Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Kulak Burun Boğaz, Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Aytuğ Altundağ, koku ile hafıza ilişkisini değerlendirdi.

Prof. Dr. Aytuğ Altundağ sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda koku ve hafıza ile ilgili değerlendirmelerde bulundu;

Koku egzersizi ve hafıza uzun ve sağlıklı bir yaşam insanlık tarihi boyunca insanlığın temel arayışlarından biri olmuştur. Bu arayışa dair ilk belgeyi Sümerlerde Gılgamış destanında görürüz. Ölümsüzlüğü arayan Gılgamış, “yaşam veren” olarak adlandırdığı ölümsüzlük otunu, çiçeğin tatlı kokusunu alan bir yılana kaptırır.

YILAN ÖLÜMSÜZLÜK OTUNU KOKUSUNU ALARAK BULUR

Yılan otu yer ve sonrasında da yılanın Tıp simgesi olarak da karşımıza çıkacak ölümsüzlüğü temsil etme süreci başlamış olur. Yılan ölümsüzlük otunu; kokusunu alarak bulmuştu. Ölümsüzlüğü arayan Lokman Hekim için ise Şair Nakşi şöyle demiştir. "Felek tasında mâcûn-ı hayâta sa'y eden Lokmân//Eritti mâye-i ömrin memâta bulmadı dermân." (Dünyada ölümsüzlük ilacını yoğurmaya çalışan Lokman Hekim, ömrünü tüketti de ölüme çare bulamadı.)

SİMYA BİLİMİNİN UĞRAŞ NOKTASI ÖLÜMSÜZLÜK ARAYIŞI VE FELSEFE TAŞINI BULMAKTIR

Kökleri Hermes Trismegistus’a kadar uzanan Simya biliminin de iki ana uğraş noktası ölümsüzlük arayışı ve felsefe taşını bulmak olmuştur. İnsanlık ölümsüzlüğün sırrını bulamayıp ölümsüzlüğü geride güzel ve iyi eserler bırakmak olarak betimlerken, ortalama insan ömrü zamanla toplumun tüm kesimleri için uzamaya başlamıştır. Konsül olabilme şartlarından biri olan 43 yaşını doldurmuş olmanın kural olduğu Eski Roma döneminde yaşayan Konsül Cicero’nun “Yaşlılık Üzerine” deki ünlü sözü “Genç, uzun yaşamayı ümit eder, ihtiyarsa gencin ümit ettiğini zaten ele geçirmiştir, o yüzden daha iyi durumdadır.”

NEDEN BU TOPLUMLAR UZUN YAŞAR?

İnsanlık tarihi boyunca yaşlanabilme nimetine sahip bireylerin ve toplumların oranının artması ile birlikte bir süre sonra temel meraklardan biri de karşımıza çıkmıştır. Hangi toplumlar, hangi bireyler uzun yaşar? Neden bu toplumlar ve bireyler uzun yaşarlar? Genetik ve çevresel faktörler birlikte değerlendirilerek pek çok gözlem yapılmıştır. Ortalama insan yaşamının en uzun olduğu bölgeler ve izole alanlar özellikle yoğunlukla incelenerek; Okinawa, Sardunya adaları tartışmaları sürmüştür. Bu bölgelerde yaşayan insanların farklılıkları üzerine pek çok çalışma yapılmıştır.

5 KAVRAMLI YAŞAM METEDOLOJİSİ TEMEL ALINMAKTADIR

Günümüzde ise 5 kavramlı temel sağlıklı yaşam metodolojisi uzun ve sağlıklı bir ömür için temel alınmaktadır. Sağlıklı ve uzun ömür için gerekli bu 5 alan Sağlıklı beslenme, ruhsal durum, uyku, Sağlıklı nefes alma ve egzersiz olarak tanımlanmaktadır.

