Sessiz ilerliyor, geç fark ediliyor! Uzmanlar 20 yaş uyarısı yapıyor!
Meme kanseri artık ölümcül değil, yönetilebilir bir hastalık olarak görülüyor. Radyoterapi alanındaki gelişmeler sayesinde kadınlar memelerini kaybetmeden tedavi olabiliyor. UROK 2025’te konuşan Prof. Dr. İlknur Bilkay Görken, ışın tedavisinin meme kanseriyle mücadelede sağladığı önemli avantajlara dikkat çekti.
Kanserle mücadelede devrim yaratan radyoterapi, meme kanseri hastalarına hem yaşam hem de yaşam kalitesi vadediyor. Prof. Dr. İlknur Bilkay Görken, modern ışın tedavileriyle kadınların artık memelerini aldırmak zorunda kalmadan iyileşebildiğini belirtti. UROK 2025’te açıklanan veriler, umut verici bir tablo ortaya koyuyor.
MEME KANSERİNDE ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR
Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, her 8 kadından birini etkileyebiliyor. Uzmanlara göre yaşam tarzı, genetik faktörler ve ileri yaş bu hastalığın riskini artırıyor.
BELİRTİLERİ GÖRMEZDEN GELMEYİN
Memede ya da koltuk altında fark edilen ağrısız şişlikler, meme ucunda akıntı, çekilme ya da ciltte kızarıklık gibi değişiklikler meme kanserinin erken belirtileri arasında yer alıyor. Bu işaretler fark edildiğinde gecikmeden doktora başvurmak büyük önem taşıyor.
AİLEDE HİKÂYE VARSA RİSK ARTIYOR
Özellikle anne veya kız kardeşte meme kanseri öyküsü olan bireylerde risk daha yüksek. 40 yaş üstü olmak, hormon tedavisi görmek, alkol kullanımı, obezite ve hareketsizlik de diğer risk faktörleri arasında.
KENDİ KENDİNE MUAYENEYE 20 YAŞINDA BAŞLANMALI
Kadınların 20 yaşından itibaren her ay kendi kendine meme muayenesi yapmaları öneriliyor. 40 yaş sonrasında ise yılda bir kez mamografi çekilmesi, erken teşhis açısından hayati öneme sahip. Ailede risk öyküsü olanlar için mamografi taramaları 35 yaşında başlamalı.
TEDAVİDE YENİ NESİL YAKLAŞIMLAR UMUT VERİYOR
Radyoterapi, cerrahi sonrası memenin korunmasına olanak sağlarken; gelişmiş sistemler sayesinde estetik yapı da bozulmadan tedavi mümkün hale geliyor. Ayrıca akıllı ilaçlar, kemoterapi ve immunoterapi ile meme kanseri, kontrol altında tutulabilen kronik bir hastalık haline geliyor.