Yakıt hücresinin pahalı bir teknoloji olduğunu söyleyen HydroBorPEM Fuel Cell Technologies Şirketinin Kurucu Ortağı Erhan Demircioğlu, teknolojinin içerisindeki en kritik kısmın membran olduğunu ve hidrojeni doğrudan elektriğe çeviren iletken bir zarın metrekaresinin 3 bin dolar gibi yüksek maliyete sahip olduğunu söyledi. Demircioğlu, “Membran çok kritik, muadil ürünlerde metrekaresi 3 bin dolara satılıyor ve verimliliği de çok iyi değil. Biz de bu noktada araştırmalarımızı yoğunlaştırdık. Türkiye’nin bor rezervleri 75’ler seviyesinde ve çok da ciddi bir katkılama maddesi olarak önem taşıyor. Bor’u kullandığımız Türkiye’de yine yüzde 65 rezervi bulunan perlit madenini kullandığımız ve yine kendi formülasyonunu geliştirdiğimiz bir membran sentezlemeyi başardık. Tabi bunu 100’ü aşkın denemeler, farklı formülasyon ve oranlardaki karışımlarımız sayesinde oluşturmayı başardık. Şu an Bor ve Perlit katkılı alternatif bir membran üretmiş durumdayız ve bu membran üretim maliyeti metrekare başına 400 dolar gibi aslında muadilden çok daha ucuza üretebiliyoruz. Aynı zamanda yapmış olduğumuz verimlilik çalışmalarında da santimetre başına 0.5 siemens gibi yüksek bir iletkenlik verimine de ulaştık. Yani şu an elimizde hem kendi madenlerimizden yani Türkiye’den rahat bir şekilde tedarik edebildiğimiz hammaddeler ile ucuz bir membran üretiyoruz” dedi. ALMANYA’DAKİ İLK TESTLERİ GEÇTİ Üretilen membranın olmaması durumunda hidrojeni elektriğe çevirmenin imkansız olduğunu söyleyen Erhan Demircioğlu, membranın yurtdışından tedariğinin zor olduğunu ve özellikle pandemiyle birlikte membran krizinin ortaya çıktığını ifade etti. Erhan Demircioğlu şöyle devam etti: “Artık piyasada bu tip yakıt hücreleri için kritik membranlar üretilmemeye başlandı. Pandemiyle birlikte hem firmalar hem de bireysel, akademik camia bu ürünleri tedarik edememeye başladı. Bu noktada, pandemi döneminde Türkiye’de büyük bir satış gerçekleştirdik. Çünkü kendi kaynaklarımızı, madenlerimizi kullanıyoruz. Daha ucuza ve verimli üretebiliyoruz. İlk aşamada Türkiye’de büyük bir talep oldu. Şimdi de pandeminin etkilerinin devam etmesiyle birlikte dünyada membran tedarik sıkıntısı ortaya çıktı. Sonrasın da yurt dışından yoğun talep almaya başladık. Özellikle Kuzey Amerika ve Almanya’da enerji krizine bağlı doğalgaz sıkıntıları sonucunda yeşil hidrojen üretmeyle ilgili bir gündem belirlenmeye başlandı. Bu sebeple ciddi bir hidrojen sistemleri, tedarik pazarı oluşmaya başladı. Yani hidrojen çok önemli bir pazar olmaya başladı yurtdışında. Şu an Almanya ve Amerika’ya göndermiş olduğumuz ilk parti numunelerimiz var. Bunlar oralarda incelerek test edildi. İlk testlerde olumlu sonuç alındı. 2022’de 30 metrekarelik bir membran ihracatını Almanya’ya yapma suretiyle aslında kapıyı aralamış olduk.” “DÜNYANIN İLK HİDROJENLİ SKUTERİNİ ÜRETTİK” “Yeşil hidrojen üretmek ve bu hidrojeni ister ısınmada ister doğal gaz gibi kullanmak isterse yakıt hücresi dediğimiz hidrojen bataryaları sistemlerinde doğrudan elektriğe çevirerek elektrik ihtiyaçlarını karşılamak için bir gündem haline geldi” diyen Demircioğlu, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Dolayısıyla yeni bir pazar oluşturulmaya başladı kendi içinde. Bilinen ve gelişen bir pazardı ama şimdi çok daha hızlı bir şekilde potansiyel bir pazar olma yolunda ilerliyor. HydroBorPEM olarak bu noktada dünyada tanınan bir şirket olduk. Özellikle geliştirdiğimiz inovatif ürünler ve membran teknolojimiz sayesinde ve ihtiyaçlardan da dolayı insanlar artık alternatif membran arıyorlar ve bu aramalarda biz onların karşısına çıkıyoruz. HydroBorPEM Türkiye’de hidrojen ekosistemi raporlarına giren ve gelecek vaat eden şirketler arasında gösteriliyoruz. Aynı zamanda, dünyanın ilk hidrojenli skuterini ürettik. Hebunk markalı. Hebunk, hidrojeni ilk defa skuterlerde kullanmanın yolunu açtı. Tabi bundan sonraki süreçte otomotiv ve enerji sektöründe de teknolojisi kullanılacak. Biz de HydroBorPEM olarak otomotiv sektöründe hidrojenli araçlar için hidrojen batarya paket yığınları üretiyoruz. Geliştirdiğimiz membranları yakıt hücresine dönüştürüyoruz. Bu yakıt hücreleri scooter, binek araçlar, otobüs, tır gibi ağır vasıta araçlarına da entegre edilerek kullanılacak.”