Türkiye gündemini derinden sarsan iki cinayet işlendi. Konya Şehir Hastanesi'nde kardiyolog olarak görev yapan Doktor Ekrem Karakaya'ya, bir kişi tarafından vahşice katledildi. Avukat Servet Bakırtaş ise, tazminat davasının geri çekilmemesi üzerine davalı Abdullah Türkoğlu tarafından Bakırköy'deki ofisinde öldürüldü.

Kadına ve Sağlık Çalışanlarına Şiddetin Önlenmesi Kanunu TBMM'den geçti -  Yetkin Report | Siyaset, Ekonomi Haber-Analiz, Yorum

Bu cinayetlerin ardından toplumun birçok kesiminden tepkiler yükselirken 'sağlıkta şiddet' yasası için yetkililere çağrı da yapıldı. Konuya ilişkin Ekran Haber'e konuşan hukukçular ise bu durumun ciddiyetle ele alınması, cezaların mevcut oradan arttırılarak erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması durumundan çıkarılması gibi önlemlerin alınması gerekmektiğine vurgu yaptı. Hukukçular ayrıca, yeni yasaların etkili olabileceğini ama çözüm için yeterli olmayacağını ifade etti.

Ekran Haber'e konuşan Abdullah ADIR,

"Şiddetin doktoru,avukatı,kadını erkeği olmadığını acı bir tecrübe ile öğreniyoruz.Tecrübeyi tecrübe ede ede öğreniyoruz.Tecrübeyi,tecrübe etmek ahmaklıktır diye güzel bir sözümüz var. Artık şiddetin her türlüsüne dur demenin zamanı geldi geçti,canlara mal oldu.

Türk Ceza Kanunun toplumun ihtiyaç ve taleplerine göre ciddi bir revizyona ihtiyacı var. İnsanlar canileşti acımasızlaştı, mesleğini icra eden avukat doktor hakimlerin mesleklerini yaparken katledildi. Artık bu durumu ciddiyetle ele almanın zamanı geldi. Hastanelerin yapısının değiştirilmesi, giriş çıkışlarının sıkı kontrol altına alınması, hastane güvenliği bir polise değil de her katta bulunan bekçi tarzında silahlı kolluk kuvvetlerine verilmesi,cezaların mevcut oradan arttırılarak erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması durumundan çıkarılması gibi benzeri önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu durum böyle devam ettiği müddetçe gidişattan güç alan kişilerin eylemlerine devam etmesi kaçınılmaz olacaktır.

Avukat meslektaşımızın ofisinde katledilmesi hadisesinde de artık avukatların da sesinin duyulması gerektiğinin bir kanıtı niteliğinde. Kamu görevi icra eden birinin devlet tarafından korunamamış olmasında hepimizin sorumluluğu vardır. Tehdit suçunun cezası Türk Ceza Kanununda yok denilecek kadar azdır. TCK 106. Maddesi ‘Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’ Hükmüne amir ama , biz avukatlar tehdit edildiğimizde bunun bir cezasının olmadığını bildiğimiz için sessizce sinemize çekiyoruz . Bakınız efendiler ! Bu toplum bizim çocuklarımıza bırakacağımız temiz bir toplum olsun istiyorsak bu kanunsuzlukları düzeltmek için mücadele etmemiz gerekir.

Eylülde 69 sağlık çalışanına şiddete - Sağlık haberleri

Mahkeme dosyalarında, savcılıkların önünde sadece ‘biran önce açsam da bitirsem‘ diyerek, iş yükü olarak görülen ve bir çok insanın rüyalarına ve hayat düzenine etki eden dosyaların acilen koruyucu bir şekilde sonuca bağlanması gerekmektedir.

İnsanlarımızın bu taleplerini muhalefet olarak algılamanın yanlış olduğunu belirterek , fikir birliği içerisinde gerekirse referandum yoluyla bu ve benzeri olayların biran önce çözüme kavuşturulmasını canı gönülden istiyoruz.

