Pelosi ne yapmak istemektedir, nereye varmak istemektedir, anlayan gelsin. Dünya zaten çalkantılı, kaosa yuvarlanırken iyice karıştıralım diyorlar anlaşılan. Ukrayna yetmedi gelsin Tayvan. Bir de Çin’in doğusunda savaş çıkartsalar Bayram edecekler. Çok organize hareketler bunlar.
Anlatayım. Bu iş sabır işi. Bazı şeyleri sabırla anlatmak gerekiyor: Birincisi, Tayvan bağımsız bir ülke değil. Amerika da Tayvan'ın bağımsızlığını tanıyan bir ülke değil. Tarihi ve siyasi statüsü sıkıntılı, tartışmalı, Çin Halk Cumhuriyeti için kırmızı çizgi bir ada. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle emtia fiyatları alıp başını gitmişken ve sadece bu yüzden bile dünya acı çekerken, geçen hafta Çin, bizzat devlet başkanı Xi'nin ağzından Biden'la yaptığı 3 saatlik görüşmede çok sert uyarılarda bulunmasına rağmen oraya gidiş bir provokasyondur.
Dünyanın yüreği ağzında. NATO ile Rusya karşı karşıya. NATO ön cephe piyadesi Ukrayna'ya milyar $ yardımlar yağdırarak Rusya ile muhtelif cephelerde savaşırken, 82 yaşındaki Pelosi, mahalle yanarken saçını tarayarak, Çin'in "savaş nedeni" sayacağı bir provokasyona niye girişir? "Hür basına" bakarsanız Pelosi bir insan hakları aktivisti. Biz "hür basını" filan bir tarafa bırakalım, Nancy Pelosi'ye başka bir perspektiften bakalım. Kocası Paul Pelosi, görünür serveti 115 milyon $. Bir finansal leasing şirketinin patronu. Ancak başka bir ünü de var: Amerika'da bütün itirazlara ve eleştirilere karşın, bir ayağı Wall Street'te. Paul Pelosi hiç kaybetmeyen finansal spekülasyonlar yapıyor. Mesela 22 Aralık 2020 günü Tesla hisse senetlerine 500K ile 1m $ arasında yatırım yapıyor. Sonra ne mi oluyor? Bir ay bile geçmeden 27 Ocak'ta Joe Biden, federal yetkililere "temiz ve sıfır emisyon enerji araçlarına" geçiş emri veren bir kararnameyi imzalıyor. Tesla hisseleri bu bir ay içinde %35 oranında yükselerek yatırımcısını ödüllendiriveriyor.