Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası kameraların karşısına çıkan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İşte Çelik'in açıklamalarından satır başları:

KADIN CİNAYETLERİ

İçimizde kanayan bir yara. Kadın cinayetleri konusu gündemden düşmüyor. Beril Varol'a Allah'tan rahmet diliyoruz. Üzerimize düşeni yaptık, yapmaya hazırız. Hep beraber çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.

DİYARBAKIR ANNELERİ

Diyarbakır Anneleri'ne selam gönderiyorum. Annelerin çocuklarını kurtarmak için verdiği mücadele, vicdan nöbeti olarak 1000.günü geçmiş durumda. Buradaki mesele terör örgütlerinin yok edilmesidir. Bundan sonra da Cumhurbaşkanımızın açıkladığı gibi harekatlar gerçekleştirilecektir.

TEKNOFEST

Sayın cumhurbaşkanımızla birlikte Azerbaycan'da TEKNOFEST'e katıldık. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi bu bir zihniyet devrimi. Nobel ödüllü bilim adamımız Aziz Sancar hocamızın ifadeleri son derece kıymetlidir. Her iki ülkenin geleceğe imza atacak bir etkinlikte buluşması, kendi alanında bir ilk olmuştur.

KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARI

Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına değinmek isterim. Ülkeden kaçacağını söylemesi sorumsuzluk olmuştur. Hiçbir zaman bir muhalefet genel başkanının çıkıp devlet başkanını yabancıların diliyle etiketlemesi ortaya çıkmamıştır. Yakışmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi'yle ayrışmalarımız olabilir, fakat milli güvenlik konusunda CHP genel başkanı koltuğunda oturanların hassasiyeti olmuştur. İlk defa CHP genel başkanlık koltuğunun bu şekilde istismar edilmesi ilktir. Önüne belge, bilgi getirildiği zaman sorgulaması lazım. Türk siyasetini demokrasisini zehirleyen, son dereceli sıkıntılı sonuçları oluyor. Kendini ve partisini bu duruma düşürmemeli. Son derece hassas bir konudur. Cumhurbaşkanımızın 'Harekat gerçekleştireceğiz' demesinden bir iki gün sonra oluyor.

Vatandaşlarımız, öğrenci ve iş için başka ülkelere gittiklerinde bunlar istiyorlar ki kendilerine muhtaç olsunlar. Sivil öğrenciler, vatandaşlarımız için yurtlar açılıyorsa, devletimiz gayret sarf ediliyorsa memnuniyet duyması gerekir. Buradaki mesele bunların bu zeminleri kullanmasını engellemektir. O zaman söyledim, 'Belgeler açık kaynaklarda vardır' dedim. Öyle çıktı. Arkasından bilinen bir FETÖ'cü çıktı, 'Ben bunları birkaç yıl önce söyledim' dedi. Bugün diyorlar ki 'İktidar olmak için çabalayacaklar' diyorlar. Bir karar verin. Karşılıklı ortaya koyacağımız rekabet olması gerekir. Kamuoyuna dönük tutarlı bir savunma olmadı. Tutarsız birkaç kişi çıkıp konuştu.

Bazen cevap vermiyoruz. Bu kadar yanlışlık olmaz diyoruz. 12 saat bekliyorum, belki düzeltirler diye. Düzeltilmeyince diyoruz ki arkasında duruyorlar. Siz siyasi aklı devre dışı bırakacaksınız, sonra nasıl korunacak demokrasinin gücü. Bunun böyle olmayacağını kendilerinin anlaması lazım.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN NATO ÜYELİĞİ

Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği konusunda ortaya çıkan tepkileri takip ediyoruz. İttifakın güçlenerek yoluna devam etmesini her zaman savunduk. Yeni bir çerçeve ortaya koyulacaksa, ilkeli olmak çerçevesinde olması gerekiyor. Türkiye'nin ifade ettiği her şey ittifakın ruhunu yansıtan sözlerdir. Madrid'de bu ilkeler yeniden ele alınacak. Terör örgütlerinin faaliyet yaptığı ülkelerin NATO'yu güçlendirecek tarafı yok. Karar almakta daha çok zorlaşacak. Tüm ülkelerin güvenliğinin gözetilmesi gerekiyor. Biz tavrımızı koyar koymaz, İsveç Dışişleri Bakanı, 'Türkiye'nin güçlü ülkeleri karşısına almayacağını düşünüyorum' dedi. Bize şantaj yapmaya çalışıyorlar.  

