14 Mayıs'ta yapılacak seçimler için aday listesini Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) sunan AK Parti'de Rümeysa Kadak yeniden milletvekili adayı oldu. Mevcut vekiller arasında en genç isim olan Kadak, son 5 yıllık süreçte kendisinin sistematik bir şekilde hedef gösterildiğini ifade etti.

Vekillik öncesi ile sonrasında yaptığı icraatları anlatan Kadak, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"5 senedir sistematik bir şekilde hedef gösteriliyorum. Buradan yanlış haberlerle beni tanıyanlara kendimden bahsetmek istedim. 
Lisans düzeyinde Marmara Üni öğretmenlik, İstanbul Üni Siyaset Bilimi eğitimi gördüm. Londra Üni. Küresel Diplomasi üzerine yüksek lisansımı tamamladım.

Şimdi Oxford Üniversitesi’nde tarihteki en genç giriş rekoruyla, senede 3 kişinin faydalandığı Oxford Üniversitesi bursuyla, yaş ortalaması 40 olan bir bölümde, dünyanın dört bir yanındaki yöneticilerle birlikte Yönetici İşletme Yüksek Lisansı (EMBA) yapıyorum.

'VEKİLLER NE YAPTIYSA AYNISINI YAPTIM'

5 senelik süreçte “tüm vekiller ne yapıyorsa aynısını” yaptım. Sadece yaşım gençti. Bu tabii ki çoğunuza yeterli gelmedi. Açıkçası bu mükemmeliyetçiliğiniz hoşuma da gitti. Ben de gençleri sürece dahil edecek projelerle 10 bin arkadaşla doğrudan/dolaylı çalışma fırsatı oluşturdum.

“Projelerimiz herkese açık” dememize ve çoğu projeye katılımcılarımızı çekilişle veya Google formu ile davet etmemize rağmen sistematik bir şekilde “Tanıdıklarla kurgu etkinlik yapıyor” eleştirisi geldi bir süre. Oysa ki ekibimizde farklı siyasi partilerden arkadaşlar dahi vardı.


Gençlerin sorunlarıyla yakından ilgilenen Kadak'ın kişisel web sitesinde, genç vekil ile görüşmek için randevu alınabiliyor...

En çok duyduğunuz “Hiçbir soru önergesi yok” eleştirisini hala işitiyoruz. Mecliste muhalefet vekilleri dahi gülüyor bu yorumu almama. Çünkü soru önergesi vermez iktidar milletvekilleri. O kadar beni eleştirmeye odaklanmış ki bazıları diğer vekillerimizi kontrol dahi etmemişler.

Tabi bu da eleştirilere son vermedi “Meclise gitmiyor” eleştirisini aldım bu kez de. Komik, çünkü en devamlı vekillerdenim. (%90’ın üzerinde katılım oranına sahibim). Ayrıca katip üye olduğum için devam zorunluluğum olmamasına rağmen bu orana sahibim.

'SOKAĞA İNMİYOR' ELEŞTİRİSİNİ DAHİ GÖRDÜM'

TBMM çalışmadığı her gün sokaklarda olmamıza rağmen “Sokağa inmiyor” eleştirisini dahi gördü bu gözler. Belki görülmüyordur diyerek #paylaşımzinciri ve #sokakofis konseptini geliştirdik bu kez. Nerede, kaçta bulunacağımı 1 gün önceden sosyal medyada duyurup “herkesi” davet ettim.

Sonra “Sen genç vekilsin sokağa değil sosyal medyaya öncelik ver” denildi. Sokağı ihmal etmeden dijitali daha etkili kullanmaya başladık, her ay 5 milyondan fazla kişiye ulaştık.Gençler dijitaldeyse genç vekil olarak onların ayağına gitmenin sorumluluğum olduğuna ben de inanıyorum 

'FENOMEN' ELEŞTİRİLERİNE TEPKİ

Bu kez “YouTuber, fenomen misin, milletvekili mi?” diyerek saldırıldı. Aslında ne Kemal bey gibi mutfakta prompter’la çekim yapmıştım, ne de Sn. Sarıgül gibi TikTok videoları çekmiştim. TBMM’de tripod’la gezip YouTube’a sürekli videolar çeken vekillere de kimse söz etmedi oysa ki muhalefette de genç vekillerimiz olmasına rağmen, ne PKK’lı gençlerden destek isteyen CHP’li genç vekil, ne üniversite öğrencilerimizi fuhuşla ilişkilendirip suçlayan HDP’li genç vekilden söz edildi. Mecliste sayılı görmeme rağmen çoğu vekili, kimse meclise gelmemekle suçlamadı.

Bana saldıranlar; şehit ailelerine küfreden milletvekiline, TBMM’ye gelmeyen vekillere, PKK’ya destek olanlara, İBB’den milyon₺ ihale alan vekile, Demirtaş’a “şeref madalyasıyla gezecek” diyen Kılıçdaroğlu’na, Öcalan’ın tecriti 15 Mayıs’ta kalkacak diyenlere hiçbir söz etmedi.

Kasıtlı olmasa da hata ve eksiklerim olmuş olabilir mi? Elbette olabilir, bu süreçte bir hatam olduysa affola. Belki de siyasete karşı tüm kininizi bir hedef gösterip benim üzerimden kusmak istediniz, bunu da anlıyorum çünkü bana saldırmak kolay gelmiş olabilir.

'20'Lİ YAŞLARDA HAK ETMEDİĞİM HAKARETLERİ GÖRDÜM'

Fakat şimdilerde alışsam ve beni güçlendirdiğini hissetsem de bu sistematik linç ve hedef gösterme başlarda beni ve ailemi çok zorladı. 20’li yaşlarımda hiç hak etmediğim hakaretleri, ağza alınmayacak küfürleri okumak durumunda kaldım. Hala her gün siber zorbalığa maruz kalıyorum

Bu tweet’leri 28. Dönemde parti fark etmeksizin Türkiye’de siyasetin gençleşmesine katkıda bulunacak tüm genç siyasetçiler için atıyorum.
Çünkü belki herkes 20’li yaşlarında yaşayacağı bu zorbalığı atlatamayabilir.
Umarım yeni dönemde hiçbir genç bu nefret diline maruz kalmaz."

Editör: TE Bilisim