Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturmada yeni gelişmeler yaşandı. Oktar, Tarkan Yavaş ve Alev Babuna'nın da aralarında bulunduğu 13 şüpheli hakkında 2 bin 758 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istenen ve toplam 72 sanığın yer aldığı yeni bir iddianame hazırlandı. Yeni iddianamede, örgüt üyesi bazı sanıkların İsrailli siyasetçilerle görüşmeler yaptıkları, bu kapsamda bir sanığın örgütü temsilen İsrail'e gidip siyasetçi Yehuda Glick ile görüştüğü bilgisine yer verildi.
Yehuda Glick, İsrail'de tanınmış bir aktivist ve siyasetçi olarak bilinir. Özellikle Kudüs ve Mescid-i Aksa konularında çalışmalarıyla tanınan Glick, bölgedeki dini ve siyasi meselelere odaklanmıştır.
Glick, 1965 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde doğdu ve daha sonra İsrail'e yerleşti. Kudüs'ün kutsal yerlerine olan bağlılığı, onu Mescid-i Aksa ve Tapınak Tepesi konularında aktif bir savunucu haline getirdi. Aynı zamanda, Yahudi halkının bu bölgedeki ibadet özgürlüğünü desteklemek için çeşitli girişimlerde bulundu.
Glick'in Mescid-i Aksa'yla ilgili çalışmaları, İsrail'deki siyasi ve dini çevrelerde tartışmalara yol açtı. Glick, Tapınak Tepesi'nde Yahudi ibadetinin serbest bırakılmasını savunarak ve Müslümanların ibadetlerini engellemeden bu alanı paylaşma fikrini destekleyerek dikkat çekti. Bu görüşleri, bazı kesimler tarafından eleştirilse de, bazıları tarafından da desteklendi.
Glick, siyasi arenaya da adım atmış ve 2016 yılında Knesset'e (İsrail Parlamentosu) seçilerek milletvekili olmuştur. Siyasi kariyeri boyunca, Kudüs'ün statüsü, dini hoşgörü ve yerleşim politikaları gibi konular üzerinde çalışmış ve tartışmalara katılmıştır.
YEHUDA GLİCK VE ADNAN OKTAR BAĞLANTISI NE?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu, 42'si firari toplam 72 sanık hakkında tamamlanan bir iddianame düzenlendi. İddianamede, Adnan Oktar'ın örgütün lideri olduğu belirtilerek, bu örgütün kuruluş amacı ve faaliyetleri detaylı bir şekilde anlatıldı.
İddianamede ayrıca, tutuklu sanık Ali Sadun Engin'in örgüt içindeki rolüne ve faaliyetlerine dair bilgiler yer aldı.
İddianamede, Ali Sadun Engin'in örgüt içinde "Sado" lakabını kullandığı ve özellikle ABD ve İsrail ile örgüt arasında bir köprü görevi üstlendiği belirtildi. Engin'in, Adnan Oktar'ın talimatıyla örgüt tarafından organize edilen konferanslarda konuşmacı olarak yer aldığı ifade edildi. Ayrıca Engin'in, yurt dışından gelen bürokrat ve yabancı siyasetçilerin rehberliğini üstlendiği ve Adnan Oktar'ın televizyon kanalı A9 TV'deki yayınlarında konuşulacak konuları belirleyip kanalın para transferini organize ettiği iddia edildi.
İddianamede ayrıca, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen bir tanık olan Altuğ Revnak Eti'nin ifadesine yer verildi. Eti, Ali Sadun Engin'in İsrail'in eski Likud Partisi Milletvekili radikal haham Yehuda Glick ile bağlantıları hakkında bilgi verdi. Eti, Engin ile birlikte İstanbul'da bir konferans verirken, İsrail'den gelen "tapınakçılar" adı verilen bir grupla tanıştıklarını söyledi. Bu grupla birlikte İstanbul'da tarihi mekanları gezdiklerini ve Küçük Ayasofya'da tapınakçılık hikayesini dinlediklerini belirtti.
Eti ayrıca, Ali Sadun Engin'in Adnan Oktar ve mason ekiple birebir görüşmeler yaptığını ve Sanhedrin Meclisi adı verilen dini bir kuruluşla bağlantıya geçtiklerini ifade etti. Eti, Engin'in davetli olarak örgütten birkaç kişiyle İsrail'e gittiğini ve orada Likud Partisi Milletvekili Yehuda Glick ile tanıştırıldığını söyledi. Ayrıca, Engin'in New York'taki Birleşmiş Milletler Merkezi'nde toplantılara katılma imkanı bulduğunu ve örgütün sözde Ankara sorumlusu olan Ayfer Gökmenli'nin de siyasiler ve yazarlarla görüşmelere katıldığını belirtti.