CHP'NİN MAKALESİNE TEPKİ: NATO GENEL SEKRETERİ KADAR HASSASİYET GÖRMÜYORUZ

NATO'nun genişlemesi güçlenmesi için gereklidir. Terör örgütlerine destek veren ülkelerin üye olması, NATO'yu güçlendirmez, zayıflatır. Daha sonra muhalefetin Türkiye'nin tavrına desteğini görmedik. Bu zamanlarda ülkenin düşmanına tavrına muhalefetinde daha çok sesini duyurması kıymetlidir. Bunun yerine tersinin olması daha çok şaşırtıcı. CHP adına yazılan makalede, 'Türkiye'nin tutumu taktik hata' olarak yazılıyor. Türkiye, onay teklifi karşısında otomatik onay makamı mıdır? Türkiye'yi bu şekilde otomatik onay vermesi gereken bir ülke olarak algılamak, zihniyet çarpıklığıdır. NATO içerisindeyiz, gitmiş başka ülkelerin parlamentolarında bizi şikayet ediyorlar. TBMM'de görev yapıyorsunuz, Türkiye destek vermem dediği için tepkileri normal karşılıyorsunuz. Böyle bir şeyin arkasında 'durmazlar' diyorsunuz. Yine 24 saat bekliyoruz. NATO Genel Sekreteri, 'Türkiye terörle en çok mücadele eden ülkelerin başında geliyor' diyor.  NATO Genel Sekreteri, doğru yerde duruyor, 'Türkiye'yi anlıyoruz' diyor, 'Müzakere edeceğiz' deniyor. Bu kadar bile bir hassasiyet görmüyoruz.

MİÇOTAKİS'İN ABD KONGRESİNDEKİ KONUŞMASI

Miçotakis buraya geldi Cumhurbaşkanımızla görüştü. 'Biz iki komşu sorunları çözebiliriz' dendi. Miçotakis, mutabık olduğunu ifade etti. ABD kongresinde Türkiye'yi şikayet etti ve 'F-16 vermeyin' dedi. Bu derece yalvaran cümlelerle konuşulmasına, Yunan basınında da tepki oldu. Siz bulduğunuz fırsatta başka ülkeler üzerinden bize tehditler savurmanızın bir sonucu olmayacaktır.

SEÇİM GÜVENLİĞİ TARTIŞMALARI

İktidar değişimi ancak sandık yoluyla olur diyoruz. Bunlar şöyle yapıyorlar. Bir açıklama var, AK Parti'nin açıklamasıymış gibi ortaya koyuyorlar. Türkiye'nin seçim güvenliği konusunda müthiş bir kapasitesi var. Geçen seçimlerde oy çuvallarının üstünde yatanları gördük. Bizim arzumuz hangi partiye ne oy verildiyse ortaya çıksın. O gün de tüm vatandaşlarımız gidecek, partilerin gözlemcileri olacak, sonuç ne çıkacak her zamanki gibi saygı gösterilecek. Birisi bir açıklama yapmış, bizi bağlamıyor. Sandık dışında kim bir arayışa giriyorsa reddediyoruz. Sandığı lekelemeye dönük yaklaşım ayağımızın altındadır. Sandığın namusu korunsun diye şehit vermişiz biz. Kazanılmış bir mücadelenin ürünüdür.

SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ

Yasa teklifleri, hükümetten geldiğinde otomatik yasakçıdır deniyor. Dünyadaki mevzuat düzenlemeleri incelendi. Rusya-Ukrayna savaşı çıktığında, Rus öğrenciler okullardan atıldı, 'Bu nefret kampanyasıdır' dedik. Bazı sosyal medya platformları 'Bir süre nefret kampanyasına izin vereceğiz' dediler. Arkadaşlarımız bu yapılanlara karşı 'Bireyleri nasıl koruyacağız' diyerek çalıştılar. Müzakereye açık, yüce meclis tartışacak karar verecek. Beğenmiyorsan argüman geliştireceksin. Bu platformların temel özelliği özgürlüktür. İlkel kabilelerin vahşetine benzeyen alanların oluşmasına sebep oluyor. Bunun için korunma alanına ihtiyaç var. Getirsinler yanlışımız varsa düzeltmeye kalkarız. Dünyanın sorunu bu. Medeni bir şekilde konuşalım.

