Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iddianameyi kabul etmesiyle 47 sanığın hâkim karşısına çıkmaya başladığı “Yenidoğan Çetesi” davasının 7’nci gününde sanıkların savunmaları dinlenmeye devam edildi. Tutuksuz olan sanıkların savunma yaptığı duruşma hemşire Ecem Koç’un savunmasıyla başladı.

“OKSİJENSİZ KALDIĞI İÇİN ÖLDÜ”

Halime bebeğin ölümünden sorumlu tutulan Ecem Koç suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, “Fırat Sarı'yı iki yıldır tanıyorum. Kendisi bizim sorumlu doktorumuzdu. Burada bulunan hiç kimseyi tanımıyorum, bir örgüte üye olmam imkansızdır. Halime bebek anne karnında oksijensiz kalmıştı. 55 gün yoğun bakımda kaldı ve elimizden geleni yaptık ama hayatını kaybetti” sözlerini kullandı.

“SON ANA KADAR MÜCADELE ETTİK”

Fırat Sarı ile sadece bir kez konuştuğunu ve o konuşmada da bebek hakkında bilgi verdiğini savunan Koç, “Bebek o gün hayatını kaybetmedi, yoğun bakımdaydı. Doktor olmadığı için bebeğe hemşireler yardım etti. Saat 16.19 gibi bebek eks oldu. Doktor bey gelmedi, biz son ana kadar mücadele verdik. Eks işlemlerini hazırladık, o sırada da denetim ekibi geldi. Denetim ekiplerini yanıltan şey, bebeğin ölüm saatlerinin değiştirilmiş olmasıdır. Bunun dışında biz bebeğe son ana kadar müdahale ettik” dedi.

“EYLEM OLARAK GERÇEKLEŞTİRMEDİM”

Ecem Koç’un ardından tutuksuz sanık Dr. Mehmet Salih Kara’nın savunması dinlendi. Kara daha önceki savunmasına ekleyeceği bir şey olmadığını söyleyerek “Silivri Kolan Hastanesi’nde başka bir doktorun kaşesini kullanarak hasta bakmışsın?" sorusuna, "Böyle bir şey yok. Çam Sakura'da asistanlık eğitimim devam ediyordu, çok yoğundum. Buna vaktim olmazdı. Konuşma olarak yapmış olabilirim ama eylem olarak gerçekleştirmedim" diyerek yanıt verdi.

“ALDIĞIM PARA EMEĞİMİN KARŞILIĞI”

Avcılar Hospital hastanesinde sorumlu yenidoğan hemşiresi olarak görev alan, tutuksuz yargılanan Serenay Şenkalaycı'nın savunmasına geçildi.  İşletme meselesini bilmediğini öne süren Şenkalaycı, "Ben Medisense'den para aldım. Ek mesaim nedeniyle aldım. Aldığım para emeğimin karşılığıdır" dedi.  Uzman doktorların değiştiğini söyleyen Şenkalaycı, İlker Gönen'in danışman doktor olarak görev yaptığını belirtti. 

“EX OLACAKSA OLSUN” TAPESİ

İlker Gönen'in "ex olacaksa olsun" tapesi hakkında konuşan Kara, "Bebek çok kötü durumda doğdu. Yoğun bakıma aldık. Müdahale etmeye başladık. Ben İlker Gönen'i görüntülü aradım. Doktora önerilerde bulundu. Bebeğe müdahalenin sonunda 45.-50.dakikasında aradım. Bize bebeğe müdahaleyi bırakın demedi. Müdahaleye devam edin dedi. Bu tapelere doğru şekilde yansıtılmamış. Dr. Zeki Ötünç hastanın başındaydı hiç ayrılmadı." dedi. İlker Gönen'in 20 dakika daha CPR yapılmasını istediğini ileri süren Şenkalaycı, "Normalde 45 dakikadır müdahale süresi. Bize 20 dakika daha yapmamızı ve bunu da resmi olarak göstermemizi istedi." diye konuştu. 

