Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, “geçmişte hataları olduğunu” itiraf ederek başörtüsü konusunda 'yasal güvence' çağrısı, tozlu rafa kalkan bir tartışmayı yeniden alevlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'pas' olarak nitelendirdiği 'başörtüsü' çıkışına, 'referandum' çağrısıyla karşılık verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısının ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ önderliğindeki heyet, Meclis'teki 4 partiye, başörtüsü teklifine ilişkin önerileri dinlemek amacıyla ziyaret gerçekleştirdi.
Siyasetin gündemini meşgul eden konuyla ilgili kamuoyunda, 2023 seçimlerinde oluşacak senaryo merak edilen konuların başında geliyor. Yaklaşık 8 ay süre kalan seçimler öncesi referandum yapılıp yapılmayacağı tartışma konusu olurken ikisinin bir arada yapılabileceği 3 pusulalı bir seçimin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği merak ediliyor.
Sürece ilişkin Polemik Haber'e değerlendirmelerde bulunan Hukukçu Hadi Dündar, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Referandumun önünde hiçbir engel olmadığının altını çizen Av. Hadi Dündar, 'usul ekonomisi'ndan dolayı genel seçim ve referandumun ortak yapılması yoluna başvurulabileceğini söyledi.
'ASIL MECLİS'İ KONUŞMAK LAZIM'
Halkın referandum endişesinin gereksiz olduğunu, asıl konuşulması gereken yerin Meclis olduğunun altını çizen Av. Dündar, "Referanduma gidilebilecek tek konu Anayasa değişikliğidir. Anayasa'da yapılacak değişikliklerle TBMM istiyorsa referandum mutlak olur. Anayasa'da değişiklik yapmak için 600 milletvekilinden 400'ünün oyu gerekiyor. Eğer 400 milletvekili sayısı da yakalanmazsa 360 oy alınması gerekir" ifadelerini kullandı.
Dündar, seçimden önce referandum yapılmasının önünde hiçbir yasal engel olmadığını fakat usulen ve halkın seçimde oy verme oranının yüksek olması açısından seçime çok yakın bir tarihte referandum yapılmasının etik olmadığını söyledi.
SANDIKTA 3 PUSULA OLABİLİR Mİ?
Tartışılması gereken en makul konunun genel seçimlerle referandumun aynı anda yapılıp yapılamayacağı olduğunu söyleyen Dündar, genel seçimle beraber halkı referanduma götürmenin gizli de olsa oy verecek kişi üzerinde baskı oluşturacağını savundu. Böyle bir durumda birçok anayasa hukukçusunun buna karşı çıkabileceğini belirten Dündar, "Orada bağımsız bir şekilde oy kullanılması gerekiyor ve iradenizin hiçbir şekilde kısıtlanmaması önemli bir konu" diye konuştu.
'ANAYASA AYRI KANUN AYRI'
Son olarak başörtü konusuna değinen Dündar ,sözlerini şöyle noktaladı:
"Başörtüsü serbestmiş ya da yasakmış gibi düşünülüyor ama bizde Anayasa'yla kanun farklı şeylerdir. Anayasa'ya bir madde girdiği zaman onun değiştirilmesi çok zor. Laikliğe dayandırılarak başörtüsüne karşı oluşturulan baskı artık kırıldı. Şu an başörtü mevzusunda bir sorun yok ama Anayasa'da da güvence altında değil. Yani başörtüsü kelimesi geçmiyor. Irkı, dili, dini ve kılık kıyafetiyle ilgili bir madde var ama uygulanmıyor ne yazık ki."