"KOKU EGZERSİZİ BEYNİN DİNÇ KALMASINI SAĞLIYOR"

İşte bu egzersizlerden üzerinde en az durulan bir egzersiz yönteminin üzerinden bugün tekrar geçeceğiz. Vücudumuzun daha dinç kalmasını sağlayan egzersizlerin bir çeşidi de beynimizin dinç kalmasını sağlamakta. Bu egzersiz “koku egzersizi"dir. 

MARCEL PROUST "PROUST FENOMENİ" KAVRAMINI KAZANDIRDI

Koku ve hafıza ilişkisine değinene en önemli edebiyatçılardan biri olan Marcel Proust, mükemmel gözlemini betimleme şekli ile bizlere “Proust Fenomeni” adını verdiğimiz bir kavramı kazandırdı. Koklayarak zamanda geriye dönük yolculuk yapmak mümkün oluyordu. Koku egzersizi 2009 yılında bir tedavi yöntemi olarak dünyada tanımlandığında bu tedavi metodunu kendi gözlemlerimle biraz daha geliştirmiş ve çalışma arkadaşlarımla birlikte bu yöntemin farklı bir uygulama metodolojisini etkinliğini de ispatlamıştık.

COVİD SONRASI KOKU KAYBI VAKALARINDAN DOLAYI METODUMUZU TEKRAR GÜNCELLEDİK

Covid ile ortaya çıkan yaygın koku kaybı vakaları sonrasında metodumuzu tekrar güncelleyip uyguladığımızda etkinliği tekrar tarafımızdan ortaya konulmuştu. 2009 yılı ve geliştirilmiş versiyonu olan 2015 yılından bu yana uygulama tecrübesine sahibiz. 

ÇALIŞMALAR KOKU EGZERSİZİNİN FAYDASINI GÖSTERİYOR

Aradan geçen 13 yılda tüm koku egzersizi sonuçlarının her yönden değerlendirildiği derlemeler ile çok yönlü olarak açıklandı. Çalışmalar koku egzersizinin diğer faydalarını da göstermektedir. Sadece burundaki koku reseptör alanlarında değil beyindeki koku soğancığı ile derin koku merkezlerindeki etkileri de yayınlarla açıklanmaktadır. Uzun yaşamın temel sağlık sorunlarından biri olan Alzheimer hastalarında artışa yol açması ve koku duyusu kaybının Alzheimer hastalarındaki erken bulgulardan biri olması ile, uzun yaşayan Alzheimer olmayan insanların da beyinleri merak edilmeye başlandı.

HANGİ BEYİNLER ALZHEİMER OLMAZ?

Hangi beyinler Alzheimer olmamakta. Beyindeki yaşam birimlerinin temel parçası olan sinir hücreleri yani nöronların hangi durumu bu sürece karşı bizi korumaktadır? 

KOKU EGZERSİZİ DİĞER BEYİN ALANLARINA NASIL BİR ETKİDE BULUNUYOR?

Bu konuyla ilgili yeni yapılan bir çalışma beynin hafıza merkezlerinden olan Entorhinal korteksin Superager olarak adlandırılan 80 yaş üstü bireylerde super noronlar içerdiği bulundu. Bu kişiler bu süper nöronlar aracılığı ile 20-30 yaşlarındaki insanlar gibi zihinsel aktiviteye sahip olabilmekteydi. Peki koku ve hafıza arasındaki ilişkiler bu kadar önemli ise koku egzersizi entorhinal kortekse ve diğer beyin alanlarına nasıl bir etkide bulunuyordu?

BEYİN EGZERSİZİ İÇİN DAHA FAZLA KOKLAYIN!

Yapılan bilimsel çalışmalar bu bölgede kortikal bir artışı (sporda ağırlık çalışması yaparken oluşan kas artışı gibi hayal edebilirsiniz) göstermektedir. Koklamanın entorhinal kortekse ilişkin etkileri özellikle beyin görüntüleme çalışmaları ile detaylıca gösterildi. Beyin egzersizleri için yakınlarınıza daha fazla koklamalarını söyleyin. Egzersizlerin faydasını kısa zamanda gözlemleyeceksiniz. 

Editör: TE Bilisim