Avukat Tuğba TALU 

''Çok zor günlerden geçiyoruz. Cinnet geçiren insan sayımız daha da artacak bu gidişle. Çok geniş kapsamlı toplumsal, sosyolojik ve psikolojik çalışmalar yapılmalıdır. Aileler çocuk yetiştirirken kendi ailesinden gördüğünü uyguladığı için toplumsal kader motifimiz kendini tekrar ediyor. Bir çok çocuk aile içi şiddet ortamında büyüyor. Ancak okullar ve öğretmenler bir farkındalık yaratabilir. Atatürk’ün dediği gibi “Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.” Kadına, çocuğa, hayvana, insana saygılı nesillerin yetişmesi ile şiddet önlenebilir.Kamu görevlisinin görevi nedeniyle kasten öldürülmesi zaten adam öldürme suçunun  nitelikli halidir. Yani cezası adam öldürme suçundan daha fazla, ağırlaştırılmış müebbettir. Yeni yasalar tabii ki etkili olur ama çözüm için tek başına yeterli değildir'' dedi.

Avukat Kemal EREZ

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusu ülkemizde uzun bir süredir gündemde olmasına rağmen önüne geçilememekte, hatta artarak günlük hayatımızı etkilemeye devam etmektedir. Bu hususta kademe kademe artırılarak hukuki önlemler alınmaya çalışılmışsa da, caydırıcılıktan uzak düzenlemelerle ne yazık ki henüz etkili bir koruma sağlandığı söylenemez.

Hekime şiddeti önlemek için formülü verdi! - Haberler

''Belirtmek gerekir ki, bu problem temelde sosyolojik ve toplumsal psikolojiyle ilintili olup, hukuken alınacak önlemler ve caydırıcı koruma tedbirleri kısmi bir çözüm olabilecek, en azından sağlık çalışanlarını daha güvende hissettirecektir. Bu kapsamda TTB ve bilumum sivil toplum örgütleri konuya ilişkin taleplerini ısrarla dile getirmektedir.''

Daha önce bu hususta birtakım mevzuat çalışmaları yapılmışsa da bunlar oldukça yetersiz kalmakta ve etkili bir koruma sağlamaktan uzak çalışmalardır. Hatta 2013 yılında konuya ilişkin bir meclis araştırma komisyonu dahi kurulmuş ve bunula ilgili bir rapor düzenlenmiştir. En güncel mevzuat ise 27 Mayıs 2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'dur. Bu düzenleme ile ağırlıklı olarak şiddet kapsamındaki bazı suçların kadın ve sağlık çalışanlarına karşı işlenmesi halinde verilecek cezalarda artırım yapılması öngörülmüştür. Ancak güncel olaylar bu düzenlemenin de yetersizliğini gözler önüne sermektedir. 

Hekime Şiddet Haberleri - Son Dakika Hekime Şiddet Hakkında Güncel Haber ve  Bilgiler
 ''Kanaatimizce, 2013 yılından bugüne toplumdaki değişim ve olayların şiddet seviyesindeki artış da göz önünde bulundurulduğunda, yeniden bir meclis araştırma komisyonu kurularak hazırlanan rapor sonrası kapsamlı bir mevzuat çalışması ile etkili ve caydırıcı bir koruma öngörülmesi mümkündür. Birtakım kanunlarda yapılan revizelerle caydırıcılığın sağlanması ve olayların önüne geçilmesi pek mümkün gözükmemektedir. Ayrıca bu tarz olayların sık görüldüğü bölgelerde kolluk birimlerinin ekstra tedbirler alması ve olaya anında müdahale edebilmesi için gerekli önlemlerin alınması da faydalı olacaktır. Ancak neticede alınacak tedbirler için caydırıcılık unsurunun elzem olduğunu belirtmekte de fayda görüyoruz'' ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim