İstanbul’un sakin görünen yüzü! 1907-2004 İstanbul deprem tarihçesi
İstanbul ve çevresini etkileyen 6,2 büyüklüğündeki 23 Nisan 2025 depreminin ardından gözler bir kez daha kentin deprem geçmişine çevrildi. Tekirdağ, Yalova, Bursa ve Balıkesir gibi birçok ilde hissedilen sarsıntı, vatandaşlarda endişe yarattı. Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alması nedeniyle 1900’den bu yana 6 ve üzeri büyüklükte yüzlerce depreme sahne oldu. İşte, İstanbul’un deprem tarihçesi…
Türkiye'nin deprem kuşağındaki kritik noktalarından biri olan İstanbul, 23 Nisan’da yaşanan 6,2’lik depremle bir kez daha sarsıldı. Tarih boyunca birçok yıkıcı depreme tanıklık eden İstanbul, günümüzde olası riskleri yeniden gündeme taşıdı. Kandilli Rasathanesi verilerine göre 1907’den itibaren İstanbul’da en yüksek büyüklükteki sarsıntılar 6,2 ile sınırlı kaldı.
1907'DEN 2004'E KADAR SÜREN SARSINTILAR
İstanbul, yüzeyde tarihi dokusuyla büyüleyen bir şehir olsa da, yerin altında bambaşka bir gerçek yatıyor. 1907 ile 2004 yılları arasında kaydedilen 37 farklı deprem, şehrin aktif bir fay hattı üzerinde olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu dönemde en yüksek moment büyüklüğü (Mw) 6.2 ile 18 Eylül 1963’te gerçekleşti. Özellikle 17 Ağustos 1999’daki Gölcük merkezli büyük depremden sonra İstanbul'da artçı niteliğinde birçok sarsıntı yaşandı.
TARİHTE "KÜÇÜK KIYAMET": 1509 DEPREMİ
İstanbul’un depremlerle olan tarihi çok daha eskiye dayanıyor. En yıkıcı depremlerden biri, 10 Eylül 1509 tarihinde yaşandı. Osmanlı döneminde “Küçük Kıyamet” olarak adlandırılan bu deprem, hem can kaybı hem de yapısal hasar açısından tarihin en büyük afetlerinden biri olarak kayda geçti. Tahminlere göre 4 ila 13 bin kişi hayatını kaybetti, binlerce ev ve yapı yıkıldı. Şehri vuran dev tsunami dalgaları surları aşarak birçok semti su altında bıraktı.
İSTANBUL'DA DEPREM GERÇEĞİ UNUTULMAMALI
325 yılına kadar uzanan tarihi kayıtlar, İstanbul’un birçok kez büyük depremlerle yüzleştiğini gösteriyor. Bu durum, şehrin geçmişini anlamak ve geleceğe hazırlanmak adına önemli bir uyarı niteliğinde. Uzmanlar, Marmara Denizi’ndeki Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın hâlâ aktif olduğunu ve olası büyük depremlerin risk taşıdığını vurguluyor.