ÇEVRE KANUNU DEĞİŞİKLİĞİ

Dezenformasyonun tipik bir örneği. Burası sanki Hanımefendiye bağlı gibi bir şey oluştu. Çevre Bakanlığı'mıza bağlı bir kurum aslında. Hanımefendinin önderlik ettiği çevre projeleri var. Emine Erdoğan Hanımefendi, Türkiye'deki çevre bilincinin yayılması konusunda yoğun bir emek sarf ediyor. Yalanlanmasına rağmen devam ediyor. Bunların yaygınlaşmasını talep etmemiz gerekirken, iftira kampanyası olarak devam ediyor. Hanımefendinin önderlik ettiği konular devam edecek, ajansla ilgili özel kuruma bağlı değil. Bakanlığa bağlı.

İSRAİL'E 15 YIL SONRA İLK ZİYARET

İsrail ile konuşacağımız çok konu var. Cumhurbaşkanımızın Herzog'u ağırlaması bunun çerçevesini oluşturuyor. Burası sorunsuz bir alan demek değil. Bir milletvekili Mescid-i Aksa'ya girmeye çalışıyor, bunu kınıyoruz. Bu eylemlerin önlenmesi konusunda hassasiyet muhataplara iletiliyor. Mescid-i Aksanın statüsünün korunması hassasiyetini iletiyoruz. İş birliği yapacağımız birçok alan var. Konuşmaya devam edeceğiz. Hassasiyetlerimiz ortadan kalkmış gibi konuşuluyor. Biz tüm iş birliği alanlarında ileri gitmeye, sorun alanlarında beraber çalışmamız gerektiğinin altını çiziyoruz.

FRANSA'DAKİ PKK PROPAGANDASI

Türkiye'nin tutumunu haklılaştıran bir örnek. Marsilya'da bir kamp yapıyorlar. Fransa'yı tehdit eden bir terör örgütlerine kendi topraklarımızda izin versek ne kadar meşru görürler? Almanya'da DAEŞ terör örgütü, eylem yapsa polis onları korur mu? Buradaki mesele terör örgütünü himaye ediyorsunuz. Fikir özgürlüğüyse DAEŞ'e de verin görelim. Bizim düşmanımıza izin veriyorsunuz. Terör konusunda çifte standart olmaz. Bunların ilke ve kararlara bağlanması lazım.

KONSER İPTALLERİ TARTIŞMALARI: SANATA BASKI GİBİ SUNULMASI ÇARPITMADIR

Konsere neye göre izin verilip yasaklandığını ben bilemem. Terörle ilgili faaliyetlere tabi ki izin verilmez. Yasaklanan sanatçımız, Kültür Bakanlığımız açıkladı, sahne alacak. Diğer propaganda Kürtçe yasaklanıyor diye yapılıyor. Böyle bir şey olamaz. TRT'nin bir kanalını tahsis eden biziz. Kültür Turizm Bakanlığımız, 2 büyük festivale başladı. Birinde 10 bin sanatçı, diğerinde 6 bin sanatçı vatandaşlarımızla buluşacak. Ne Kürtçeye karşı bir tutum, ne de sanatçıya karşı yasaklayıcı tavır söz konusudur. Sanata baskı gibi sunulması çarpıtmadır.

SURİYE'NİN KUZEYİNE HAREKAT: BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ

Mottomuz, Bir gece ansızın gelebiliriz. Türk sınırından 30 km derinlikten, bunların temizlenmesi lazım dedik temizlemediler. Bunun ne zaman olacağı TSK'nın himayesindedir. Çıkıp bunlardan haberdar olmayan harekatla ilgili tarih veriyor. Harekat başladığında güzergahı söylüyor, hangi ateş unsurlarını ne şekilde kullanacağınız analiz ediyorlar. Böyle bir şey olamaz. Hem olmayan şeylerden analiz yapıldığı zaman bir terör örgütüne 'Hazırlık yap' demiş oluyorsunuz, iki yalan yanlış spekülasyon ortaya çıkarıyorsunuz. Üçüncüsü terör örgütlerinin oralarda sivillere zarar vermesine neden oluyorsunuz. Bu konuya dikkat etmek lazım. TSK hazırlığını yapar, Cumhurbaşkanımız emri verdiği anda gerçekleşir.
 

Editör: TE Bilisim