“RAPOR GERÇEĞİ YANSITMIYOR”

Mahkeme başkanının "Uzman raporunda bebeğe pasif ötenazi yapıldığı yazıyor" sözleri üzerine sanık hemşire Serenay Şenkalaycı, "Uzman raporu gerçeği yansıtmamaktadır. 1,5 saat CPR uygulanan hastaya nasıl pasif ötenazi yapılmış olabilir" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının Mehmet Gürül ile Fırat Sarı arasında geçen bir görüşmede adınız ilaç düşmek konusunda geçmiş sorusuna cevap veren sanık Şenkalaycı, "Burada birçok meslektaşım ifade verdi, ancak hiçbiri bu durumu açıklayamadı. 'Düşüyorum' kelimesi, doktorun 'Reçete ediyorum' demesi anlamına gelir. Ben CUROSURF kullanmıyorum. Hasan Basri, beni bu konuda manipüle etmeye çalışıyordu. Hastane olarak CUROSURF’a geçmemiz konusunda ısrar ediyordu. Bu kadar ısrar edince şüphelendim ve durumu İlker Gönen’e ilettim. İlker Gönen de bana, 'Ben de şüpheleniyorum' dedi” şeklinde konuştu.

“BU USULSÜZLÜKTÜR YAPMADIM”

Tapelerde yer alan "Faturası bana kesilecek" konuşması hakkında ise Şenkalaycı, "Hemşire gözlem formlarını ben yapıyordum. O gün yoğunluğum nedeniyle kontrol edemedim, bazı hemşireler gözlem notlarını eksik yazmış. Bunun hesabını bana soracaklarını düşündüm" diyerek kendini savundu. Fırat Sarı'nın epikrizleri değiştirmesini istediğini ileri süren Şenkalaycı, "Kabul etmedim. Bu usulsüzlüktür yapmadım, yönetime de söyledim" diye konuştu.

"BEBEĞİN ALINMASI ÖNERİLMİŞTİ"

Verilen aranın ardından başlanan duruşmada Tokluğlu bebeğin ölümüyle ilgili suçlamalar bulunan Avcılar Hospital Başhekimi Prof. Dr. Fetin Rüştü Yıldız, "Bebek anne karnındayken ciddi anomali tespit edilmiş, bebeğin kaybedilebileceği aileye söylenmiştir. Bebeğin alınması önerilmiş, aile kabul etmemiştir” diyerek kendini savundu. İddianamede ölüm oranlarının arttığı iddiasına ilişkin konuşan Yıldız, "2020-2024 hastanemizdeki ölüm oranı son 5 yılın ortalaması yüzde 2.2'dir. Örneğin Konya Meram Tıp Fakültesi'nde ölüm oranı yüzde 5'tir" dedi.

"ÖZEL HASTANELERDE YAYGIN"

Yenidoğan servisiyle ilgili olarak Medisense (Yenidoğan çetesi lideri olduğu öne sürülen Fırat Sarı'ya ait) ile anlaşması sorulan Yıldız, "Bu kişiler örgüt mü değil mi bilmiyorum. Medisense sağlık alanında faaliyet gösteren bir şirket ve çalışanları da uzman doktorlardır. 2021 yılında hastanemizle bilimsel danışmanlık hizmeti vermek için anlaşılmıştır. Yenidoğan servisinin 3. kişilere kiralanması ya da onların işletmesine bırakılması söz konusu değildir. Bu yöntem özel hastanelerde yaygın olarak yapılır” dedi.

"SABİT BİR ÖDEME YOKTU"

Mahkeme Başkanının "Ciro artışıyla ilgili Fırat Sarı'yla konuştun mu?" sorusuna yanıt veren Yıldız, "Hayır ciro konuşmadık. Hasta sayısı azalma konusunu konuşmuşuzdur. Sabit bir ödeme yoktu. Cirodan yüzde 35 pay olarak anlaştık" sözlerini kullandı.