Para sayma görüntüleri davası! Canan Kaftancıoğlu savunma yaptı
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği iddia edilen para sayma görüntülerine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda 59. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Canan Kaftancıoğlu savunma yaptı. İşte detaylar...

İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan ve duruşma salonunun daha büyük olması nedeniyle İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen duruşmaya Canan Kaftancıoğlu avukatlarıyla beraber geldi. Ekrem İmamoğlu'na yönelik yürütülen "yolsuzluk" soruşturması kapsamında tutuklanan İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş ile İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, duruşma Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, PM üyeleri Baran Seyhan, Burcu Mazıcıoğlu ile Bedirhan Berk Doğru, izleyici olarak duruşmaya geldi.
"SÖYLENDİĞİ ŞEKİLDE PARAYI TESLİM ETTİM"
Başka suçtan tutuklu sanık Fatih Keleş soruşturma aşamasındaki savunmasını tekrar ettiğini söyleyerek, savunmasını hazırlamak için süre istedi. Keleş, "Kampanya kapsamında toplanan bir miktar para, satıcıya teslim edilmek için bana verildi. Bana söylendiği şekilde parayı avukatlık ofisinde il başkan yardımcısı Özgür Nas'a teslim ettim" dedi.
Başka suçtan tutuklu sanık Tuncay Yılmaz ise "Fatih Keleş para dolu çantayı avukatlık ofisine götürmem için bana verdi. Bu süreçte benim bağış alma ya da verme gibi bir eylemim olmadı. Beraatımı istiyorum" dedi.
"MÜLK SAHİBİ ÇOK ISRARCI OLUNCA KABUL ETTİK"
Tutuksuz sanık Canan Kaftancıoğlu, mahkemedeki savunmasında, "O tarihlerde CHP İstanbul İl Başkanı olarak görev yapıyordum. O süreçte Cumhuriyet Halk Partisine bir il binası kazandırma kararı üzerine fikir oluşmuştu. Çok arzu ettiğim şey Cumhuriyet Halk Partisi'ne il binası kazandırmaktı. Ve 'Bir tuğla da sen koy' isimli kampanyayı başlatmıştık. İl binası arayışındayken bize bir arkadaşımız bir emlakçıdan bir bina gösterdi, gidip gördüğümde binayı çok beğenmiştim. Binaya ciddi alıcı olmaya karar verdikten sonra mal sahibiyle görüştük. Türkçe bilmediği için yanında çevirme yapan bir avukat da vardı. Biz binayı alacağımızı konuştuk rakamda anlaştık. Tek bir pürüz kalmıştı. Bildiğiniz üzere siyasi partiler satın alma gibi işlerde vergi ödemez. Mülk sahibi de binayı o günkü rayiç bedelinin üstünde göstermemizi istedi. Avukatı, mülk sahibinin paranın bir kısmını elden vermemizi istediğini söyledi. Mülk sahibi çok ısrarcı olunca kabul ettik. Aksi takdirde binayı satmayacaktı. Binayı o günkü rayiç bedelinin üstünde, 41 milyona anlaştık. Bir kısmı resmi teslim edildi. Kalanı ise mülk sahibinin avukatının ofisinde teslim edildi" dedi.
DAVA ERTELENDİ
Duruşma, henüz savunma yapmayan sanık Seval Adalı'nın savunmasının alınması ve Anayasa Mahkemesi'nin mali denetiminin bititp bitmediğinin sorulması için 19 Kasım'a ertelendi.