itiraz süreçinde yargıtay savcının iddianame düzenlemesini hakaret içerikli paylaşımı alıp paylaşan kişinin sosyal medya profiline bakılması gerektiğini benzer hakaret içerikli paylaşımlar var ise delil olarak kapsamlı bir yargılama sonucu suç eyleminin gerçekleşip, gerçekleşmediğine hakimin karar vermesi gerektiği kararını varmıştır. Tüm bu olaylar ışığında bizim vatandaş olarak dikkat etmemiz gereken husus şudur; bu içeriği ben yazmadım, ben hazırlamadım zaten sosyal medyada dolaşıyordu, ben de aldım paylaştım dediğimiz noktada bizim hakkımızda da soruşturma başlatılıp iddianamenin kabulu ile kendimizi hakim karşısında yargılanırken bulabiliriz.

 Av. Naim Kutalmış Didinmez

TCK 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçu kural olarak bir düşünce açıklamasını içermektedir. Bir kimseye somut bir fiil veya olgu isnat etmek ya da sövmek suçu oluşturan seçimlik hareketlerdir. Bunların yanında mağdurun onur, şeref veya saygınlığının rencide olması unsuru  ile toplumda geçerli ortalama örf ve adet kuralları çerçevesinde objektif olarak bu sonucu doğuracak nitelikte olmalıdır. Günümüzde yaygın kullanımı olan sosyal medyada hakaret suçunun sıklıkla işlendiğini görmekteyiz. 

KARAR SOSYAL MEDYA TEAMÜLLERİNİ ZEDELEYECEĞİ KANAATİNDEYİM

Sosyal medya üzerinden herkese açık şekilde yapılan paylaşımların kanunda belirtilen gıyapta (yoklukta) hakaret tanımına uyduğu, gıyapta hakaret halinde failin mağdurun gıyabında en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaretin yapılması şart olarak aranmıştır. Yargıtayın bu kararına baktığımızda tabiri caizse biraz niyet okuma yapılmış izlenimi uyandırıyor. Twitter’da bazı kullanıcıların retweetleri zaman zaman eleştiri anlamı da taşıdığı bilinmektedir. Hatta kendine hakaret edilen tüm tweetleri retweet eden  kullanıcılar da mevcut. Şahsen bu kararın ifade özgürlüğü gibi anayasayla güvence altına alınmış hakları ve sosyal medya teamüllerini zedelediği kaanatindeyim.

Editör: TE Bilisim